Sevgili dostlar. Torun muhabbeti bizi bu Ramazan, 6'sı ile 16'sı arasında bir seyâhat yapmamızın bahânesi oldu. Bir haftası Konya'da geçen bu sürecin 1 günü Ankara, 2-3 günü de İstanbul'daydı. Bunlarda da STK âidiyetlerimiz etken oldu.
ANKARA, MEHMET ÂKİF, SEBÎLÜR'REŞÂD
Ayın 12'si, İstiklâl Marşı’mızın kabûlünün 104. yıldönümü bağlamında, Ordu temsilcisi olduğumuz SEBÎLÜR'REŞÂD Dergi ve Derneğimizin düzenlediği bir dizi etkinliğe katılım meyânında Ankara'daydık.
ÖNDER, ORDEF; İSTANBUL
13 ve sonrasında da İstanbul. Burada da ORİMDER Yönetim Kurulu Üyeliği dolayısıyla ÖNDER ve ORDEF iftarlarına katıldık. Kalan zamanlarda da Ayasofya, Fâtih arası târihî mekânlar gezmenin yanında akrabâ ve köy komşularımıza sıla-i rahim diyebileceğimiz ziyâretler yaptık.
İMKÂNLAR DA, MEKÂNLAR DA GÜZEL
Memleketimizde eskiye nazaran herşey çok daha güzel elhâmdülillâh. Seyâhat için imkânlar çok müsâit. Karayolları güzel olduğu gibi hızlı tren var. Cebiniz müsâitse hemen her yere, ya da yakın yerleşimlere uçak var. Bu anlamda ülkemiz dâimî atılımlar, yenilikler içerisinde.
SİVAS'TAN SONRASI; SAMSUN-SARP
Sivas'tan sonra, Karadeniz Bölgesi boyunca SARP'a kadar hızlı tren projesi gündemde. Sözü verildi. Bölge arâzi yapısı mâlum. Mâliyet katmerli. Coğrafya zor, doğa yapısı hassâs. Ama herhâlde doğa ve coğrafî karakter fazla zarar görmeden yapılmaya çalışılacak.
HERŞEYE RAĞMEN HİZMET
Ama, sonuçta herşeye rağmen milletin arzu ve ihtiyâçlarına cevâp verilmeye, standartlar yükseltilmeye çalışılıyor. Rabbimiz samîmiyetle çalışanların yardımcısı olsun. Âmîn...
* * * UÇMAK ÇAĞ * * *
Ey genç; cennet-misâl vatan bırakmış
Ninen-dedenlerden Hak râzı olsun...
Sîne tutuşturup sevdâlar yakmış;
Esip-tütenlerden Hak râzı olsun...
*
Ezelden ebede bu yurdu seven
Haçlıyı püskürten, küffârı kovan
Peygâmber müjdesi feth'ini öven
Zafer güdenlerden Hak râzı olsun...
*
Sevgiyi aşklayan hizmet yolunda
Halkını düşünen darı-bolunda
Heybe omuzunda, sepet kolunda
Gelip-gidenlerden Hak râzı olsun...
*
Tren hızlı tren, raylar yağ gibi;
Kaymak yollar sarmış yurdu ağ gibi Yukarda uçaklar; uçmak çağ gibi Yapıp-edenlerden Hak râzı olsun
*
Nûrânî der; dostlar, habu memleket
Yeryüzünde yoktur başkaca cennet
Gerekir gönülden şükrân-ı nîmet
Yâdıp-yedenlerden Hak râzı olsun...
DÖNÜŞ YOLU, HİS ÇAĞLAYANI
Bu şiiri Ordu'ya dönüş yolunda Bolu, Düzce civârlarında yazdığımı hatırlıyorum. Ama, gerek Konya-Ankara, gerekse Konya-İstanbul arası YHT konfor, zevk ve rahatlığının etkisi var bu duygularda. Ülkemiz zâten güzel. Her köşesi ayrı özellikte.
ULAŞIM DA RAHAT; OH NE GÜZEL SEYÂHAT
Ulaşım da rahat olunca cennet vatanı temâşâya doyum olmuyor. Rabbimiz kem gözle bakanlara ve kâlbini, dolayısıyla dünyâ ve âhiretini ihânet ateşiyle yakanlara, bu meyânda memleketi de işbirlikçilerine peşkeş çekip yangın yerine çevirip yakmak isteyenlere fırsat vermesin... Âmîn...
HERŞEY ZIDDIYLA KÂİM DERLER
Evet, böyle güzellikler yanında olumsuzluklar da yok değil. Hazırlanan imkânlar, yapılan hizmetler için zâten güzel olan ülkemiz adına sevinip teşekkür ya da şükrân-ı nîmet hislerine kapılırken, kimi yerlerde inâdıya çirkinlikler, var olanı kendi hâline terk etme, üzerine bir şey koymamalar, hattâ düpedüz ihânetler sözkonusu.
*TAHRÎFÂT, TAHRÎBÂT, TENBÎHÂT)
Diğer yandan, biraz da hizmetteki yetersizliklerini kapatmak adına askerî darbe dönemlerinde yapıldığı şekliyle her tarafı hamâsî, ulusalcı, kutsal kişilikçi görsellerle doldurarak, çağdışı, akıl ötesi ritüellere özendirmek, özellikle millî-mânevî birikimi yeterli olmayanlar üzerinde yaptıkları, yapacakları îmânî tahrîbâtı düşündükçe kahr'olmamak elde değil.
