Depremdi, seçimdi, fasulyeydi, çangaldı; yok bu sene havalar yağışlı gidiyordu derken aslında farkında olmadan altımızdan kayıp giden hayattır.
Tıpkı dünya dönerken bizi de döndürdüğünün; bir yandan da aşındırıp söndürdüğün farkında olmadığımız gibi...
Bugün biraz dış geçici gündemlerden iç dünyamıza, asıl öz gündemimize dönüp kendimizi maneviyat olarak tahkime dair cümleler bulmaya ve kurmaya çalışacağız.
Tabiî dış gündemlerin de içle alâkalı ve en az onun kadar önemli olduğunu unutmadan.
Nereden başlayalım? İşte, Hüsn-i Hatt Bahçesi'nden Halil GÖKÇE'nin seçtiği;
** HAFTANIN KELÂM-I KİBARI **
"ed dünyâ sâ'atün fec'alhâ tâ'aten"
الدنيا ساعةٌ فاجعلها طاعةً
"Dünya hayatı kısadır/bir andır, onu da ibadetle, tâatla geçir."
(İmam Gazâlî, Mükâşefetü’l-Kulûb, s.166)
DÜNYÂ'DAN UKBÂ'YA; FENÂ'DAN BEKÂ'YA...
Bize dünya hayatının geçicilik ve bir anlığını, kısacıklığını anlatan bu vecizeden sonra bizim her konuda şifamız, dertlerimizi devası, hem fâni hem de ebedî hayatımızın kimyası kitabımızdan bize, topluma, gündemimiz ve de geleceğimize ışık tutan sarsıcı ayetlere bakalım.
AYDIN İŞBAKAN; KUR'AN'DAN TEFEKKÜRE...
Emekli Müftülerimizden, değerli Ağabeyimiz Aydın İŞBAKAN Hocamızın sayfasında paylaşıp bizim de oradan aldığımız ayetleri,
Aklımızı her türlü iç ve dış çeldiricilerden alarak yoğunlaşıp Dikkatle, tefekkür ederek okuyalım inşallah:
* YUNUS SÛRESİNİN ŞU ÂYETLERİNE BİR KULAK VERELİM *
10.37: Bu Kur’an Allah’tandır, başkası tarafından uydurulmuş değildir; o, kendisinden önceki kitapları (asıllarını) doğrulamakta ve konulmuş olan hükümleri açıklamaktadır; bunda kuşku yoktur, O âlemlerin rabbindendir.
10.38: Yoksa “Onu Muhammed uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer iddianızda doğru iseniz, o zaman onun benzeri bir sure de siz getirin bakalım; Allah’tan başka çağırabildiklerinizi de yardımınıza çağırın!”
* ÖNCEKİLER DE YALAN SAYMIŞLARDI!... *
10.39: İşin gerçeği şu ki onlar, mahiyetini bilemedikleri ve henüz kendilerine yorumu yapılmamış olan şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de işte böyle yalan saymışlardı; ama bak zalimlerin sonu nice oldu!
10.40: Onların arasında bu Kur’an’a inanan da var inanmayan da. Rabbin bozguncuları çok iyi bilmektedir.
* * * SİZİN YAPTIĞINIZ SİZE!... * * *
10.41: Seni yalanlamaya kalkışırlarsa şöyle de: “Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız size aittir; siz benim yaptığımdan sorumlu değilsiniz, ben de sizin yaptığınızdan sorumlu değilim.”
10.42: İçlerinde seni dinleyenler de var; ama sağırlara -üstelik akıllarını da işletmiyorlarsa- gerçeği sen mi duyuracaksın?
* KÖRLERE NASIL GÖSTERECEKSİN? *
10.43: Onların arasında sana bakanlar da var; ama eğer görmüyorlarsa körlere doğru yolu sen nasıl göstereceksin?
10.44: Gerçek şu ki Allah insanlara zerrece kötülük etmez, fakat insanlar kendilerine kötülük ediyorlar.
* DOĞRU YOLDA YAŞAMAMIŞ OLANLAR! *
10.45: Allah onları mahşerde topladığı vakit, sanki (dünyada) sadece günün bir saatinde, aralarında tanışacak kadar kısa bir süre kaldıklarını sanacaklardır. (İşte o vakit) Allah’ın huzuruna çıkarılacakları uyarısını asılsız sayanlar ve doğru yolda yaşamamış olanlar hüsrana uğramış olacaklar.
