Değeri dostlar!
İnsanlar birbirlerine muhtaçtırlar. Bu gerçek ihtiyaçlarımızı karşılamada birbirimize yardımcı olmayı gerektirdiği gibi, yapacağımız işlerde de birbirimizle danışmayı gerektirir. "Danışan dağlar aşmış, danışmayan düz ovada şaşmış" Sözü bu gerçeğin ifadesidir.
İstişare ve danışma şura suresi 38. ayetinde Mü'minlerin bir özelliği olarak zikredilir. "Rablerinin Çağrısına uyarlar ve salatı ikame ederler. Onlar işlerini danışarak yaparlar kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler."
Böylece toplumsal meselelerde fikir alışverişinin önemi vurgulanarak, birlik, beraberlik ve dayanışmanın tesis edilmesi amaçlanmaktadır. Çünkü bir ara da yaşamak aynı zamanda birbirimize karşı sorumluluklarımızı, hak ve hukuka riayet etmemizi gerektirir.
"İş konusunda onlarla istişare et" (Bakara suresi ayet 150) ayeti celilesinde işaret edildiği üzere aile hayatında, iş hayatında ve benzeri durumlarda bir karar alırken insanlarla istişare edip onların görüşlerine değer vermek, toplumsal hayatın bir gereği olduğu gibi isabetli kararlar almamızı da sağlayan bir davranıştır. İstişare aynı zamanda kişinin yumuşak kalpli ve alçak gönüllü oluşunun da bir göstergesidir.
Değeri dostlar!
İstişarenin en iyi örneğini, Resüüllah (s.a.v.) Efendimizde görüyoruz. Efendimiz (s.a.v.) Bir konu hakkında eğer vahiy yoksa o, işi Sahabe i kiramla istişare eder, konu hakkında onların fikirlerini alır, ekseriyet neye karar verirse onu uygulardı. Nitekim Uhud savaşında Kendisi Medine'de kalıp müdafa savaşı yapmak istediği halde ekseriyetin Medine'den çıkıp açık alanda düşmanla savaşmak fikrinde olması nedeniyle Medine'den çıkıp Uhud meydanına gidip orada savaşmışlardır. Osmanlı tarihinde bunun örnekleri çok görülmüştür. Çoğu kararlar divan toplantılarında istişare yapılır ve orada alınan kararlar uygulanırdı.
Selam ve dua ile hoşça kalınız