Dünyâda en çok konuşulan şey sevgi, sonra da saygı. Ama, en çok ihlâl, ihmâl edilen ve de çarpıtılan kavram da o.
ÇOK SEVGİLİ SEVGİLİLER GÜNÜ!
Hele şu sıra SEVGİLİLER GÜNÜ diye nevzuhûr bir uygulama var ki son günlerde herşey varsa yoksa sevgi. Biz de bu toplumda yaşayan ve de sosyâl mecrâda boy gösteren biri olarak bu çok sevgili mevzûya bîgâne kalamazdık. Dolayısıyla bugün sevgiye dâir konuşacağız.
HEPİMİZ DE ÇOK SEVGİLİYİZ
Konuşacağız diyoruz; çünkü daha çok konuşturacağız. Sevgi sevinçtir, mutluluktur, hattâ kutluluktur. Dolayısıyla mânevî bir yanı vardır, hattâ tamâmen mânevîdir ve de paylaşıldıkça çoğalır.
MUHABBETİN KAYNAĞI
Bir defâ biz kendi sevgimizi ortaya koyalım; bizim sevgi deyince aklımıza MUHABBET mefhûmu geliyor; ve de şu meşhur beyit:
MUHAMMEDDEN MUHABBET OLDU HÂSIL
MUHAMMEDSİZ MUHABBETTEN NE HÂSIL?
Tabiî, Yûnus EMRE sultânımızın şiiri baştan aşağıya sevgiyi işleyip dokuyor ilmek ilmek. Hemen aklımıza gelen;
SEVELİM SEVİLELİM
DÜNYÂ KİMSEYE KALMAZ
Bir de;
YARATILANI SEVDİK
YARATANDAN ÖTÜRÜ
mısrâları var ki, sevgiyi bütün boyutlarıyla özün özü olarak ifâde ediyor.
BATI'NIN GÜNÜ, DOĞU'NUN DÜĞÜNÜ
Gelgelelim, bizim konuyu ele alışımızda etken olan şey, batı kültüründen gelen SEVGİLİLER GÜNÜ bağlamında bu eksende paylaşımların sosyâl medyada dolaşımda olması. Çok şükür ki, batının kendi karakteri çerçevesinde gelenekselleştirdiği bu uygulamanın yüzeysellik ve sahteliği anlaşılma durumunda artık.
GÜNLÜK MESELE Mİ, EBEDÎ Mİ?
Bizim derin sevgi kültür ve anlayışımızın üzerine yaldızlı boyalarla giydirilmeye çalışılan bu astar tez dökülmeye başladı. Aşağıdaki paylaşımlarda sevgi ve sevgilinin günlük mesele olmadığı husûsu ayan-beyan âşikâr oluyor. Buyrun, kulak verelim; göreceksiniz ki herşeyin gerçeği bizde.
HER NERDE VAR ÇIKAR; AŞK ORDAN ÇIKAR!
Batının niyeti de, derdi de para. Sevgi hiç te umurunda değil. Ama bizim kültürümüzde, paranın söz konusu olmadığı tek kavram belki de sevgi. Zîrâ işin içine menfaat girince orada sevgi, çıkar ilişkisine dönmüştür. Her neyse; sözü uzatmadan mikrofonu sosyâl mecrânın sokaklarında dolaştırmaya başlayalım:
ÖYLE BİR SEVGİLİYE KAPILMALI Kİ!
Barış KERİMOĞLU: İnsan öyle bir sevgiliye gönlünü kaptırmalı ki sevgisi israf olmasın, karşılıksız kalmasın. Ne güzel söylemiş Molla Cami:
YALNIZ ONU BİL, ONU GÖR!
"Yalnız Onu iste; başkaları istenmeye değmez. Yalnız Onu çağır; başkaları imdada gelmez. Yalnız Onu gör; başkaları her vakit görünmez. Yalnız Onu bil; Onun bilinmesine engel olan bütün bilimler faydasızdır. Yalnız Onu söyle; ona ait olmayan bütün sözler ve söylemler lüzumsuz ve malayanidir."
NEDEN SÂDECE BİR GÜN OLSUN Kİ?
Sonra bir şey daha söyleyeyim size: Neden bir gün sevgililer günü olsun ki? Her gün sevgililer günü olmalıdır ve bizde öyledir.