ÎMÂN EHEM, TERCİH MÜHİM
İşte tam da bu noktada, başta böyle sonuçları görerek tercihlerimizin ne denli önemli olduğunu görerek tüm hayâtımızın her noktasında ne kadar hassâs olmamız gerektiğini görmek getektir. Dünyâmızı olduğu kadar âhiretimizi de belirleyecek olan tercihlerimizdir. Şiirde de bunu anlatmaya, konunun ehemmiyetine dikkât çekmeye çalıştık. Buyrun:
* T E R C İ H M Ü H İ M *
İNSAN DEDİĞİN TERCİHTİR;
YA HAKTIR, YA DA BÂTILDIR
HER NEKİ, TERS HAKÎKÂTE;
HAKK'IN KATINDA BÂTILDIR...
*
HELE MEYİL, TÂĞUTLARA
SEVDÂLI OLMAK PUTLARA
DÎNE DÜŞMAN HAYDUTLARA
BÖYLE BİR HAYÂT ÂTILDIR!...
*
HATTÂ, ÂTILDAN ÖTESİ;
BUNLAR DİNSİZ, ŞİRK ÇETESİ
GEÇMEZ ASLÂ REÇETESİ
CEHENNEMİ MUTTASILDIR...
*
CÂİZ DEĞİL SEMPATİSİ
PARTİSİ, NE EMPATİSİ
NE MÂZÎSİ, NE ÂTÎSİ
BİR BAK, İNCELE NASILDIR?!
*
ÂYETLER PAS GEÇİLİNCE
BÂTIL OKLAR SEÇİLİNCE
DÜNE NEFRET SAÇILINCA
N'OLMUŞ? DİYEN EMBESİLDİR!
*
YAKIŞIR MI KÖRCE GİDİŞ?
RABBİM GÖZÜ NİYE VERMİŞ?
FİRAVUNLAR NEYE ERMİŞ?
HEY DOST; DÜŞÜNMEK ASILDIR!
*
AHA GELDİN, GİDİYORSUN
ÖMRÜ NEYE ADIYORSUN?
NİYE İNAT EDİYORSUN?
HAYÂTINDAN NE HÂSILDIR?
*
YÜZ AĞARTACAK NEYİN VAR?
OLABİLİR Mİ SANA YÂR?
DÎVÂNE OLDUĞUN PUTLAR!
ÂKIBET; NİCE FASILDIR?
*
NÛRÂNÎ HEP ÇABALIYOR
KENDİN FEDÂYA SALIYOR
GERİYE NİYET KALIYOR;
NASİPSİZLER MUNFASILDIR...
Evet dostlar. Herkes kimi seviyorsa, öldükten sonra ona kavuşur. Allâh ise sevdiği, yolunu, ilkelerini sevdâ edindiği, dâvâsını güttüğü o Allâh'a, yâni cennete; değilse, Allâh'ın âyetlerini inkâr edip ya da küçümseyip, onun önüne ilkelerini geçirerek bir nevî tapmış oldukları putların veyâ putlaşmış tâğutların gittikleri ateşlere yuvarlanırlar.
HAK KATINDA GEÇERSİZ, ÂHİRETTE DEĞERSİZ
Rabbimiz mâsum yaratılan günâhsız evlâtlarımızı, dolayısıyla ülkemiz ve geleceğimizi böyle temelsiz, Hak katında geçersiz prensip ve sâhiplerinin, onların çığırtkanlığını yapan nasipsizlerin şerlerinden muhâfaza buyursun... Âmîn...
BÜYÜK TEHLİKE, SIKI DOKUNUŞ
Bugünkü gençliğimiz için, mâsum, vatanseverlik kılığındaki en büyük tehlike bu olduğu, yavrularımızı, ibâdet etseler bile şirke düşürme ihtimâli dolayısıyla Rabbimizin af kapsamından uzaklaştırdığı için [bkz: Nisâ:48.âyet] her fırsatta bu husûsa vurgu yapmaya çalışıyoruz. Birileri bunu siyâsî bir değerlendirme olarak algılayıp algılatmaya çalışsa da Rabbimiz niyetimizi biliyor.
* * * * * KİTAP-SEVER! * * * * *
VARLIĞI GURURDUR; SAYAR-ÖVERİZ!
ŞÖYLE DER, BÖYLE DER; LÂFI GEVERİZ!
MESELENİN ASLI, VİTRİN SÂDECE;
OKUMAYI DEĞİL, KİTAP SEVERİZ!...
Bu dörtlüğü de, Fâtih'te dolaşırken bir binânın giriş kapısı üzerinde bir levha şekliyle yer alan bu başlık üzerine kaleme aldık. Anlatmak istediğimiz, okuma tutkumuzun da en az kitap edinme kadar güçlü olması husûsuydu. Hem biraz da espri olsun istedik! Bilmeyiz, haklı mıyız, yoksa haksız mı?
RAHMET, MAĞFİRET; OD'DAN NECÂT
Bu duygu ve düşüncelerle berâber Ramazan'ın RAHMET ve MAĞFİRET dilimlerinden sonra OD'DAN NECÂT safhasına geldiğimizi hatırlatıyor, Rabbimizden, bunların hepsine de muhtaç olan bizlere REYYÂN kapısından girmeyi lûtfetmesini,
YÂ KAHHÂR, YÂ MÜNTEKÎM; FENSURNÂ...
bu arada tekrâr katliama başlayan Siyonistleri KAHHÂR ve MÜNTEKÎM isimlerinin tecellîsine uğratmasını, bizlere de üzerine düşeni yapma cehd, gayret, idrâk, imkân ve kararlılığını ihsân buyurmasını niyâz ediyor;
ÖZLENEN KURTULUŞ, VERİLEN EHEMMİYET
mazlûmların kurtuluşunu bir an görmek, bu konuya bir mümin sorumluluğuyla gereken ehemmiyeti ver(ebil)mek dileğiyle cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...