Son yerel seçimlerde AK Parti, bir dizi karmaşık nedenle kan kaybı yaşadı. 

*****
Bu durum, partinin içindeki güç mücadelesi, yeni siyasi figürlerin eksikliği ve biat kültürünün liyakat kavramını bir çırpıda paramparça etmesi gibi etkenlerle ilişkilendiriyor... 
Ama tabii ki, ekonomik kriz de olmazsa olmazlarımız arasında!
AK Parti, şu anda bir yerlerde yaralarını sarmak için kolları sıvamış gibi görünüyor… 
Peki bu ilk yardım paketi içinde neler yapılmalı?
Güç mücadelesi içinde sıkışmış siyasetçileri bir araya getirip "Grup Terapisi" oturumları düzenlemek gibi bir şeyler yapabilirler. Belki de terapist koltuğuna parti başkanını oturtup, "Neden hepiniz birbirinize karşı savaşıyorsunuz?" diye sormakta faydalı olabilir.

***********
Yeni siyasi figürlerin eksikliğini bu seçimde çok net gördü ve hissetti AK kadrolar…
Belki de siyaset okullarına bir gece ansızın baskın yaparak, yetenek avına çıkabilirler. 

**************
Liyakat konusu zaten bir peri masalı gibi…
Biat kültürü, liyakat ilkesini yerle bir etmiş durumda. Kimse artık 'önce liyakat' diyemiyor, çünkü artık 'önce biat' var!

***************
Tabii ki, yıllardır elde edilen başarıların yan etkileri de cabası. Koşulsuz destek sağlayan seçmen artık yalnızca seçim zamanı hatırlanır olmuştu. Yerel dinamiklerde partiye olan güven sarsılmış durumda. Unutulmamalı ki yerel genele açılan penceredir ve büyük odağın başarısı mikroda şekillenir. Yerelde partiye olan güven kırılgan bir yapıya sahiptir. O yüzden demek ki, 'yerelde güçlü ol, genelde parla' sözü burada geçerli. AK Parti'nin seçmenle iletişimi güçlendirmesi gerekiyor, yoksa yereldeki güvensizlik, genelde büyük kayıplara yol açabilir.
Bu yüzden  seçmenle iletişimi kuvvetlendirmek için AK Parti'nin bir PR çalışmasına ihtiyacı var.

********************

Sonuç olarak, AK Parti'nin yaşadığı kan kaybı kalıcı değil gibi görünüyor. Yaraları sarmak için elbette ki adımlar atılacak, ancak bu adımların ne kadar etkili olacağını zaman gösterecek.