Kahverengi kokarca Karadeniz Bölgesi’nde tehdit olmaya devam ediyor. Bu yıl, çiftçiler kokarca tehdidiyle mücadele etmekte zorlanırken, Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy, bu böceklerin kışın bile hayatta kalabildiğini belirterek, bu konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Kahverengi Kokarca Kışı Uykuda Geçiriyor
Şensoy, kahverengi kokarcaların soğuk havalarda ölmediğini, aksine -14 dereceye kadar hayatta kalabildiğini ifade etti. "Kahverengi kokarca, kışın -14 dereceye kadar hayatta kalabilir. Kar yağarsa, bu böceklerin ölümünü beklemeyin. Kar -1 ya da -2 derece olsa bile, kokarca bu soğuklara karşı dirençlidir ve yalnızca kışı uyuşuk bir şekilde geçirir." dedi.
Yani, kışın kar yağsa da kokarcaların ölmeyeceği ve bunun yerine kışı pasif bir şekilde geçirdikleri açıkça ortada.
Şensoy, bununla birlikte, "Kışın üremeleri durur, ancak yaşamaya devam ederler. Yani kış uykusunda gibidirler. Yalnızca beslenme ve üreme faaliyetleri durur" diyerek, bu dönemde kokarcaların zarar veremediğini belirtti.
İlaçlama Kritik: Mücadele Devam Ediyor
Ziraat mühendisi, kahverengi kokarcayla mücadelede ilaçlamanın önemine dikkat çekti. "Kokarca, kışın uyuşuk bir şekilde yaşamaya devam eder. Bu yüzden, kışlaklarda ilaçlama yapmamız çok önemli. Eğer bu ilaçlamalar yapılmazsa, kokarcalar uyuşuk bir halde kalmaya devam eder. Nisan ve Mayıs aylarında, yani sıcaklıklar yükseldiğinde bu böcekler aktif hale gelir ve tarım alanlarında büyük zararlara yol açabilir" dedi. Ayrıca, her ne kadar soğuk hava kokarcaların üremesini durdursa da, ilaçlamanın geçici bir çözüm olmadığını vurgulayan Şensoy, "Devlet bir kez ilaçlama yapacak ama asıl sorumluluk üreticide. Üretici, kokarcaların varlığını kontrol etmeli ve hala canlılarsa tekrar ilaçlama yapmalı" diye ekledi.
Samuray Arıları: Doğal Çözüm Gelecek mi?
Kahverengi kokarca ile mücadelenin bir diğer önemli unsurunun ise samuray arıları olduğunu belirten Haluk Şensoy, "Samuray arıları, kokarcaların yumurtalarını bozarak bu böceklerin neslini keser. Samuray arıları bilindiği gibi kokarcaların yumurtalarını bozuyorlar. Yumurtaların içinden kokarca yerine samuray arısı çıkıyor." dedi.
Fındık Üreticisi ve Devlet El Ele Vererek Mücadele Etmeli
Geçtiğimiz yıl kokarca ile mücadelede pek de ciddiyet gösterilmeyen bir yaklaşım olduğunu belirten Şensoy, "Geçen yıl, kokarca sorunu pek ciddiye alınmamıştı. Ancak bu yıl, üreticiler kendi gözleriyle zararı görüp panik yapmaya başladılar. Şimdi, olayın ciddiyetini anladılar. Fındık bizim geçim kaynağımız, bu yüzden bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Ancak yalnızca üretici ya da devlet tek başına bu sorunu çözemeyebilir. Devlet ve üreticiler el birliğiyle bu mücadeleyi sürdürmeli" diye ekledi.
Kokarcaların 1000 rakıma kadar ulaştığı ve bu yıl bu böceklerin ne kadar yayılabileceği konusunda ciddi endişeler bulunduğu ifade edilirken, Şensoy, "Bölgemizde kokarca sorunu çok ciddi bir boyuta ulaştı. 1000 rakıma kadar çıktılar. Bu da olayın risk boyutunu çok yükseltti. Ancak mücadeleyi elden bırakmayacağız." dedi.
Sonuç: Herkesin Birlikte Mücadele Etmesi Gerekiyor
Sonuç olarak, kahverengi kokarca ile mücadele, hem üreticilerin hem de devletin ortaklaşa vereceği bir mücadeleyle ancak başarıya ulaşabilir. Bu böceklerin fındık, meyve, sebze gibi pek çok ürüne zarar verdiği düşünülürse, üreticilerin kendi alanlarında bu böceklere karşı sürekli bir kontrol yapması, ilaçlama yapması ve devlete danışarak hareket etmeleri gerekiyor. Şensoy, "Kokarcaya karşı mücadelede geç kalınırsa, tüm tarım sektörü büyük zararlar görebilir. Bu yüzden devlet ve üreticilerin bu konuda birlikte çalışması çok önemli" diyerek, tüm üreticilere bir kez daha dikkatli olmaları çağrısında bulundu.
Eğer herkes üzerine düşen görevi düzgün şekilde yerine getirirse 2-3 yıl içinde kahverengi kokarca ciddi oranda azalır.