* ONLARIN DÖNÜŞÜ DE BİZEDİR... *
10.46: Eğer onları tehdit ettiğimiz (azabın) bir kısmını sana (dünyada iken) gösterirsek (ne âlâ); yok eğer (göstermeden) seni vefat ettirirsek nihayet onların dönüşü de bizedir. (O zaman onlara ne olacağını göreceksin). Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir.
(Sadakallâhül' Azîm: YÜCE ALLAH DOĞRU SÖYLEDİ.)
** ŞİMDİ BİRAZ DA TEBESSÜM... **
Aydın İŞBAKAN Ağabey'e teşekkürlerle beraber, bu düşündürücü, öğretici ve uyarıcı ayetlerin ardından şimdi de BİRAZ TEBESSÜM diyoruz. Tebessüm dediysek, öyle sıradan bir malayani, gereksiz, boş bir şey değil.
GELEREK DÜŞÜNMEK, DÜŞÜNEREK GÜLMEK!
O da aynı zamanda düşündürücü.
Bakalım okuduğunuzda size neler düşündürecek? Meselâ, seçimle ve seçmenlerin tutum ve psikolojisi ile ilgili bir şeyler getirir mi aklımıza? Buna karar verecek olan sizlersiniz. İşte fıkra; yorum sizin:
* * * * * İMAM'IN PAPAZ ERİĞİ!?... * * * * *
Köylü vatandaşın biri hayrına Kuran kursuna bir kasa dolusu erik getirmiş…
Hoca: "- Bu kadar erik çok yiyemeyiz ziyan olur, satalım da kursun ihtiyaçlarını alalım, haydi gençler siz pazara çıkın demiş…
** HOCA EFENDİ TEFTİŞTE...**
Öğrenciler de;
" - Peki Hocam demişler..
Bizim öğrenciler kasadaki eriği tezgâha dökmüşler,
Etikete de PAPAZ eriği yazıp altına da fiyatını yazmışlar..
Hoca Efendi gidip şu bizim talebelere bir bakim demiş pazara gelmiş bide ne görsün tezgahta Papaz Erigi yazıyor…
* BAŞINIZ TAKKE, ÜSTÜNÜZ CÜPPE!...*
" - Ya Gençler başınızda takke üstünüzde cübbe ! Utanmıyor musunuz PAPAZ Eriği demeye?!" demiş..
Sonra da hoca almış eline kalemi, yazmış etikete: "İMAM Eriği!...'
Yaşlı Bir Kadın Tezgaha yanaşıp
_ Oğlum papaz eriği yok mu?
Gençlerden biri cevabı yapıştırmış ..
" - Vardı teyze de az önce MÜSLÜMAN oldu !"
Cümleten huzurlu keyifli vakitler... İKTİBAS (Gâlip AKIN)
* KÖR ÎTİYÂD'DAN SAĞIR ÎTİKÂD'A!...*
Bu fıkrada biz alışkanlığın, ezber hâline gelip kökleşen teamüllerin toplumların refleksi hâline gelişini, değişmesinin zorluğunu görüyoruz.
* GÜNCEL YORUM; VAHİM DURUM!...*
Buradan güncel bir yoruma gidecek olursak; Osmanlı'nın gitme ya da götürülme sebebi İslâm ve ahlâkının bitirilmesiydi. Yeni düzenin temelleri bu espri üzerine atılmıştı.
* KATI LAİKLİK; CIVIK AHLÂK!... *
Dolayısıyla son bir asırdır halka kazandırılan katı laiklik uygulamalı çağdaşlık adı altındaki batı anlayış ve ahlâkı keyfiyetinin insanları ülkemiz gerçeklerine karşı ne kadar kör yapabildiğini, fotoğraflarının yanyana konulması dâhi garabet teşkil eden aşikâre durum üzerinde yaptığı neredeyse birbirine yakın tercihleriyle göstermiş oldu.
DÜNYÂ'YA FETİH, HERKESE HAYIRLI OLSUN...
Bu duygu ve düşüncelerle; anlık, günlük her adım ve kararda yapmamız gereken Hakk'ın muradı gözetilerek yapılacak cümle tercihlerde olduğu gibi bu pazar yapılacak seçimin de bu minvalde ve de olabilecek en yüksek oran üzerinden kuvvetli bir Fetih keyfiyetiyle neticelenmesini Cenâb-ı Hakk'tan niyaz ediyor, şu veya bu sebeple bu sonuca katkı vermeyeceklere de dünyevî-uhrevî hayırlarına vesîleten basîret lûtfetmesi dileğiyle cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...