Her yıl 24-31 Ocak tarihleri, Dünya Cüzzam (Lepra) Haftası olarak anılıyor. Tarih boyunca korkulan hastalıklardan biri olan cüzzam, 19. yüzyılda tanımlanan ve tedavi edilebilen bir enfeksiyon hastalığı olarak biliniyor. Uzun yıllar boyunca insanlar arasında ötekileştirilmeye neden olan bu hastalık, günümüzde gelişen tıp sayesinde kontrol altına alınmış durumda.
Cüzzam Nedir ve Nasıl Bulaşır?
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Özge Yiğit'in verdiği bilgilere göre, lepra Mycobacterium leprae bakterisinin neden olduğu, esas olarak cildi, sinir sistemini ve üst solunum yollarını etkileyen bulaşıcı bir hastalıktır. Tarihin en eski hastalıklarından biri olan cüzzam, özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülmektedir. Ancak Türkiye'de son yıllarda vaka sayısı önemli ölçüde azalmıştır.
Dr. Yiğit, hastalığın hasta kişilerle uzun süreli ve yakın temas sonucu bulaşabileceğini belirterek, "Hasta kişiler bakteriyi solunum yoluyla çevrelerindeki duyarlı kişilere bulaştırabilir. Tedavi edilmeyen ya da geç tanı alan hastalarda ciltte ve kemiklerde şekil bozuklukları (burun, parmak vb.) ile sinir felçleri görülebilir," dedi.
Tanı ve Tedavi Mümkün
Hastalığın tanısı, cilt bulgularının değerlendirilmesi, cilt biyopsisi ve mikroskobik incelemelerle konulabiliyor. Tedavi ise 6 ila 12 ay süresince uygulanan ilaç protokolleriyle sağlanıyor. Dr. Yiğit, "Kullanılan ilaçlar, Sağlık Bakanlığı tarafından üretsiz olarak karşılanmaktadır," ifadelerini kullandı.
Türkiye'de Cüzzamla Mücadelede Türkan Saylan'ın Katkısı
Cüzzamla mücadelede, merhum Prof. Dr. Türkan Saylan'ın büyük katkıları bulunuyor. Yıllarca bu hastalıkla savaşan Saylan, Türkiye'deki cüzzam vakalarının düşürülmesine önemli ölçüede katkı sağladı. Onun çalışmaları sayesinde Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği vaka sayı hedeflerine ulaştı.
Dünya Cüzzam Haftası kapsamında, bu hastalığın erken tanısı ve tedavisinin önemi vurgulanırken, farkındalığın artması için toplumun bilinçlendirilmesi gerekliliği de bir kez daha gözler önüne seriliyor.
