Kültür ve sanata önem veren, bulunduğu kentte bunun yaygınlaşması için çaba sarf eden Serüven Kafe işletmecisi Taşkın Köksal, kafenin kuruluş hikayesi hakkında şu bilgilere değindi; “Serüven markası 2002 yılında Ordu’da kurulmuştur. Faaliyetimiz 2015 yılında kitap kafe formatın da hizmete girmiştir. Kurmuş olduğumuz kitap kafe; kentin kütür ve sanat anlamında sosyolojisini dinamik tutmak için hedeflenip hizmete açılmıştır. Bununla birlikte 2022 yılında Atöyle Serüven markasını kurarak çeşitli faaliyetlere de ev sahipliği yapmaktayız.

İşletmeci Köksal, Faaliyetleri arasında; fotoğraf atölyesi, öykü yazma atölyesi, kitap analizi, sinema analizi, felsefe konuşmaları ve imza günleri gibi organizasyonlar ile topluma katkı sağlamak en birincil hedefleri arasında olduğunu belirtti.

DUYGULARINI AKTARAN YAZARLAR

Kitap ve kafeyi birleştirme kararına, kitabın kendisi için neyi ifade ettiğine ve kitap okumayı teşvik amaçlı mesajınız var mı? Sorusuna, sevdiği yazarların eserlerinden derlemiş olduğu alıntılar ile yanıtlayan Taşkın Köksal, ‘duygularımı onlardan iyi anlatan olamazdı’ diyerek, sevdiği eserlerin bazı bölümlerini okuyucular ile paylaştı.

Edebiyata Değer Veriyoruz:

Ricardo Mazzeo’nun ifadesine göre edebiyatın kendi doğası kararsız, metaforik ve metonimiktir. Sadece kim olduğumuzu ve ne istediğimizi söylemek için gereken kelimelerden yoksun olmakla kalmayız, aynı zamanda parıltılarıyla albenili ve ayartıcı olduğu kadar boş ve cansız kelimelerle ağzımız tıka basa doldurulur, bu kelimelerle doyurulup besleniriz. Bunlar toplumdaki konumumuzu bizden beklendiği şekilde almamızı sağlayan akıl almaz, yeni yüksek teknoloji cihazlar ve son çıkmış, karşı konulmaz ürünler için kullanılan yaygın kelimelerdir.

Romanda Mekan ve Karakter:

Philip Gourevitch’in derlemsinden; “En sevilen kitapları ilk açtığınızda her zaman oradaymış gibi hissettirirler. Bir eser, insanın hafızasında bir bölüm gibidir adeta. Hiç gitmediğiniz yerler, hiç görmediğiniz ve duymadığınız şeyler ama öyle gerçek geliyor ki bir şekilde oraya gidiyorsunuz der” aslında John Cheever.

Canım Aliye, Ruhum Filiz’den:

Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku. Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. İnsan muhitin bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir. Bana en felaketli günlerimde kitaplarım arkadaş oldu fakat bu yetmiyor. Şiirlerimde de gördün ki, kitaplara rağmen çok ıstırap çektim çünkü candan bir insanım yoktu. Sen benim yarım kalan tarafımı ikmâl edeceksin der Sabahattin Ali. Haber: Yeşim DURKUT