Aziz dostlar:Zaman insana emanettir, hayat ise insana Allah’ın lütfu olarak verilen bir imtihan vesilesidir. O zaman  insan, ömrünü varlık gayesi dışında sürdürme gafletinden kurtulmalı,kur’an-i ve İslami bir hayat tarzı  bir yaşantı şekli seçmelidir.
Aksi taktirde,sonucu pişmanlık ve hüsranlık olacaktır.
Yıllar, aylar, günler çok hızlı bir şekilde akıp gidiyor, farkında olsak da olmasakta ömür bitiyor.
 İşte bu yoğun ve hızlı bir yaşantı içerisinde, umutları, arzuları, hayalleri ile insan geleceğe dair planlar yapmayı planlıyor, ancak kimileri o planlarını yapmaya ömrü yetiyor kimlerin ki de yetmiyor.
Yıl olaraktan 2024’ten 2025 Yılına 
bir takım hayaller kurarak geçtik, geçtik; Ancak.. Allahın bize vermiş olduğu kısacık bu dünya ömründe her geçen Yıl ve günlerin, ömrümüzün azaldığını hatırlatan işaretler olduğu halde ne yazık ki hayatımıza çekidüzen veremedik boş hayallerle avunduk. 
İşte bir fırsat daha mübarek üç aylar girdi. Bu aylar; Recep Şaban ve Ramazandır. 
Kimilerine göre ayların çok farkı olmayabilir ancak! Dininimiz İslam’da bu aylar içerisinde önemli günler ve geceler bulunmaktadır.
Bayram,kandiller,Cuma günleri bulunmaktadır.
Aylar hep aynı olmakla birlikte içerisinde meydana gelen bazı olaylarla değer kazanmıştır. İslam’dan önce Ramazan ayı sıradan bir ay iken, sonrasında on bir ayın sultanı olması, Kur’an’ın Ramazan ayında inmesindendir. Bin aydan daha hayırlı bir gece olan Kadir gecesi, Ramazan ayı içerisindedir. Aynı zamanda Ramazan,  oruç ayıdır. Böyle bir aya hazırlanmak gerekir.
“Üç aylar” olarak isimlendirdiğimiz Recep, Şaban ve Ramazan ayları vakit bilincimizi tazelemekte, azalan ömür sermayemizi hatırlatmaktadır. Recep ayı İsra ve Miraç olaylarının gerçekleştiği bir zaman dilimidir. Yaşanan hüzünlere teselli olan, müjdelerle dönülen kutlu bir yolculuktur 
İsra ve Miraç.Hz. Peygamber (S.a.s)” Allah Taala rahmetiyle Şaban’ın 15. gecesi Dünya simasında tecelli eder ve kelp kabilesinin koyunlarının kılları sayısınından daha fazla kişiyi bağışlar. (Tirmizî, Savm, 39; İbn Mâce, İkāme, 191) buyurmuştu. İşte bu hadisi şerifte işaret edilen gece, Berat gecesidir.
Böyle değerli bir zaman dilimi olan üç ayları “REĞAIP GECESİ’ ile karşılıyoruz. Sözlükte Regaip; Kendisine rağbet edilen şey, bol ve değerli bağış” anlamındaki ragībenin çoğulu olan regāib kelimesi, hadis ve fıkıh literatüründe “bol sevap ve mükâfat, faziletli amel” demektir. Hicrî takvime göre yedinci ay olan Recebin ilk perşembesini cumaya bağlayan geceye bu ad verilmiştir.
2 Ocak perşembeyi Cumaya bağlayan gece Regaib Kandilidir.
Allah Resulü (S.a.s) efendimiz şöyle buyururlar: “Beş gece vardır ki, onda yapılan dua geri çevrilmez. Recep ayinin ilk, Şaban ayinin on beşinci, cuma,ramazan ve kurban bayramı geceleridir.
(Abdurrezzak, el-Musannef, IV, 317) 
Hadisi şerifinde haber verilen beş geceden biri Receb ayının ilk Cuma gecesi yani Regaib Gecesidir.
Regaib Gecesinde isteklerimizi, arzularımızı gözden geçirmeliyiz. İsteklerimiz, arzularımız neler? Yönelişimiz neye ve kime? “Kim dünya nimetini isterse ondan kendisine veririz, kim ahiret nimeti isterse ona da ondan veririz.(Ali-İmran 3/145)
Bu ayetin ifadesiyle herkes bu dünyada serbest kılınmakla birlikte,gerçek hayatın mutluluğu ahirette olduğu, Rabbimi; “Ve yalnız Rabbine yönel. “(İnşirah, 94/8) buyurarak yönelişlerin kendine olmasını istiyor. Her işte, çalışmada, gayrette her mekanda ve zamanda Allah’ın rızasını istemek, O’na yönelmek.” Allah’ı unutan bu yüzden Allahın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın işte onlar gerçekten yoldan çıkmışlardır
(Haşr, 59/19) 
Allahın adalet terazisi aynen şöyledir!
Siz Allah’ı unutursanız Allah’ta sizlere kendini unutturur.
Allah muhafaza, Allah üç günlük dünyada bizi şaşırtmasın inşallah
Allah’ı unutanlar, kulluğunu unutanlardır.
Ayeti kerimede Rabbimiz şöyle buyurmuştur: “ artık siz beni alın ki ben de sizi Anayım bana sürekli ki bana nankörlük etmeyin
(Bakara, 2/152) Cenab-ı Hakkı dil, beden ve  kalp ile zikretmek ve O’na şükretmek gerekir.
Şimdi asıl konuya girelim! Regaib Kandilini nasıl değerlendirebiliriz?
Bu zamana kadar olan İstekleri, arzuları, yönelişleri gözden geçirme vaktidir bu gece. Regaib Gecesine has bir namaz olmamakla birlikte, gecenin ihya edilmesi esastır. Sünnet olan nafile ibadetlerle, kaza namazı kılarak, Kur’an-ı Kerim okuyarak, dua ederek, tövbe ve istiğfarda bulunarak gece bereketlendirilebilir. Regaib Kandilinin gündüzünde bir gün öncesi veya sonrası ile nafile oruç tutulabilir. 
Receb ayı girdiğinde Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle dua ederdi:” Allah’ım Recep ve Şaban’ı hakkımızda mübarek eyle bizi Ramazan’a ulaştır .(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, IV, 189) 
Yüce Rabbimiz her birimize, huzur, mutluluk,sağlık ve afiyet içerisinde kulluk bilinci içerisinde hareket edebilmeyi, O’na yönelebilmeyi lütfeylesin. Kandiliniz  ve yeni yılınız mübarek olsun.