İslam inancına göre Yüce Yaratıcı, her türlü eksiklikten uzaktır. Her şey ona muhtaçtır. O, hiçbir şeye muhtaç değildir. Varlığı kendindendir. Halbuki onun dışındaki bütün varlıkların varlığı O’na bağlıdır. İşte insan, kendisini var eden Yaratıcıyla irtibatını devam ettirebilmek için Allah’a ibadet etmeye muhtaçtır. Müslümanın Yaratıcı’yla irtibatını sürekli canlı tutan namazdır. Bu itibarla namaz konusunda gevşeklik göstermemek gerekir. Ancak namaz şekilden ibaret kalmamalı, bir zevk haline dönüştürülmelidir.“Beş vakit namaz ve Cuma namazı diğer Cuma namazına kadar, Ramazan, diğer Ramazana kadar büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde aralarında işlenen küçük günahlara keffarettirler”, Müslim, Sahih,Tahâre, 3/16. (I, 209.); Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 229
Buna göre namaz, irade, akıl, duygu ve bunun sonucu olarak iman sahibi bir kişi için, istemeye istemeye yerine getirmek zorunda kaldığı bir külfet değil; tam tersine, tıpkı bir âşığın, mâşukuna karşı duygularını anlatmak için can atması gibi zevkle ve büyük bir arzuyla yerine getirmek isteyeceği bir ibadettir. Kamil manadaki bir ibadetin gereği budur.
Namaz kılan Müslüman, ibadetinde "İhsan" mertebesini; Allah'ı görüyor gibi ibadet etmek hedefini gerçekleştirmelidir. İnsan, ömrü boyunca kıldığı namazlarında bu hedefe ulaşmaya ve bu hakikati yakalamaya çalışmalıdır. Allah'a bu şekilde yönelen ve O’nu bütün varlığıyla seven insan O’nun rızasına uygun bir şekilde yaşayabilmek için elinden geleni yapar ve O’nun sevgisine gölge düşürebilecek her şeyden büyük bir titizlikle uzak durur. Beşinci raşit halife olarak bilinen Ömer bin Abdülaziz bakın ne diyor:
Namaz seni yolun yarısına, oruç da hükümdarın kapısına ulaştırır. Sadaka ise, hükümdarın huzuruna çıkarır.” Şair şöyle diyor.Cevahir varken pul neye yarar,gayesini bilmeyen kul neye yarar, herkes tutmuş bir yol gidiyor O'na gitmeyen yol neye yarar.
Aziz kardeşlerim birde beş vakit namazın şartları vardır.Namazın namaz olması için 12 şartın yerine gelmiş olması gerekir. Bunlara namazın farzları denir. Bunlar olmazsa namazda olmaz.Bu 12 farzdan altısı namaza başlamadan öncedir. Bunlara Namazın dışındaki farzlar denir. Geri kalan altı şart ise namazın içindeki farzlardır.
Namaza hazırlık,yani dışında ki şartları şunlardır.
1) Hadesten Taharet: Abdest almak, gerekli hallerde gusül yapmaktir.
2) Necasetten Taharet: Namaz kılacak kişinin, bedeninde, üzerindeki elbisede ve namaz kılacağı yerde pislik varsa bunları temizlemektir.
3) Setr-i Avret: Namaz kılacak kişinin vücudunda örtünmesi gereken yerleri örtmesi demektir.(Erkekler için en az: Göbek ile diz kapağı arası mahrem bölgedir (dizkapağı dahil).
Kadınlar için: Yüz, el ve ayaklardan başka vücudunun her tarafını örtmeleri gerekir.
4) İstikbal-i Kıble: Namazı kıbleye dönerek kılmaktır. Kıble, Mekke şehrindeki kutsal bina olan Kâbe yönüdür. Kâbe, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail tarafından yapılmıştır.
5) Vakit: Namazları kendi vakitleri içinde kılmaktır.Vakti gelmeden bir namazı kılmak caiz değildir.
6) Niyet: Hangi namazı kıldığını bilmek ve kalbinde hatırlamaktır. Niyetin dil ile söylenmesi sünnettir.
Namazın kılınışı,yani içindeki şartlarıne gelince onlarda şunlardır.
1) İftitah Tekbiri: Namaza başlarken tekbir almak demektir.
2) Kıyam: Namazda ayakta durmak demektir.
3) Kıraat: Namazda ayakta iken biraz Kur'an okumaktır.
4) Rükû': Namazda eğilmektir.
5) Sücûd: Rükû'dan sonra ayaklar, dizler ve ellerle beraber alnı yere koymaktır.
6) Ka'de-i Ahîre: Namazın sonunda "Ettehiyyatü" okuyacak kadar oturmak demektir.Nanaz bu şartların yerine getirilmesi ile tamamlanıyor.
Şimdi de namazı bozan durumlara göz atalım.Namazdayken konuşmak. İster yanılarak olsun, ister unutarak, isterse uyuklayarak, az veya çok her türlü konuşma namazı bozar. Namazda bir şey yeyip içmek. Sakız çiğnemek.
Kendi işiteceği kadar gülmek. Yanındakiler işitecek kadar gülmek, namazla birlikte abdesti de bozar.Kıbleden göğsünü çevirmek.
Namazda iken alakasız bir işle meşgul olmak.
Namazda abdesti bozulmak.
Birde abdesti bozan durumlar Aynı zamanda namazı da bozmaktadır.
Namazın insana kazandırdıkları Ahlak'ı hatırlatır,Verilen nimetlere karşı şükretmek ve Allah'a bir tefekkürdür, insanların Aynı safta yer almasıyle eş it olduklarını hatırlatır,kişiyi kötülükten alıkoyar, sağlığı olumlu yönde etkiler temizliğe almıştır,kıyamet günü ilk soru namaz olacağından hazırlık yapmış olur,günahlara keffaretir
Namaz kılmamak büyük günahlardandır. Buna rağmen namaz kılmayan kişi kâfir olmaz. Sadece günahkâr olur. Allah dilerse onu affeder, dilerse cezalandırır
Kur’ân-ı Kerim'de yüze yakın yerde namazdan bahsedilmektedir. Hiçbir ibadete bu kadar ehemmiyet verilmemiştir. Çünkü namaz, mü’minin miracıdır.Rabbiyle olan en yakın münasebetidir.
Rabbim biz kullarına bu denli kıymetli olan namazı ve tuttuğumuz oruclarımızı kabul eylesin.hayırlı iftarlar diliyorum.
Selam ve duamla.