Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak gündelik hayatın artan hızına yetişme telaşının, özellikle iş hayatında insanları minimum hareket etmeye ve fast-food gıdalar tüketmeye mecbur bırakarak obezite hastalığına davetiye çıkarıyor.
Günümüzde her üç kişiden biri obeziteyle mücadele ediyor. Gerek hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşması gerekse de yanlış beslenme tutumları, obezitenin görülme sıklığını gün geçtikçe artırıyor.
Kronik hastalıklara davetiye çıkartıyor
Obezitenin çağımızın hastalığı olarak birçok hastalığın oluşmasında öncülük ettiğini biliyoruz. Obezitenin birçok fiziki ve psiko-sosyal olumsuz etkileri vardır. Bilimsel araştırmalara dayanarak obezitenin diğer birçok hastalığın da gerçekleşme riskini artırdığı bilinmektedir. Bu hastalıkların arasında Tip2 şeker hastalığı, kalp damar rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, reflü, uyku apnesi, karaciğer yağlanması sayılabilir. Psikolojik olarak ise depresyon, özgüven eksikliği ve düşük benlik saygısını da bunlara ekleyebiliriz.
Hangi durumlarda cerrahi müdahale yapılabilir?
Obezlerin zayıflamak için öncelikle denemesi gereken yöntemler diyet, medikal tedavi ve egzersiz tedavisidir. Obezite cerrahisi adaylarının hayatlarında yukarıda bahsi geçen tedavileri uygulamış, gereken yaşam tarzı değişikliklerini öğrenmiş ve bunları günlük hayatlarında uygulamaya çalışmış olması gerekir. Tüm bu yöntemleri denemiş fakat başarı sağlayamamış bireyler için ise obezite cerrahisi yöntemi uygulanabilir. Ancak yine de her obez kişi ameliyat için uygun olmayabilir. Aday hastalarımızın öncelikle kiloları ve boyları referans alınarak hesaplanan bir beden kitle indeksi değerinin üzerinde olması gereklidir. Çıkan sonuca göre hastanın obezitesine kronik olarak eşlik eden bir hastalığı (şeker, tansiyon, uyku apnesi, astım, dislipidemi, karaciğer yağlanması vb.) varsa bu değer 35, yoksa 40 olarak kabul görmektedir.
Farklı branşlardaki uzmanların onayı gereklidir
Hastanın beden kitle indeksi ameliyatı için bir engel teşkil etmiyorsa ikinci aşama olarak farklı bölümlerden uzman hekimlerin (kardiyoloji, endokrinoloji, gastroenteroloji, diyetisyen, psikiyatri ve anestezi uzmanları) ameliyata uygunluk ile ilgili görüşleri alınır. Hasta bu bölümlerdeki uzman hekimler tarafından muayene edildikten sonra obezite ameliyatı için uygun görülürse, hangi ameliyat türü için uygun olduğuna ameliyatı yapacak olan cerrah karar verir. Obezite cerrahisi birçok ameliyat çeşidini içeren bir yöntemler bütünüdür. Kimi obez kişilerde mide boyutu küçültülerek gıda alımı kısıtlaması, kimilerinde ise emilimi önleyici bağırsak bypass uygulaması tercih edilir.
Obezite ile beraber diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklardan da kurtuluyorlar
Obezite cerrahisi ameliyatları laparoskopik (kapalı) yöntemlerle yapılan, ameliyata gerçekleştiren cerrahın deneyimlerine göre zorluk derecesi değişen ameliyatlardır. Ameliyat sonrası hastalar kazandıkları yeni beslenme düzenleriyle ve değiştirdikleri yaşam şekilleriyle birlikte hızlı ve sağlıklı bir kilo verme sürecine girerler. Özelikle obeziteye eşlik eden kronik hastalıklarda ameliyat sonrası ilk dönemde hemen fark edilebilir bir gerileme görülmekte, ilerleyen dönemlerde ise ortadan tamamen kalkması ile hastaların yaşam kalitesini kayda değer ölçüde yükseltmektedir. Biz de hastanemizde donanımlı uzman ekibimizle birlikte ameliyat sonrasındaki süreci de planlayarak hastalarımızın arzu edilen kilo ve vücut yapısına ulaşmasını sağlıyoruz. Bu sayede hastalarımız son derece konforlu ve risklerden arınmış şekilde yeni bir hayata başlama imkânı buluyorlar. Fakat burada akıldan çıkarılmaması gereken, metabolik ve bariatrik cerrahi ameliyatlarının tek başına hiçbir zaman mucizevi bir çözüm yolu olmadığıdır. Obezite cerrahisi kendi sağlayamadığınız iradeyi sağlamak için size bir fırsat sunar. Bu aşamada hastalar da yanlış beslenme alışkanlıklarının yerine yenilerini koymalı, aktif bir yaşam tarzını benimsemeli ve hayatlarına mutlaka egzersizi katmalıdır.