Öğretmenlikte ilk görev yerimiz Lüleburgaz'dı. Fotoğraflar vardı, ayırmıştım; Kasım'da değerlendiririm diye. 
LÜLEBURGAZ LİSESİ, TÜM ÖĞRETMENLER
İçlerinde, başta, bir öğretmenler günü Lüleburgaz Lisesi avlu merdiveninde tüm öğretmenler olarak topluca çekilmiş bir fotoğrafımız vardı ki diğerlerinden ayrı olarak, o zamanlar yeni yeni yapılmaya başlanan ilk renklilerden ve çok güzeldi.
EVREN İHDÂS'I, ASKERİYE MAHSÛLÜ GÜN
Ayrıca, Kenan EVREN ihdâsı, yâni askerî yönetim îcâdı olan bugün dolayısıyla bütün öğretmenler yürüyüş yaparlardı. Daha doğrusu o gün öğretmenleri hizâya getirmek adına yürüyüş yaptırılırdı. Oradan da fotoğraflarımız vardı.
HEPSİ DE SIRRA KADEM BASTI
Bir de, bir sınıfın öğretmen öğrenci vesîkalıklarının bir arada kompozisyonuyla oluşturulan tablo fotoğraf ve öğrencilerle çeşitli başka siyâh-beyaz Fotoğraflar. Şimdi bulamıyorum. Hepsi de sırra kadem bastı. Daha önce de İstanbul YİE yıllarından Lüleburgaz'dan Akkuş'un ilk günlerine uzanan zaman dilimine âit şiir, hâtıra notlarımıza âit bir defterimiz kaybolmuştu. 
2. DEFTER VAK'ASI DEĞİLDİR İNŞÂLLÂH
Bu da sanki 2. bir DEFTER VAK'ASI gibi. Kaldı ki fotoğrafların yanında Lüleburgazlı günlere âit çok sayıda kâğıt ta mevcuttu. Hanım; "biz görmedik, yanlışlıkla atma falan da olmadı" diyor. İşte böyle. İnsan en çok hassasiyet gösterdiği şeylerle imtihan olurmuş ya aynen öyle. Çok üzgünüm ama ne yapayım sevgili dostlar. Bunun için hır mı çıkarayım?!
LÜLEBURGAZ'DAN AKKUŞ'A
Her neyse, biz de paylaşımda 2. durak Akkuş'tan kullandık fotoğrafı; 80li yılların 2.yarısından. Yâni , yaklaşık 40 yıl öncesi! Şimdi ne bu binâ var orada, ne de o resimdekiler. Her biri bir yerde. Bildiğim kadarıyla wefât eden yok. Ama kim nerde? Doğrusu, fotoğrafta yer alan hocaların hepsini, talebelerin yarısını ismen hatırlıyorum ama şu anki meskûniyetlerini 3-5 kişi hâriç bilemiyorum. 
NERDE OLURSAK OLALIM
Ama nerde olursak olalım bir zamanlar burda olduğumuzu, niçin olduğumuzu, bundan sonra nerelere gittiğimizi ve son tahlilde nereye gideceğimizi bilmek ve bu yuvanın bize işâret edip öğrettiği Sırât-ı Müstakîm çizgisinden çıkmama titizliğini önemsemektir. 
SÂDECE DİPLOMALILAR DEĞİL!
Dünyâda nereye savrulursak savrulalım bu çizgiye uygun-adımlığı gözettikten sonra bu doğrultu bizi, Allâh'ın lütf u keremiyle son tahlilde Efendimiz SAV in komşuluğunda bir araya getirecektir. Bu gerçeğe hizmet eden herkes esnaf ya da dağ başında bir çoban da olsa öğretmen olup hakkını ödeyemeyeceğimiz insanlar zümresine dâhildirler.
HER MUHSİN, BİR MUALLİM
Diğer bir tâbirle; görevinin hakkını veren, işini güzel yapıp, Kur'ân'ın ifâdesiyle muhsinler grubuna giren herkes bu örnek tavrıyla, sıfatı öğretmen olmasa da gerçekte öğretmendirler.
TÂLİMDEN TERBİYEYE
Bu konuda lâfı uzatmamak adına çok ayrıntılara girmiyoruz. Öğretmen Muallim olandır. Muallim ilimden gelir. Muallim ilmi ve ilmi veren Alîm'i yâni Allâh'ı bilen ve öğretendir. Meşhur ifâdeyle; hayatta en büyük şans böyle bir öğretmene, yâni Muallime düşmektir. 
MEKTEPTEN CENNETE
Böyle muallimlerin olduğu yerler de adı kitaptan gelen, Allâh'ın kitabının öğretildiği ve o ruhta tedrîsat yapılan ve dolayısıyla talebelerinin dünyasını da âhiretini de cennet yapacak kılavuzluğu deruhte eden yerlerdir. Onun için MEKTEPTEN DÜĞÜNE dedik.
İNSAN BİLE OLAMAYANLAR!
Son olarak, bunun tam aksi olarak, görevini iyi niyetle yapmayan, savsaklayan, tertemiz fıtratlı çocukları kirli düşünce ve yanlış örneklikleriyle hakîkât çizgisinden uzaklaştıran her kimse, diplomasında ne yazarsa yazsın, böyleleri insan bile değildir. 
HÂİN YA DA KÂTİL HAFİF KALIR!
İnsanı insanlaştırmaya değil de hayvânî taraflarını öne çıkararak hayvanlaştıran insanlara nasıl öğretmen denilebilir? Onlar en büyük hâinlerdir. Allâh'ın bize, bizim onlara emânet ettiğimiz çocukları şeytan tarafına savurup onların sonsuz bedbahtlığına sebep olanlara hâin sözü de, kâtil sözü de az gelir. Katil dediğin canını alır. Çocuğun îmânı varsa ne gam. Ama, çocuğu îmândan eden sözümüz ona  öğretmen çocukları çok yaşada da ölünce cehenhemliklerden olacak olursa buna kâtil demek, hâin demek yeterli mi?
CANAVAR ÖTESİ RUHSUZ YARATIKLAR!*
Bu duygu ve düşüncelerle; Allâh'ın emâneti yavrularımıza O'nun rızâsı muvâcehesinde eğitim verip yaşantısıyla örneklik teşkil eden herkesin bu gününü tebrik ediyor, çocuklarımızı, canavar ötesi ruhsuz yaratıkların şerrinden koruması, eğitimi bu türlerin tasallutundan mahfuz buyurması, çocuklarımıza acıyıp, bu nasipsizlere hidâyet nasîp eylemesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor;
GAZZE İLK, DOĞU TÜRKİSTAN 1.SORU!
gençlerimizin başta Gazze, Doğu Türkistan gibi konularda dıyarlılık olmak üzere herşeyleriyle asıllarına döndükleri günleri tez zamanda bizlere göstermesi dileğiyle, hayâtta olan öğretmenlerimiz, öğretmen arkadaşlarımız ve talebelerimiz başta olmak üzere cümleye sevgiler-saygılar sunuyor, hep birlikte Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşmak ümîdiyle Fî emânillâh değerli dostlar wes'selâm...