Son haftamız, ÖĞRETMENLER GÜNÜ bağlamında buna dâir yazı ve değerlendirmelerle geçti. Biz de emekliyiz ama okullardan, kitaplardan, dergilerden kopmuş değiliz. Değil mi ki Efendimiz;
BEŞİKTEN MEZARA İLMİ TALEP EDİNİZ
buyuruyor; o hâlde hepimiz kendimizi KÂİNÂT MEKTEBİ'nin bir talebesi olarak görüp, Yüce Nevlâmızın ebedî muallim olarak gönderdiği Efendimiz SAV in örnekliğinde sırları öğrenmeye, bunun ışığında hayâtı da kâinatın işleyişindeki kanun ve kurallara mutâbaketen onlar gibi düzenli yürütmeye çalışmakla mükellefiz. Ayrıca,
EMROLUNDUĞUN GİBİ DOSDOĞRU OL
emr-i ilâhîsine muvâfakaten imtihan dünyasındaki şu kısa hayâtımızın bereketli, bizi Allâh'ın lütfuyla âhiretin mutluluklarına eriştirecek bir tecellî ile netîcelenmesi noktasında emâneti teslim edene kadar dolu dolu geçmesi, gâyeye mutâbık yaşanması gereken bir hayât seferinin içerisindeyiz.
BOYNUMUZUN BORCU, LÜTUFLARIN HARCI
Dolayısıyla, hayâtı da bu mantalite ekseninde sürüklemek boynumuzun borcu. Çok şükür ki, elbette Mevlâmızın bir lütfu olarak, âile büyüklerimizin bizi yönlendirdiği, okuduğumuz okulların, ders aldığımız hocaların sevk ettiği, yukardaki gerçekleri dikkâte alarak zaman içerisinde sevk-i tabiî hüviyeti kesbeden, bize göre doğal diyebileceğimiz bir hayât telakkîmiz var.
OKUMADAN YAZMAYA, ZİYÂRETTEN GEZMEYE
Her sabah dünyâ yeniden kurulurken bizim kurguladığımız şey de hep okumak, yazmak, bu meyânda gezmek türünden şeyler oluyor.
MEKTEP, MEDRESE, KÜLLİYE
Sözü daha fazla uzatmadan, bunlar içerisinden iki ayrı gün, biri sabah, biri öğleden sonra olmak üzere, biri orta öğretim birisi üniversiteden iki hoca ziyâreti ve kitaplara dâir paylaşım ve değerlendirmelerimizi arz edeceğiz bugün sizlere.
KİTAPLAR EN İYİ DOSTLAR OLDUĞU GİBİ, KİTAP SEVERLER İÇİN DE EN İYİ DOSTLAR KİTAP BAĞIMLISI DOSTLARDIR
Sabah, görev yaptığı 15 TEMMUZ okulunda en az mesleği kadar kitapseverliği de mâruf Öğretmen arjadaşımız Câhit ŞÂHİN Bey'i ziyâret ettim. Nöbetçiydi. Talebeleri sınıflara gönderdikten sonra sıra derse gelince bizi de Öğretmenler odasına bıraktı. Masanın üstü yeni sipariş ettiği kitaplarla doluydu.
BUNLAR NE Kİ? DOLAPLAR DA ÇAKILI!
Öğretmen arkadaşları;
- Bunlardan ibâret değil, 3 tâne öğretmen dolabı da kitap çakılı dediler. Hepsi nitelikli kitaplar olmanın yanında ayrıca 3'ü İst. YİE'den ağabeyimiz Edebiyat profesörü, Ordu dâmâdı İzmit'li Hasan AKAY Bey'e, biri de aynı okuldan hocamız Prof. Mustafa TAHRALI Bey'e âit. Kendimi bir anda o günlerde buldum. 70'li yılların 2. yarısı. O günden bugüne yarım asra yakın zaman geçmiş. Bize bu kadar fırsat lûtfeden Rabbimize sonsuz şükürler olsun.
KENDİME GELDİM ÂDETÂ!
Ne zamandır, kitaplarla böyle yoğun temâsımız olmamıştı. Kendime geldim âdetâ. TÖVBEKÂRLAR KİTABI, YENİ TÜRK EDEBİYÂTINDA "ÂMENTÜ"LER ve KADÎM MÂNÂNIN RÜZGÂRİYLE gibi kimi kitaplardan kimi bölümler okudum. Hepsi de
"BENİ OKU, BİTİRMEDEN BIRAKMA!"
diyen, birbirinden güzel, emek mahsülü eserler. Burda ayrıntıya girmek mümkün değil. Belki zamanla kısa kısa paylaşırız inşâllâh. Keşke bir bir okuyabilsek te bir araya gelip hep berâber mütâlaa edebilsek.
