Savaşlarda bile vermediğimiz kayıpları trafik kazalarında vermeye başladık. Son yıllarda ise bu sayıyı daha da katladık. Ordu merkezde olmasa da ilçelerden sık sık ölümlü ve yaralamalı trafik kazası haberleri hem almaya hem de haber bültenlerinde yer almaya başladı. Mobeselerin bir süre askıya alınması, Son yıllarda araçların teknolojiye uygun koşullarda yapılması ve hükümetin yol ağını genişletmesi sürücülere biraz da cesaretlendirdi. Kazalar meydana geldiğinde ise suçu kendimizde değil hep başkalarında aradık yada ona yükledik. Adını ise ‘Trafik Canavarı’ koyduk.
İşte bende o trafik canavarlarına sesleniyor ve diyorum ki; “Aracınıza bindiğinizde kendinizi ve aracın içindekileri düşünmüyorsanız, karşınızdaki insanı düşünün. Her ikisini de düşünmüyorsanız, evde bekleyen eşinizi, çocuğunuzu, anne, baba ve kardeşlerinizi düşünün. Her gaz pedalına basıp içinizdeki ‘Trafik Canavarı’nı dışarı saldığınızda sevdiklerinizi gözünüzün önüne getirin. Unutmayın ki 30km/saat hızla giderken bir yayayı görüp durabileceğiniz mesafe 13 metredir. Hızınızı 50 km/saate çıkardığınızda ise sadece reaksiyon mesafeniz 14 metredir.
O yüzdendir ki trafik canavarı olup sizi yada yanınız ve karşınızdaki araçta bulunanları bekleyen sevenlerinin geleceklerini ipotek altına almayın. Yollar kan ve gözyaşı değil sevgi yolunuz olsun.
Haykıranlar Var
Yollar ki eğri büğrü,
Yollar ki kıvrım kıvrım
Uzuyor uzadıkça yollar
Her biri gelip bağrıma akar
Karanlık, ürkek, mahcup bir ışık
Umutlara yanan bir mumdur yollar
Ilık geceleri her an bir yürek savar
Yüreğimden kopmuş bir damar yollar
Yollar ufuk ufuk, yollar salkım saçak
Gönlüme hep böyle tozlar saçacak
Garip garip masum yolcu
İnce ince, titrek yollar
O yolların ötesinde bekleyenler var