"DELİYE HER GÜN BAYRAM”
Biz de deli sayılırız. Biz, Mevlâ’nın meczupları ve mecnunlarıyız. Sözümüz şudur: Allah değil bir gün, her gün ve her an sevilmeye layık bir sevgilidir. Gözümüz Ondan başkasını görmez. Gönlümüz Ondan başkasına sevdalanmaz.
VERENİ DE, VERDİKLERİNİ DE SEVERİZ
Biz Mevla’yı severiz. Onun sevin dediklerini de severiz; Peygamberimizi, vatanımızı, eşimizi evladımızı, anamızı, babamızı hergün her an severiz.
ONU SEVEN HERŞEYİ SEVER
Mevla’mızı seven, her şeyi ve herkesi severiz. Ona ayna olan kâinatı ve içindekileri severiz. Kısaca,“Yaratılmışı severiz Yaratan’dan ötürü. ”Onun sevme dediklerini de sevmeyiz... Selam ve dua ile.
SEVGİ GÖZYAŞIDIR, ATEŞİ SÖNDÜRENDİR!
Seccâdenin bir köşesine ilişen bir damla göz yaşında gizlidir Aşk. O gözyaşı tüm ateşi söndürür...
[Muaz bin CEBEL]
SEVMEK; YÜREĞİNE KOYMAKTIR
"İnsan sevmeli;
bazen bir insanı
yahut bir ağacı
ya da kanadı kırık bir kuşu...
Zaten sevmezse, insan insan mı olur?"
"Sevmek, söylemek değildir unutma.
Sessizce alıp yüreğine koymaktır."
Cahit Zarifoğlu☕🌸 🪽
SEVGİNİN BEREKETİ
Kişi sevdiğinin ahlâkı ile ahlâklanır.
Bu, sevenin elinde değildir.
#Sevgi bunu îcap ettirir.
▪︎ İmâm-ı Rabbâni Hz. (k.s)
SEVGİDEN AŞKA; DOĞU-BATI ÇOK BAŞKA!
Sevgiye ve aşka dâir söyleyecek sözlerin sonu gelmez. Bu konuda eserlerinden örnekler verilecek dînî, tasavvufî, edebî değerlerimizin isimlerinin de. Zîrâ, bizim dînimiz olduğu kadar edebiyâtımız da hep sevgi üzerinedir. Hepsi de sevgiliye yazılan mektuplar ve şiirler mâhiyetindedir.
BİN CANIM OLSA, BİN BAŞI OLSA
Ve bizim edebiyâtımızda, [bin canım olsa da sevgiliye fedâ etsem] söylemi eksendir, batı edebiyatında ise [sevgilinin bin başı olsa da hepsini tek tek kessem] eksenli bir fedâkârlık söylemi söz konusudur. Fark bu kadar bâriz.
YÛNUS'TAN CELÂLEDDİN RÛMÎ'YE
Yûnus'tan örnekler verdik. Mevlânâ'nın da başta Mesnevî olmak üzere tüm eserleri baştan sona sevgi söylemleriyle doludur. Hattâ bu bağlamda kendisi için AŞK ZİRVESİ tâbiri kullanılır.
DAHA FAZLASI İÇİN; EDEP YÂHÛ
Dahasını, Mevlânâ'nın kendi EDEB eksenli vurgulu ifâdelerine ihtirâm ve inkiyâden söylemiyorum. Zirveden öte ifâdeyi edeb haddinden öteye geçmek olarak görüyor, sevginin de bir hiyerarşisi olduğu düşüncesiyle daha fazlasını telâffuzdan tevakkî ediyoruz.
EN BÜYÜK SEVGİ EN BÜYÜK OLANA
Bu duygu ve düşüncelerle yazımızı bitirirken, sevgilerimizin edebince olması, haddini aşıp putlaştırmaya vardırmaması, en çok sevginin En Büyük olana tevcih edilip, hiçbir sevginin En Büyük olanın emir ve yasaklarının önüne geçerek ebedî saadet belgesi olan îmânı berhavâ etmemesini lütuf buyurması niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor,
EL'MER'U MEA MEN EHABBE
bizi, kendisinin rızâsı olmadığı tarz ve boyuttaki aldatıcı sahte sevgilerden uzak tutması, cümleye KİŞİ SEVDİĞİYLE BERABERDİR düstur ve bilinciyle hareket edeceği ve son tahlilde adından muhabbetin hâsıl olduğu Âlemlere Rahmet Efendimiz SAV'in komşuluğunda sevdikleriyle berâber buluşmalar temennî ediyor, içten sevgiler-saygılar sunuyorum wes'selâm...