Nedendir bilmem...
İçime "şehitlik"le alâkalı bir şeyler yazmak düştü.
Şifa niyetine, deva niyetine, dua niyetine... diyelim.
Şehit; Allah yolunda öldürülen müslüman kimseye denir. Peygamberlikten sonra en büyük makamdır.
Şehitler; Allahü Teâlânın iltimas geçtiği, Azrail (as)'ın daha bir güzel göründüğü, özel, nâzende kullardır. Ona bu kelimenin verilmesi de ayrıca çok mânidar. eş-Şehît Allahü Teâlânın isimlerinden bir isim ve "her şeyi gören, şahit olan, bütün zamanlarda ve mekânlarda var olan..." gibi anlamlara gelir. Kendi ismini kuluna vermesi o vasfın ne kadar büyük olduğunun bir işareti zaten.
Şehit de hem ölmediği, bizim bilmediğimiz bir şekilde yaşadığı için hem ölürken cennetteki makamını gördüğü için hem de bütün İslâm âlimlerinin ittifak ettiği şekilde "cennetlik olduğuna" şahitlik ettikleri için bu ismi almıştır.
Allahü Teâlâ, kullarının hayat hakkı olduğunu sık sık vurgular. Bu konuda gösterilen her türlü farz ve mübah çabayı takdir ve ecirle karşılarken "Allah yolunda" ölenleri yükseklere çıkarması dikkate şayandır.
Yaşamak ne kadar kutsalsa "bazı durumlarda" ölmek de o kadar kutsaldır.
Hani dışarda kar yağarken, sobanın yanında kıvrılır yatarsınız ya, o sırada cızır cızır kaynayan çaydanlık veya ibriğin sesi de kulaklarınızda, huzurlu bir şekilde dalaaaar gidersiniz.
İşte içime öyle bir huzur ve rahmetle dolan bir âyet var:
"Allah yolunda öldürülenlere 'ölü' demeyin. Bilakis onlar diridirler fakat siz bilemezsiniz." (Bakara suresi/154)
Ey güzel Allahım!
Biz, Senin bildirdiklerin dışında ne biliyoruz ki?
"Allah yolu" ne demek?
Tabii ki, Allah'ın dinini yaymak için uğraşılan yollar. Bununla beraber kutsal kabul edilen şeyler uğruna ölmek: Din, can, mal, namus, vatan... Beş büyük kutsalımız, beş büyük dokunulmazımız, beş büyük değerimiz, kırmızı çizgimiz. Bunlardan en makbul olanı din ve vatandır. Zira biri olmadan diğeri olmaz. Sonra diğerleri gelir.
Şehidin "kul hakları" dışındaki bütün günahları affedilir. Yâni o fedakâr insana Allah, bütün haklarını helâl ediyor. Kulununkini bırakıyor. O da onun hakkı. Buradaki inceliğe de özellikle dikkatinizi çekerim. Âdil, hesap görücü, af ve mağfiret edici, cömert olan Rabbimizin hikmetini, işaretini görelim lütfen!
Allah yolunda ölenlerden başka şehit olanlar vardır ve yedi çeşittir. Bunlar da "ahiret şehitleri"dir. Yâni ahirette öyle muamele görürler:
Tâûndan (ateşli, bulaşıcı hastalık) ölen,
Suda boğulan,
Zatülcenbden (akciğer zarı iltihabı) hastalığından,
Karın ağrısından,
Yangında,
Yıkıntı altında kalarak ölen,
Hamilelikte veya lohusa iken ölen kadın da şehittir.
Ayrıca;
Hadis-i Şeriflerde belirtildiğine göre; ölene kadar ilim öğrenmeye niyet edip vefat eden kimse de şehittir.
Gurbette ölen, çoluk çocuğunun nafakasını temin yolunda,
Birinin canını kurtarırken ( bu kişi müslüman olmasa bile),
Zülmen öldürülen,
Eşkıya baskını sırasında öldürülen,
Çatıdan düşüp boynu kırılarak ölen,
Yılan veya akrep sokup ölen,
Abdestli ölen,
Hatta samimî bir kalple şehitlik isteyip yatağında ölen bile şehittir. (Daha fazla ayrıntı için ilgili kaynaklara bakmanızı öneririm.)
Rabbimiz kullarını yüceltmek için nasıl da bahaneler buluyor. Allahım, Sana ne kadar hamd ve şükretsek az...
Ölmek çok acı bir şey olduğu halde, şehitler tekrar dünyaya gelip tekrar ölmeyi...bunu defalarca yapmayı isteyeceklerdir. Allah Teâlâ, onlara şehit olurken öyle bir haz veriyor işte! Ölümün acısı onlara, çiğ köfteye katılmış pul biber açıldığında geliyor olmalı. Yoksa niye tekrar tekrar aynı acıyı tatmak isteyecekler.
Belki de, nasıl öldüklerini hiç anlamıyorlar. Öyle olmasa yüzlerinde tebessümle giderler miydi? "Gene olsa gene yaparım." deriz ya, öyle bir şey olsa gerek.
Yakını şehit olan bir de bu gözle baksın ve gözyaşları, hüzünden sevince dönsün inşaallah. O kişinin eceli zaten bitmiş, o kadarmış. Allah ona şehitlik nasip etmiş. Geride kalan bunun onur, gurur ve sevincini yaşasın ki, bu kutsal makama gölge düşürecek söz ve eylemde bulunmasın. Belki de şehit yakınının, şefaatine sahip olacak. İçindeki o karşı konulmaz acıyı, dinmeyen yangını, ayrılık hasretini bu teselliyle durdurmaya çalışsa hem kendisi hem çevresi ve belki de şehidi için daha hayırlı olur.
(Derleme)
İSMAİL HENİYE ŞEHİT EDİLDİ
Direnişin yiğit önderi Ümmetin yüzakı ifade ettiği üzere her şeyini Allah'ın yolunda feda ederek şehadete ulaştı...
Hayatını Filistinli müslümanların hürriyet ve davasına vakfetmiş İsmail Heniye caniyane bir suikasdle gurbette şehid edildi…Şehadeti mübarek, ruhu şad olsun. Ümmetin başı sağolsun…
”Vallahu azîzün züntikam”
Bugün o da çocukları gibi şehadete ulaştı. Mekanın mübarek olsun Haniye.
Adam gibi adam olduğuna şahitlik ederiz.
Şehit İsmail Haniye’nin şehit olan oğlunun eşi:
“Seni dünya kaybetti cennet seni kazandı.
Cennetteki şehitler onu güzelce karşılayın.”
Şehit soluğun olsam senin
Isıtsam dünyanın kutuplarını
Şehit meşalem olsan benim
Işıtsam davamın tüm yollarını
Kanımla sulasam gülleri
Ey şehit yolun yolum oldu benim
Kanımla sulasam gülleri
Ey şehit yolun yolum oldu benim
“Mü’minlerden öyle erler vardır ki, onlar Allah’a verdikleri söze hep sâdık kaldılar.
İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirdiler ve şehid oldular. Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.”
(Ahzâb,33/23)
Her insan bir kere ölmeyecek mi? O da neden şehitlik olmasın? Rabbimiz bize de, katında makbul bir şehitlik lütfetmesi niyazımla….