Dünya sahnesine Yaratanına teslim olup kulluk etmek üzere gelen insanoğlu, nereden geldiğini bilmesi gerekir. Nereden geldiğini bilmeyen insan, nereye gideceğini de bilemez. İşin gerçeği, insanoğlu Allahtan geldi ve yine Allaha dönecektir. Bu bilinçte olmayan insan, hayatını düzenli ve verimli kılamaz. Sadece kendi çıkarına ve günlük yaşamaya çalışır. Oysa insan, Allahın kendisine verdiği hayat nimetinden sorumludur. Bu sorumluluk önce Allaha, sonra insanlara karşıdır. Yüce Allah, insanların nereden gelip nereye döndüğünü Kur’anda şöyle beyan ediyor.”Onlar başlarına bir musibet geldiğinde, doğrusu bizler Allaha aidiz ve kuşkusuz Ona döneceğiz derler”. Bakara, 156.
Bizleri Allah yarattı,Allahtan gelip yine Ona döneceğimiz kaçınılmazsa ki, öyledir. Bu kanılmaz bir hakikat tır.
Zira Allah Kuranında “ Her insan ölümü tadacaktır, sonra bize döndürüleceksiniz ,”buyurmaktadır. Ankebut, 57. Peki
Alla’a hesap verecekler olaraktan peki ne durumdayız. Yaratanımıza giderken yanımızda neyimiz var. Bizler Allahın istediği gibi Ona dönebilecek durumda mıyız? Bakınız Yüce Yaratan bizden kendisine neyle dönmemizi istiyor.” Ey müminler, Allaha karşı gereği gibi saygılı olun ve ancak Müslüman olarak ölün”. Ali İmran, 102. emri kim için geçerlidir?
Dünyaya geliş amacımız kulluk yapmak Müslüman gibi yaşayıp imanlı ölmekdeğil midir?
Bundan dolayıdır ki, hayat rastgele yaşamak,hoyratça kullanmak,bir nimet değildir. Hayatımızı idame ettirirken Allaha kulluk ve kullarına karşı görevleri olduğunun farkına varmak gerekir.
Dünya göz açıp kapayıncaya kadar olan bir yerin olduğunu ebedi alem için allahın emirlerini yerine getirmek yasaklarından kaçmak ve bunlara riayet edilmesi gerekiyor. Yani kulluğumuzun gereği olan başta beş vakit namaz olmak üzere, bedeni ve mali tüm ibadetleri usulüne uygun şekilde ifa etmemiz yani kur’an’ı ve İslami yaşamamız gerekiyor.
İslam’ın dışında hiçbir hayata ve yaşama yani Noel safsatasına katılmamız gerekir.
Yeni yıl için en başta yalan,dolandan uzak kalmak, dedikodu, gıybet, iftira, haset, içki, kumar sans oyunlarının her çeşidinden uzak kalmak,haram kılınan alışkanlıklardan kaçınmamız gerekmektedir. Öncelikle kul hakkına riayet, yediklerimizi paylaşmamak, ihtiyaç olan insanlara yardım et uzatmak onları mutlu etmek ve onlarla iyi iletişim kurarak bir birlik ve beraberliği sağlamamız,
Bizler nasıl huzur ve mutluluk buluyorsa onların da huzur ve güvenliğini sağlayacak çalışmalar yaparak toplumsal barışı oluşturmak. Kendimiz neyi istiyorsak diğerleri için de aynısını istemek. Bize yapılmasını istemediğimizi de başkaları için arzu etmemek. Daima objektif hareket etmek. Bizdeki olanı, dost ve komşularımızla paylaşmak, insanların ümit var olmasına vesile olmak. Kırık gönülleri tamir ederek insanların mutlu olmalarına vesile olmamamız gerekmektedir.
Kıymetli dostlar; Hayatın bir gayesi vardır. Bu gaye tektir ve Allaha teslim olup dünya ve ahreti mamur etmektir. Allaha giderken kalben mutmain olduğumuz halde gülerek gitmek o denli önemlidir. Bunun için yaşadığımız sürecin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Sadece dünya için değil ahiret için de azık hazırlamak lazım gelir. Bu azık imanla beraber Salih amel (yararlı davranış) dir. Allah ve Resulünün seveceği, razı olacağı her söylem ve eylem yararlı davranış kapsamına girer. Bu bakımdan çalışmalarımız günü kurtarmak için değil, geleceğe yönelik, toplumun huzur ve mutluluğunu sağlayacak halde olması o denli önemlidir. Resulullah’ın buyurduğu gibi üç kişinin amel defteri kapanmaz.
Sadakai cariye sahiplerinin, hayırlı evlat yetiştirenlerin, ölmeden önce insanlık geriye için hayırlı eserler bırakanlar diye buyurmuşlardır.
Allah bizlere de bu üç kişilerden olmayı nasip eylesin.
Yarın mutlaka Yüce Yaratanımıza döneceğiz. Elbette ki bu dönüş, sıradan bir dönüş olmayacaktır. “O’nun çağrısına uygun bir müslüman olarak kavuşmak olacaktır. Her müminin gayesi ve arzusu bu olmalıdır. Bunun için nereden gelip nereye gideceğimizin idraki içinde hayata devam etmek lazım gelir.
Rabbim bizleri,Kendinden razı, peygamberine Ümmet, son nefesimde imanla göçen, bu dünyadan gidişiyle pişman olmayan kullarından olmayı nasip eylesin.