Bu zararlının bölgemizde yayılmaya devam etmesi taktirinde, fındık üreticisini büyük risklerin beklediğini belirten Başkan Akça, bu yıl yüzde 5 ile 10 arası gibi bir rekolte kaybının, önümüzdeki yıl yüzde 40’lara çıkabileceğini söyledi.

Fındık Büyük Zarar Gördü!

2017'de Gürcistan'dan ülkemize giren kahverengi kokarca zararlısının yeterli önlemler alınmaması nedeniyle Ordu ilinde önemli bir popülasyon artışına sebep olduğunu belirten Başkan Akça, bu artışın Fatsa, Ünye ve Perşembe bölgelerinde 300'e yakın sebze ve meyvede zarara yol açtığını ifade etti. Özellikle fındık, bölgedeki en önemli geçim kaynağı olarak zarar gördü. 

Bu zararın geçtiğimiz yıl ilimizde bölgesel olarak görüldüğünü söyleyen Akça, “Geçen sene rekolteye yüzde 5-10 arasında etki gösterdi ama gerekli önlem ve tedbirler alınmazsa önümüzdeki sene bu zararın ben yüzde 40’ları bulacağını düşünüyorum. Bu yüzde 40 dediğimiz zaman küçük bir rakam gibi algılanabilir ama eğer TL ya da dolar karşılığına vurursak 1 milyar dolara yakın bir kayıp demektir. Bu da hakikaten ülkemizin ve bölgemizin önemli döviz girdisi olan bu ürüne hem bölgemiz adına hem de ülkemiz adına müthiş bir zarar göreceğiz demektir.” dedi.

Tüm İmkanlar Seferber Ediliyor

Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, Kahverengi kokarca zararlısı için Vali Muammer Erol öncülüğünde kurulan komisyon çalışmalarına şu sözlerle değindi;

“Bundan 2 ay kadar önce Valimiz Muammer Erol’un öncülüğünde Ordu’da bir komisyon oluşturuldu. Acil eylem planı adı altında bir uygulama başlatıldı. Şu anda bu zararlı kışı geçirmek için kışlak dediğimiz yani sıcak alanlara toplandı ve oralarda etkisiz halde bekliyor. Bizim mücadelemiz önce bu zararlının popülasyonunu azaltmakla alakalı. Dolayısıyla burada şu anda yapabileceğimiz mücadele şekli, mekanik mücadele dediğimiz görülen yerde öldürülmesi ya da toplanması. Bu çok önemli çünkü şu anda bu zararlı kışlaklarda, kışlaklarda da dam arası, çatı altları, kullanılmayan ahırlar veya kullanılmayan evlerde ve balkonlarda gibi saklanabileceği her yerde, kışı geçirebileceği her yerde gizlenme pozisyonunda. Bu zararlı görülen her yerde müdahale edilmeli, toplanmalı ya da öldürülmeli. Vatandaşlar kışı gizlenerek geçiren bu zararlıyı sıcak havalarda gördüğü sıklıkla görmemesinden dolayı rehavete kapılarak kurtulduk havasına girmemeli. Bu hayvan, 17 derecenin altına düşen hava sıcaklıklarında kışı geçirmek için saklanıyor. Bu yok olduğu anlamına gelmez. Bizim bu zararlıyı sıfıra kadar yok etme şansımız yok. Dolayısıyla bunun popülasyonunu düşürmek için yaptığımız mücadelelerdir bunlar.”

WhatsApp Image 2023-12-12 at 18.14.08

“Topyekûn Mücadele edilmeli”

Akça, vatandaşları topyekûn mücadeleye davet ederek; “İkinci mücadele olarak bu mevsimde biodiesel dediğimiz ilaçlama. Bu yöntem insan sağlığına zararı olmayan, Sağlık Bakanlığı tarafından tescillenmiş ilaçlarla bu hayvanların ilaçlanarak öldürülmesi mücadelesidir. Bunlar da yine kışlak alanların ilaçlanması ve bu bölgede bulunan zararlının bu ilaçlarla bertaraf edilip yok edilmesidir. Bu dönem oldukça önemlidir. Zararlı bu süreçte hareket edememektedir ve çok kolaylıkla bulunduğu yerlere müdahale edebilirsek popülasyonun düşmesinde hakikaten mesafe almış olacağız. Burada aslında vatandaşlarımız topyekûn mücadele etme yöntemini seçmeliler. Her vatandaşımız muhakkak kendi imkanlarıyla bir şekilde bu mücadeleye katılmak durumundalar. Biliyorsunuz ki birçok köyümüzde il dışı ve yurt dışında yaşayan üreticilerimiz var. Bunların evleri kapalı. Muhtarlar vasıtasıyla veya o bölgede bulunan akrabaları vasıtasıyla evlerin ve müştemilatların muhakkak ilaçlanması gerekir çünkü, bu zararlı her ortamda saklanabilen bir hayvandır.” açıklamasında bulundu.

Herkese Sorumluluk Düşüyor!

Nisan ayı gibi tarımsal ilaçlamanın ihmal edilmemesini vurgulayan Atakan Akça, “Üçüncü mücadele şeklimiz de; havalar 17 dereceye ulaştıktan sonra yapılacak bir mücadele. Nisan ayı başı itibariyle özellikle fındık bahçelerinde, hayvanın artık besin alabileceği ve larvalarını bırakabileceği ortamlara çıkıyor. Bu sefer de tarımsal ilaçlarla ilaçlanması şarttır. Yine burada üreticilerimize büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Çünkü dediğim gibi yapılacak mücadele kesinlikle topyekûn olmalıdır.” diye konuştu.

En Az Zararla Kurtulmak Temenni Ediliyor

Başkan Akça, en son mücadele yönteminin biyolojik olduğunun altını çizerek; “Ayrıca en son mücadele şekli de biyolojik mücadeledir ki, bu parazitoid dediğimiz arılar vasıtasıyla bu zararlının larvalarını yok ediliyor. Bu larvalar ile beslenen arılar, zararlının üremesinin önüne geçmiş oluyor. Esas mücadele şekli budur ama uzun bir süre alacağı için saydığımız bir önceki 3 yöntem de muhakkak terk edilmeden mücadelesi yapılmalıdır. Dolayısıyla inşallah bu zararlıdan, ülkemiz ve bölgemiz olarak çok büyük zararlar görmeden mücadelemizi yapacağız ve kahve rengi kokarca zararlısından en az zararla kurtulmak için mücadelemiz sonuna kadar sürecektir.” sözlerine son verdi.

WhatsApp Image 2023-12-12 at 18.13.35

Haber: Yeşim Durkut/Ordu Yeni Dönem