Karadeniz'in bereketli toprakları, yıllardır fındık ve çay üretimiyle adını duyurmuşken, son yıllarda bu alanda bir değişim yaşanıyor. Çiftçiler, artan maliyetler ve doğa koşullarının etkisiyle yeni alternatiflere yönelmeye başladı.
Özellikle bu yıl kahverengi kokarcaların fındık üretimini olumsuz etkileyerek rekolteyi ciddi şekilde düşürmesi, üreticileri farklı ürünlere yönlendirdi. Karadeniz'deki tarımın geleceği ise, son dönemde hızla yükselen salep bitkisinin etrafında şekilleniyor.
Salep, hem yetiştirme maliyetlerinin düşük olması hem de pazar değerinin yüksek olmasıyla çiftçilerin dikkatini çekti. Gıda sektöründen kozmetiğe kadar geniş bir kullanım alanına sahip olan salep, özellikle kilogram başına 400 ila 500 lira arasında değişen fiyatlarla çiftçiye cazip bir seçenek sunuyor. Ayrıca, fındık ve çay gibi geleneksel ürünlere kıyasla salep, hasat aşamasında daha az iş gücü gerektirdiği için çiftçilere büyük bir kolaylık sağlıyor. Bu özellikleriyle salep, bölgedeki çiftçilere hem iş gücü tasarrufu hem de yüksek kazanç vaat ediyor.
Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize gibi illerde hızla yayılan salep üretimi, bu yıl tarlalara yeni bir umut katmış durumda. Eylül, ekim ve kasım ayları arasında en verimli ekim dönemi olarak kabul edilen salep, karasal iklimin etkisiyle Karadeniz'de rahatlıkla yetişebiliyor. Satışa sunulduğunda ise, özellikle yerli pazarda oldukça talep gören salep, gıda ve kozmetik sektörlerinde yaygın olarak kullanılıyor.
Fındık ve çaydan daha az zahmetle yetiştirilebilen ve yüksek fiyatlarla satılabilen salep, Karadeniz tarımında devrim yaratabilir. Çiftçiler, salep ekimine yöneldikçe bu ürünün bölgedeki tarım yapısını köklü bir şekilde değiştirebilir. Bu değişim, sadece çiftçilere kazanç sağlamakla kalmayıp, bölge ekonomisinin de güçlenmesine yardımcı olabilir. Karadeniz'in yeni altın madeni, salep ile her geçen gün daha fazla hayat buluyor.