Türk Dil Kurumuna göre polis, şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş olarak tanımlanmaktadır.
Polis teşkilatının amacı, kamunun huzurunu teminat altına almak, vatandaşların can, mal, ırz güvenliğinin sağlanması ve korunması, suçları önceden tespit edilmesi ve işlemeye yönelik davranışların önlenmesi, sanıkların yakalanarak yargılanması için teslim edilmesi şeklinde sıralanabilir.
Polisin, durdurma ve kimlik sorma yetkisi; Durdurma ve kimlik sorma işlemi, PVSK m.4/A’da özel olarak düzenlenmiştir.
Polis, kişileri ve araçları;
a) Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek,
b) Suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek,
c) Hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek,
ç) Kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek, amacıyla durdurabilir.
Polisin durdurma yetkisini kullanabilmesini ilgili mevzuat, tecrübesi ve içinde bulunan durumdan edindiği izlenime göre denmek suretiyle makul bir sebebe dayanmasını öngörmüştür.
Polis durdurduğu kişiye durdurulma sebebini bildirmelidir. Ayrıca polis durdurduğu kişiye sorular yöneltebilir ve kimlik bilgilerinin ibrazını isteyebilir.
Polisin durdurma ve kimlik sorma yetkisini kullanmasında süreklilik arz edemeyeceği ve keyfiliğe mahal verecek şekilde yapamayacağı yine PVSK ‘da düzenlenmiştir.
Durdurma süresi, durdurma sebebinin dayanağı olan işlemin tamamlanması ile orantılı olmalı, zorunlu süreyi aşmamalıdır.
Durdurma sebebi ortadan kalktıktan sonra derhal kişilerin veya araçların durdurulduğu yerden ayrılmasına, uzaklaşmasına izin verilmelidir.
Polis, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı halinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik gerekli tedbirleri alabilir.
‘’ Bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemez. Ancak, el ile dıştan kontrol hariç.’’
Polis, durdurduğu kişiye kendisinin polis olduğunu bildiren belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabilir. Bu kişilere kimliğini ispatlamaları hususunda gerekli kolaylığı göstermelidir.
Belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla ya da sair surette kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir.
Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır.
Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usûlü bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır.
Kimliğinin tespiti amacıyla tutulan kişiye, kimliği tespit edildikten sonra ve talepte bulunması halinde, bu amaçla tutulduğuna ve tutulma süresine dair bir belge verilir.
Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilir.
Nüfusa kayıtlı olmadığı için kimliği tespit edilemeyen kişilerin nüfusa kayıtlarının temini için gerekli işlemler yapıldıktan sonra, 5 inci maddeye göre fotoğraf ve parmak izi tespit edilerek kayda alınır. ( PVSK- Parmak izi ve fotoğrafların kayda alınması Madde 5- Polis; e) Gözaltına alınan, kişilerin parmak izini alır.)
Kimliği tespit edilemeyen kişinin yabancı olduğunun anlaşılması halinde, 5682 sayılı Pasaport Kanunu ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
Ayrıca kimliğini ibraz etmekten kaçınan kişiye Kabahatler Kanunu - Kimliği bildirmeme Madde 40 ‘a göre idari para cezası da verilir.
Kimliğini göstermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılana kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanabilir.
Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilir.
Özetle:
Polisin Durdurma ve Kimlik Sorma Yetkisi PVSK 4A’ da düzenlenmiştir.
Polisin md 4A’ya dayanan yetkisini kullanabilmesi için makul bir sebebe dayanması gerektiği tartışılan konular arasındadır.
Tartışma konusu olan makul sebebi kanun ‘’ polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir, denmek suretiyle düzenlemiş ve eklemiş ‘’keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz.’’
Polisin keyfiyet arz edecek uygulamalarını makul sebebe dayandırılmasına katılmamız mümkün değildir. Zira kanun keyfiliği kesin bir dil ile yasaklamış ve makul sebebin dayanağını mesleki tecrübe ve izlenim olarak düzenlemiştir.
Polisin kanunları uygulamakla, adli ve önleyici tedbirleri almakla görevli olduğu, göz önüne alındığında bu yetkinin verilmesi son derece doğrudur. Ancak bunun keyfiyete dönüşmesi durumunu kanun daha net sınırlar belirlemelidir.
Eğer bu konuda keyfiliğe maruz kaldıysanız bunu ilgili yerlere taşıyarak hakkınızı aramaktan geri durmayın. Bir personelin yaptığı hatayı bütün emniyete mal etmek hakkaniyete aykırıdır. Ancak o personelin de bu hatasının bir yaptırımı olmalıdır.
Tekrardan belirtmekte fayda var; Kanunlar yorumlanmaya müsait olmamalı, sınırlar net bir şekilde belirtilmelidir. Bir tarafta “Güvenlik” açısından gerekli bir kurum ile diğer yandan vatandaşlık hakkı için vazgeçilmez olan “özgürlük” kavramlarının çatışmasına mahal verilmemesi gerekmektedir.
Devlet Kimdir?
Devlet sütçüdür, devlet fırıncıdır, çiftçidir, işçidir, memurdur, öğretmendir, köylüdür, zanaatkârdır, polistir, avukattır, hakimdir...
İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN (Şeyh Edebali ) .
Sevgi, Umut ve Dua İle…
Polis durdurduğu ve kimlik sorduğu kişiye
Kolluğun kimlik sormasına dair yasal düzenlemelerin; Anayasa m.13, 19 ve 20’ye uygun olduğu, ancak durdurulan kişinin üzerinde veya aracında arama yapılmasına dair hükümlerin ise Anayasa m.13 ve 20’ye aykırı olduğu sonucuna varılmalıdır.
Kolluğun kimlik sormasına dair yasal düzenlemelerin; Anayasa m.13, 19 ve 20’ye uygun olduğu, ancak durdurulan kişinin üzerinde veya aracında arama yapılmasına dair hükümlerin ise Anayasa m.13 ve 20’ye aykırı olduğu sonucuna varılmalıdır.
Kabahatler Kanunu
Kimliği bildirmeme
Madde 40- (1) Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idarî para cezası verilir. (2) Açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usulü bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır. (3) Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilir.