Enflasyon oranı kadar zamma yani sıfır zamma mahkum edilen kamu çalışanlarının maaşlarını eriten bir diğer sorunda vergi dilimindeki adaletsizliktir. Kamu çalışanları %27’e varan gelir vergisi kesintileri ile açıkça mağdur edilmekte, ücretleri yok edilmektedir. Öyle ki sadece ve maaştan değil korona ödemelerinden bile gelir vergisi kesilmektedir. Aile hekimliğinde görevli çalışanlarımız 1500 TL alacakları ek ödemelerinin neredeyse 3’te 1’ini vergiye kaptırmışlardır. Ne yazık ki memurun cebine giren her kuruştan gelir vergisi hiç atlanmadan alınmaktadır.
Vergiyi herkes ödemeli ama kamu çalışanlarına yapılan bu vergi zulmüne de bir son verilmelidir. Vergisini düzenli ödeyen kamu çalışanlarının cezalandırılmasından vazgeçilmelidir. Vergi affı, vergi düzenlemesi , vergi muafiyeti gibi durumlar bazı meslekler ve işler için yapılırken kamu çalışanlarının gelir vergisi ile ilgili taleplerine de kulak verilmesini istiyoruz.
Adaletin ve hakkaniyetin tecelli etmesi bakımından kamu çalışanlarının gelir vergisi tarifesinde de bir düzenleme yapılması elzemdir. Gelir vergisi tahsilatlarının büyük çoğunluğu çalışanlardan yapılmaktadır. Gelirin adil dağılımı ve vergi yükünün hafifletilmesi için memurlar adına bir düzenleme mutlaka yasalaşmalıdır.
Bu sene imzalanan toplu sözleşmeyi kabul etmeme nedenlerimizden biriside vergi dilimi konusundaki talebimize kayıtsız kalınması, vergi diliminden kaynaklı zararların telafi edilmesi konularının kabul görmemesidir. Vergi dilimi meselesi kamu çalışanlarını çözüm bekleyen temel konularından biridir. Bu konuda adım atılmasını gereğinin yapılmasını istiyoruz.
Çalışanın emeği ve alın terinin vergi dilimde heba olmaması, makul bir vergilendirme sistemine geçilmesi için tüm platformlarda bu meseleyi gündeme getirmeye ve çözüm için mücadeleye devam edeceğiz.