Geçtiğimiz gün, her yıl Ekim Ayının ilk Pazartesi günü kutlanan ‘Dünya Mimarlık Günü’'nü tebrik ettik.
Ancak, imar sıkıntısı yaşayan bir şehirde bu özel günün kutlanması ve anlam kazanması bir dizi zorluğu da beraberinde getirmedi desem yalan olur.
İmar sorunları, yapılaşma hataları, kentsel planlamada eksiklikler; tüm bu unsurlar, şehirlerimizin estetik ve işlevselliğini olumsuz etkiliyorken, aynı zamanda bu önemli günün düşündürdükleriyle bazı sorulara anlam arama içerisinde bulduk kendimizi.
Dünya Mimarlık Günü, dünya genelinde mimarların yaratıcılık, estetik ve işlevsellik konularında katkılarına odaklanan bir gün olarak kabul edilirken, imar sorunlarına sahip bir şehir olarak bugüne nasıl bir anlam yükleyeceğimizi bilemedim.
“Yazımı, bu özel günde yayınlayamamış olmamın nedeni ise anlam arayışı içerisinde çırpınırken zamanın nasıl geçtiğini fark edememem!”
İşin ironisi bir yana, imar adı altında bazı isimlerin şehre çektirdiği sıkıntıları görünce, bugünün Ordu için bir uyanış vakti olmasını temenni etmekten başka bir şey gelmedi elimden.
Yukarıda bahsetmiş olduğum sıkıntıları, gerek gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Derya Kara’nın köşe yazılarında gerekse manşet sayfalarımızda sık sık dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz…
İmar sorunu yaşayan bir şehir olarak umarım bu yıl kutlanan ‘Dünya Mimarlık Günü’, bazı rant odaklı kişilerin dur denmesine yönelik adımlar atılacağı bir gidişata vesile olur. En azından benim umudum o yönde!.
Ordu’nun bir vatandaşı olarak ele aldığım bu özel güne değinen köşe yazımda, ben öncelikle şehri maddi çıkar elde etmek amaçlı kazanç kapısı gören, şehre ve vatandaşlara zarar veren isimler dışında tüm Mimarların gününü gecikmeli de olsa kutluyorum.