Geldin gidiyorsun Nûri Kahraman 
Varışlar nereye, haberin var mı?
Orada hürmetle karşılatacak
Müktesebâtınla değerin var mı?

İsminle müsemmâ olabildin mi?
Nûrun kaynağına  dalabildin mi?
Liyâkat nişanı alabildin mi?
Zulmetle düello hünerin var mı?

Ne münevverliktir, ne kahramanlık!
Olanın da hepsi tadımlık, anlık
Neye yarar böyle; yozluk, yavanlık?
Mağfirete medâr eserin var mı?

"Oku!" dedi Rabbin, nice okudun?
Neyi tasarladın, nasıl dokudun?
Hangi yâre, bülbül olup şakıdın?
Sevdâlara düşmüş kaderin var mı?

Netîce, yaşadın bunca yaşları;
Yerinden oynattın hangi taşları?
Nerelerden seçtin arkadaşları?
"Ahret kardeşliği, defteri"n var mı?

Olur mu yaşamak göreve sağır?
Dağlar parçalanır, yükler çok ağır
Kitap ister; yaşa-yaşat ve çağır
Dâvet yollarında seferin var mı?

Ne kadar hassassın sorumlulukta?
Etkin ne kadardır çelik-çocukta?
Sonu sonsuz olan şu yolculukta 
Hekim-misâl, hakîm rehberin var mı?

Tesîri zâhir mi üstün-başında?
Faydaları mutlak, hangi yaşında!
Kimliğin saklıdır, her kumaşında;
Müslümanca çehren, çeperin var mı?

Savruldun mu yoksa açıp-saçıp ta 
Kime varılır ki Hak'tan kaçıp ta?!
Sapmak var refîki yanlış seçip te
Yâr-ı gâr misâli neferin var mı?

Nûrânî; dertler çok, mesele büyük
Aslâ; hiç alınmaz, hafîfe bu yük
Hak yardım etmezse iş gitmez yürük
Duâda, niyâzda dillerin var mı?

Neler hazırladın, söyle yarına?
Bir şuur verdin mi evlâtlarına?
Korku salacak din düşmanlarına 
Maddî, hem mânevî askerin var mı?

Sefer bizden dostlar, zafer Allâh'tan 
Ne gün kurtulacak mazlûmlar âh'tan?
Şefâat peki de, Rasûlüllâhtan;
Bunun için hazır ezber'in var mı?

Komşuluk dilersin; iyi, güzel de;
Evet de demiştik Bezm-i Ezel'de
Lâkin merhametin ne kadar elde?
Ruh-beden açlara Kevser'in var mı?

Şâir; hesap-kitap, sorgu-suâl çok
Hak rahmet etmezse çıkış yolu yok
Kuru söylemlere, lâfa karın tok!
Aşkın, hüznün-çilen, kederin var mı?

Hâlimiz mâlumdur; affeyle Mevlâm!
Kim idi, peşinden koştuğum leylâm?
Düşünelim dostlar olmadan tamam;
Yer-gök kapandıkta, fenerin var mı?...