ABD Başkanı Donald TRUMP. Çılgın bir adam. “Dünya’nın başına bela olacak” demiştim daha ilk seçildiği gün. Yanılmadım. Çünkü o da, gizli güçlerin,  hani deriz ya “Derin Devletin” Ortadoğu başta olmak üzere dünya devletleri için hayata geçirmek istedikleri planın bir parçasıydı.

Dünya sağduyulu davranmaya çalıştıkça; kirli eller suyu bulandırmaya devam etti. Ve Trump’un  son bombası oldu Kudüs açıklaması. ABD Başkanı Donald Trump, dünyayı ayağa kaldıran Kudüs kararını kameraların önünde açıkladı ve "Ben artık zamanı geldiğine inanıyorum. Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma vakti gelmiştir. Büyükelçiliği Kudüs'e taşıma talimatı veriyorum." dedi. Trump'ın bu kararıyla, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan tarihteki ilk ülke de ABD oldu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ABD'nin kararının ardından yaptığı ilk açıklamada Donald Trump'a teşekkür etti ve "İsrail halkı sonsuza kadar minnettar olacak" dedi.

İsrail'li yetkililer de Kudüs'ün 3 bin yıllık başkentleri olduğunu açıklayıverdiler.

  “Hayırlı olsun” diyemezdik elbette bu küstahlığa . Tepkimizi koyduk hemen. İslam coğrafyasını ayağa kaldırdık. Kudüs bizim dokunulmazımız. Namusumuz; inancımız; varlığımızın anlamı çünkü.

Ama… İşte peşinden gelen bir ama var! Trump ve İsrail bu cesareti nereden buluyor. Nasıl oluyor da 6,9 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 23'ünü temsil eden Müslümanları yok sayıyor? Bunu düşünmek; düşünürken de özeleştiri yapmak gerek. Çünkü ; Müslüman toplumlar güçsüz. Birbiriyle savaşmaktan yorgun. Bilimden uzak.

Bugün İsrail’in verdiği deterjanla temizleniyor; Amerika’nın verdiği teknolojiyle tavır yapıyoruz. Kullandığımız akıllı telefonlar; bilgisayarlar…Hangi ülkeden ithal? Trump’u bile Amerikan icadı sosyal medya ile kınıyoruz. Niye? Çünkü; uzaklaştık; ilimden, bilimden, sosyal adaletten; medeniyetten. Biz sms ile “boş ol” deyince boşanılıyor fetvalarıyla uğraşıyoruz çünkü. Bir erkek 3 eşli olabilir mi? Kadın şöyle olmalı; böyle giyinmeli ile uğraşıyoruz.  İnsanlığa yararlı teknoloji üretmeyi; çalışmayı,  çalmadan çırpmadan rüşvet vermeden ve ya almadan çalışmayı unuttuk. Kolay kazanmayı tercih ettik. Krallar zevki aleminde iken; halkın fakirlikten kırılmasına göz yumduk. Biz bunları yaparken işte bugün bize ayar veren toplumlar uzayda koloni kurdu; ürettiği teknolojiyle tüm Dünya’yı modern kölesi yapacak güce sahip oldu. Kısaca; "Aklı Ve Bilimi” kendine kılavuz edinmeyen İslam Coğrafyası bu tabloyu biraz da kendi hazırladı. Kudüs'ün İsrail'e teslim edilmesinin en büyük sorumluları Müslüman coğrafyası ve Müslüman liderlerdir.

En başta Suudi Arabistan.