NERDE O ESKİ GÜNLER?!
Öyle zamanlar da vardı ama sosyâl medya bizi o eksenden hayli uzaklaştırdı. Burada; BU DA GEÇER YÂHU diyebilir miyiz bilemiyorum.
Fazla uzatmayalım. Gerçekte, bu babda sözün ardı gelmez. En iyisi, Rabbimiz kitaplardan, kitaplarla haşır- neşir dostlardan ayırmasın diyerek duâ edip, huzûrunuzdan âminlerle ve iyi okumalar dilekleriyle berâber ayrılmak. Fî emânillâh...
GİRESUN'DAN ORDU'YA; TÜRKİYE'DE YAŞAMAK
*Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği'mizin (TDED), Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) işbirliğiyle düzenlediği “Uluslararası Öğrencilerin Kaleminden TÜRKİYE'DE YAŞAMAK Konulu, son başvuru târihi 15 Aralık olan Deneme Yarışması” ile ilgili gönderdiği afişleri astırmak için Çarşamba günü Giresun ve Ordu Üniversitelerine gittik.
HEM HEMŞEHRÎ, HEM DE HEM-KAZÂ
Bu vesîleyle ziyâretler de yaptık. Bunlardan, ziyâretinde daha doğrusu kendisini tebrikte geciktiğimizi düşündüğümüz, hemşehrî olduğumuz kadar HEM-KAZÂ da olduğumuz bir hocamızla ilgili olanı buraya alıyoruz:
FOLKLORA GÖNÜL VEREN; MUSTAFA EREN
Bugün ODÜ'deki çalışma odasında ziyâret ettiğimiz Dr. Öğretim Üyesi Mustafa EREN Bey'i görevi, gayretleri, 4.kitabı dolayısıyla tebrik ettik. Ayrıca, bunları bize hediye etmesi ve Ordu Yöresi Âşıklarını konu aldığı kitapta bize de yer vermesi bağlamında kendisine teşekkürlerle berâber, millî folklor ve kültürümüze dâir bundan sonra yapacak olduğu çalışmalarda üstün başarılar diledik.
EFKÂRDA TEÂTÎ, HEPİMİZ İÇİN HAYÂTÎ
Diğer yandan, TDED olarak birlikte nasıl çalışmalar yapıp yerel kültür ve irfânımıza katkıda bulunabileceğini noktasında fikir teâtisinde bulunduk. Kendisi, birikimlerini her vesîleyle halkımızla paylaşmaktan geri durmayacağını, gelen teklifleri görev telakkî edeceğini söyleyerek bizleri de dernek çalışmalarımız husûsunda yüreklendirdi.
AMMA, AMMA DOSTLAR, AMMA WE'LÂKİN
Evet, amma dostlar, amma amma we'lâkin; coğrafya kan gölüyken insanlar gâyet sâkin! O gün içerisinde gerek Giresun gerekse Ordu'da onlarca kişiyle muhâtap olduk. Gazze duâlarda anılıyor, dillerde zayıflamış. Ellerde yok gibi. Nasıl mı? Arz edeyim:
ÇAY OLSUN DEDİK; ORDAN DA GEÇEMEDİK!
- Ne ikrâm edelim hocam?
Baktım, hazır Nescafe, kutu Jacob yazıyor. Şaşırdım. Sağduyulu olduğunu düşündüğüm bir yer. Mahcup etmemek adına;
- Çay olsun! dedim. Maalesef orayı da geçemedik!
Marka Lipton olmasın mı?
- Olmaz dedim.
- Başka bir kahvemizi var dediler. Biz de daha fazla irdelemedik!
MIŞ GİBİ YAPTIK, MANGALI KAPTIK!
Kısaca, onlar da biz de mükemmel geçiştirip vaziyeti idâre ettik! "MIŞ GİBİ" yaptık yâni. Allâh CC bizi ıslâh etsin. Lâf deyince mangalda kül bırakmıyoruz. Sularımızı bile Yahûdî işletiyor! Tek kelimeyle;
BU GİDİŞLE NEREYE?
diyor, başta Gazze ve Doğu Türkistan, Arakan olmak üzere tüm mazlumların kurtuluşunu görmeyi tez zamanda nasîp etmesi, bu meyânda öncelikle kardeş coğrafyalar ve dünyânın biricik ümîdi aziz milletimize topyekûn intibâhlar lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor, cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...