Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Barış Borlat ile Askeri Tarih Uzmanı Ömer Arslan, yüksek lisans tezi çalışmaları kapsamında 1000'den fazla arşiv belgesini incelemişlerdir. Bu çalışmalar sonucunda, kayıp olan ve Çanakkale Savaşları'nın en kritik bölgelerinden biri olan Conkbayırı'ndaki süngü hücumunda şehit düşen askerlere ait mezarlık alanı keşfedilmiştir.

Bu önemli buluş, bölgedeki tarihi bilgilerin derinlemesine incelenmesi ve kayıp şehitliklerin tespit edilmesiyle gerçekleşmiştir. Keşfedilen mezarlık alanında birçok şehide ait kafatası ve kemik parçaları bulunmuştur. Bu keşif, Çanakkale Savaşları'nın hatırasının yaşatılması ve şehitlerin anısının korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Yapılan bu çalışma, Çanakkale'nin tarihine ve savaşın izlerine dair daha fazla bilgi edinmemizi sağlamıştır. Ayrıca, savaşın acı hatıralarının ve kahramanlıklarının günümüze taşınması ve gelecek nesillere aktarılması adına da büyük bir adımdır.

Çanakkale Savaşları'nda yaşanan şehitliklerin tespiti konusunda en önemli kaynağın Şevki Paşa haritası olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Barış Borlat, aşağıdaki ifadeleri dile getirdi:

"1916 yılında bölgeye gelen Şevki Paşa, Çanakkale Muharebesi sahasını tahkim etmek amacıyla ayrıntılı bir harita oluşturdu. Bu harita, 43 paftada önemli bölgeleri içermekteydi ve şehitlik alanları da bu bölgelerden birini oluşturuyordu. Ancak askeri arşivde gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, muharebe sahasında yalnızca Şevki Paşa haritasında yer alan şehitlik alanlarının yeterli olmadığını veya bazı bölgelerin bu harita içinde yer almadığını ortaya koydu. Bu nedenle yaptığımız çalışmalar sırasında askeri belgeler ve dönemin krokileri üzerinde yoğunlaştık ve bağımsız olarak Şevki Paşa haritasından farklı şehitlik alanlarının var olduğunu fark ettik.

Bu çalışmalarımız kapsamında şehitliklerin tespiti konusunda yeni bilgilere ulaşmış olduk. Şevki Paşa haritası, önemli bir kaynak olsa da, savaş alanında yer alan şehitliklerin tamamını kapsamadığını anladık. Dolayısıyla, savaşın gerçek boyutunu anlamak ve şehitlerin hatırasını yaşatmak için askeri belgeler ve krokiler gibi diğer kaynaklara da başvurmamız gerektiğini gördük."

Bu şekilde, Çanakkale Savaşları'ndaki şehitliklerin tespiti için farklı kaynakların kullanımının önemine vurgu yapılmıştır. Araştırmaların, savaşın derinliklerine ulaşmada ve şehitlerin anılarını koruma çabalarında kritik bir rol oynadığı ifade edilmiştir.

Bu kapsamda yapmış olduğumuz çalışmalar esnasında muharebe sahasında bugüne kadar aslında yerini bilmediğimiz birçok şehitlik alanının da tespitini yapmaya başladık. En son yapmış olduğumuz çalışma aslında bir yüksek lisans tezi esnasında fark etmiş olduğumuz, bir askeri krokiden hareketle ortaya çıkan ve bugüne kadar da aslında hiçbirimizin yerini bilmediği, neredeyse her gün önünden yüzlerce ziyaretinin geçmiş olduğu bir şehitlik bölgesi olduğunu söyleyebiliriz." Conkbayırı Muharebesi'ne ait şehitliğimiz yoktu Conkbayırı bölgesinde yabancı mezarlıkların da olduğunu söyleyen Dr. Borlat, "Ancak bu saha içerisinde gerçekleşen 10 Ağustos tarihindeki Conkbayırı Muharebesi'ne ait herhangi bir şehitliğimiz bugüne kadar en azından bizim bildiğimiz yoktu, ta ki yapmış olduğumuz yüksek lisans tezi esnasındaki çalışmaya kadar. 10 Ağustos tarihi her ne kadar tarihi açıdan bugüne kadar önemli anlardan birisiyse, bu yapılan çalışma sırasında fark edilen, en azından öğrendiğimiz şehitlik bölgesi de aynı şekilde bugüne kadar bizlerin yerini bilmediği, ancak bugün öğrendiğimiz önemli bir alanı teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Artık şunu gönül rahatlığıyla ekleyebiliriz ki; Conkbayırı Muharebesi'nin şehitleri, defin bölgeleri de günümüze ulaşmıştır ve artık bundan sonra ihya edilmeyi beklemektedir" dedi. "Tarihi Alan Başkanlığı'na da bir müracaatla bu tespitimizi bildirdik" Bölgede görev yapan 28'inci Alay'ın harp raporlarını taradıkları sırada bir kroki tespit ettiklerini de belirten Arslan, "Bu krokide 28'inci Alay'ın şehit oldukları yeri gösteriyordu ve burada bir şehitlik tanzim edilmiş. Krokide '28'inci Alay Meşhedi' yazıyor. Bunu bugünkü hava görüntüsü üzerine oturttuğumuzda tam yerini tespit ettik. Daha sonra Barış Hocamız ile birlikte arazi etüt çalışması yaptık. Bu tespit ettiğimiz yerde birçok şehidimize ait kafatası, kemik parçaları mezarlık formunda taş yığınları ve şahideler gördük. Dolayısıyla buranın bir şehitlik olduğu kanısına vardık. Aynı zamanda Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı'na da bir müracaatla bu tespitimizi bildirdik. Kendileri de bunu değerlendirip, şehitlik olarak tescilini ve ihyası çalışmalarını yürütecekler` diye konuştu.