ÖZEL HABER

“Türk'ü Tarihten Çıkarırsanız Dünya Tarihini Yazamazsınız”

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Ordu Şube Başkanı Gazi Nurettin Korkmaz, 15 Temmuz gününün anlam ve önemine değindiği açıklamalarda bulundu.

Abone Ol

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Ordu Şube Başkanı Gazi Nurettin Korkmaz, 15 Temmuz gününün anlam ve önemine değindiği açıklamalarda bulundu.

15 Temmuz gecesi ve sabahında yazılan destan hakkına gazetemize duygu ve düşüncelerin aktaran Gazi Nurettin Korkmaz, duygularını şu şekilde ifade etti;

“Al bayrağın al'ına kanını katan,

Bu toprağın bağrında kefensiz yatan,

Unuttun mu yoksa! Ne diyordu ata'n;

"Önce Vatan!.. Önce Vatan!.. Önce Vatan!.."

Milattan Önce 209, Metehan'dan günümüze tarih boyunca; şanlı Türk tarihinin Şanlı dönemleri güçlü liderleri ile anılır.

İstisnasız tarihimizin her döneminde sosyolojik gerekçelere dayandırılan ancak sonucu makam ve güç devşirmeye evrilen isyanlar olmuştur.

Vatanın bölünmez bütünlüğünü, Milletimizin birlik ve beraberliğini tehdit eden ve zaafa uğratan hiçbir faaliyet; gerek tarihimizde gerekse Türkiye Yüzyılında sosyolojik gerekçelerle ifade edilip; hafife alınıp, basitleştirilemez.

Türk'ü tarihten çıkarırsanız Dünya tarihini yazamazsınız. Tarihe şekil ve yön veren bir millet olmamıza rağmen iç ve dış destekli isyan ve darbelere maruz kalmamızın tek nedeni; milletimizin kontrol ve güdüm altında tutulmasını sağlamak içindir.

Cumhuriyet döneminde Avrupa ve Amerika tarafından Türkiye; oltadaki balık olarak görülmüş; "oltadaki balığın yeme gereksinimi yoktur" deyimi ile alay konusu haline getirilmiştir.

Jeopolitik konumu ve tarihi nedeniyle Türkiye; olağanüstü bir kampanyaya tabi tutulmuş, batılı bir kalıpta geliştirme teknikleri için bir laboratuar; politika, ekonomi, ordu, istihbarat ve Akademi alanlarında itaatkar bir millet yapılarak kontrol altına alınmaya ve tutulmaya çalışılmıştır.

1960 ve 1980 askeri darbeleri, 1971 ve 1997'de Hükümetlerin istifaya zorlandığı post modern darbeler kontrollerinden çıkmaya çalışan Türkiye'yi tekrar kontrol altına almak için yaptıkları darbelerdir.

Özellikle 1960 darbesinden sonra Türkiye'nin kontrolden çıkma ihtimaline karşı Fetö, PKK gibi dini ve etnik oluşumlara hız vermişler Türkiye'yi kendi iç sorunları ile uğraşıp iç dinamiklerini engellemek için planlar yapmışlar ve planları uygulamada da etkili olmuşlardır.

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi tarihimizle yoğrulduğunda ortaya çıkan sonuç şudur; "Tarihte olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti güçlü lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın tam bağımsız Türkiye planını çöpe atmak ve Türkiye'yi kendilerine bağımlı uydu Devleti olarak ellerinde tutmak."

Bu süreç;1960 darbesinden sonra Fethullah Gülen'i CIA ile tanıştırılması ve Fetö'nün Devletin kılcal damarlarına kadar sızıp yerleşmesi şeklinde gelişmiş; kendi güdümlerinden çıkan Türkiye'yi, Cumhurbaşkanımızı 15 Temmuz 2016'da etkisiz hale getirerek kontrol altına almak için, Fetö'cülerin askeri darbe girişimi ile sonuçlanmıştır.

Milletimizin 251 Şehit, 2196 Gazi vererek topyekün mücadelesi ile engellediği darbe girişimi başarıya ulaşmamıştır.

Bilinen tüm tarihsel ve güncel bilgilere ve gelişmelere rağmen 15 Temmuz darbe girişimini hafife alıp basitleştirmek, Türkiye'nin tarihteki Şanlı yerini almasını istemeyen iç ve dış mihrakların hedeflerini kamufle etme girişiminden başka bir şey değildir.

Dün, bugün ve yarın Türk İslam dünyasının ve Mazlum dünyanın hâmisi olduk, olmaya devam edeceğiz.

Biz; bir ve beraber olduğumuz müddetçe şanını tarihinden alan milletimiz, yolundan asla dönmeyecektir.

Bu vesile ile 15 Temmuz Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet, makamları â'lî olsun inşallah.

Kahraman Gazilerimize sağlıklı, hayırlı, uzun ömürler diliyorum.”