Son günlerde birçok ülkede kovid-19 enfeksiyonundan dolayı hastalık ve ölüm oranlarında azalma görülüyor. 2003 yılında yaşanan SARS salgınında olduğu gibi bu virüsün de mutasyonlar sayesinde zamanla şiddetinin azaltacağı ve kaybolacağını savunanların sayısı giderek artıyor. Virüsün gen yapısı mutasyonlara çok uygun. Bildiğiniz üzere araştırmacılar da virüsün genetik materyalinde sürekli değişiklikler gözlemliyor. Bu değişikliklerin virüsün şiddetini azaltmış olması ihtimali mevcut ancak bu henüz doğrulanamadı. Şimdiye kadar görülen mutasyonların tıbben önemli olduğuna dair sağlam bir kanıt bulunamadı.
Virüsün ortaya çıktığı ilk günlerde yaşanan bilinmezlik korkusu ve panik havası azaldı. Özellikle medya aracılığıyla insanlar neyle karşı karşıya olduğunu iyice anladılar. Hastalık tanındıkça ve eldeki veriler arttıkça kriz de daha iyi yönetilir oldu ve bunlardan en önemlisi halkımız bireysel korunmanın önemini iyice kavrayıp uygulamaya başladı. Bu şekilde virüs etkisini azalttı. Böylece halkın bu tür salgınlar için önceden hazırlıklı olmasının ne kadar önemli olduğu bir kez daha göz önüne serildi.
Bilgi ve farkındalık yetersizliği nedeniyle ilk kayıplar daha fazla oldu
İnsanlık bu hastalığa karşı önceden yeterince hazırlıklı olsaydı dünyada bu kadar can kaybı yaşanmazdı. İnsanların hastalığın ciddiyetini ve evde kalmanın önemini anlaması, maske ve sosyal mesafe konularında duyarlılığın artması zaman aldı. Bu arada bir kısım yaşlımız evde kalmaya direnç gösterdi ve bazı kayıplar verildi. Bugün hastalık eskisi kadar şiddetli değilse bunun kanıtlanmış en önemli nedenleri arasında yaşlılarımızın sokağa çıkmasının engellenmesi ve her yaştan vatandaşımızın kendi bireysel önlemlerini alması sayılabilir. Bu kuralları uygulamayan toplular maalesef ağır bedel ödediler. Bütün bu yaşananların gelecekteki başka virüs salgınlarında faydalanacağımız toplumsal bir deneyim sağladığı da bir gerçektir.