Bugün, 10 Kasım. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 86. yılı. Her yıl olduğu gibi, bu anlamlı günde bir kez daha Atatürk’e olan özlem ve minnettarlığımızı yüreğimizde hissediyoruz. Saat 9:05’te, ülke genelinde olduğu gibi Ordu’da da, Atatürk’ün sonsuz istirahatine verdiği saygıyı simgeleyen bir dakikalık saygı duruşu yapılacak. Herkesin kalbi, aynı ritimle atacak, Türk milletinin şanlı geçmişine duyduğu saygı ve Atatürk’ün mirasına olan bağlılığı yine bir kez daha her bir köşede yankı bulacak.
Mustafa Kemal Atatürk, sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda bir vizyonerdi. O, Türk milletine özgürlük ve bağımsızlık idealiyle ışık tuttu. Kurtuluş Savaşı'nı kazanarak sadece Türk halkının değil, dünya halklarının da takdirini kazandı. Cumhuriyet’i ilan ederek, egemenliği millete verdi, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, halkın her kesimini eşit görüp, onların haklarını savundu. Eğitimden sağlığa, sanattan spora kadar birçok alanda yaptığı devrimlerle halkın refahını artırmaya yönelik kalıcı izler bıraktı. Ancak en büyük mirası, milletine olan güveni ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" anlayışıyla, barış içinde bir dünya düzenine olan inancıdır.
Bu 10 Kasım, Atatürk'ün ölümüyle değil, onun fikirlerinin, ideallerinin yaşatılmaya devam etmesiyle anlam kazandı. Onun gösterdiği yolda, Türkiye Cumhuriyeti'nin her bireyi, cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkarak ilerliyor. Bugün eğitimde, bilimde, sanatta, ekonomide ve tüm alanlarda yaptığı reformlarla Atatürk’ün hayal ettiği çağdaş toplumlar seviyesine ulaşmak için gösterdiğimiz çaba, onun mirasını yaşatmanın en önemli yollarından biri.
Atatürk, "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprağa dönecektir, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" demişti. Onun bu sözleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin ne kadar sağlam ve kalıcı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Bugün, Atatürk’ün izinden gitmeye devam eden bir millet olarak, hem geçmişimize duyduğumuz minnettarlığı hem de geleceğe olan umutlarımızı birleştiriyoruz. Bu özlem, yalnızca bugün değil, her zaman kalbimizde yaşatmamız gereken bir duygu.
Atatürk’e olan özlemimiz, sadece hatırlamakla kalmayıp, onun ilkelerine sadık kalmakla somutlaşır. Cumhuriyetimizi, çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma yolunda göstermemiz gereken azim ve kararlılıkla her birimizin üzerine düşen sorumluluklar büyük. Onun mirasını, çocuklarımıza, torunlarımıza daha güzel bir ülke bırakmak için devam ettirecek ve gelecek nesillere aktaracağız.
Atatürk’ün "Türk, öğün, çalış, güven" diyerek bizlere verdiği mesajı her an içselleştirerek, onun izinden gitmek en büyük ödevimizdir. Bugün, 10 Kasım’da bir kez daha Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyor, onun aziz hatırası önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz.