Korku, üzüntü, heyecan gibi duygusal değişimlerin mide bağırsak sistemimizi etkilediğini söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, “Vücuttaki mutluluk hormonu dediğimiz serotoninin yüzde 90’ı bağırsaklarımızdan salınır. Sağlıklı bir bağırsağın vücudun performans artışı, hastalıkların azalması ve iyileşme sürecinin hızlanmasıyla yakından ilişkisi vardır. Sağlıklı bir bağırsağınız varsa kendinizi daha enerjik ve iyi hisseder, daha berrak bir zihin yapısına sahip olursunuz” şeklinde konuştu.
Sağlığımızı içten dışa iyileştirmek için önemli uyarılarda bulunan Medical Park Ordu Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, duygu durum değişikliklerinin mide bağırsak sistemimizde etkilerini anlattı.
Prof. Dr. Ali Kutlu, “Ağzımızdan başlayıp çıkışa kadar mide bağırsak sistemimiz, trilyonlarca bakteri, virüs, mantar gibi çok farklı mikroskobik canlının yuvasıdır. Vücudumuzda hücrelerden daha çok bakteri barındırmaktayız. Bağırsak Florası ismi verilen bu mikrobiyolojik karışımın içeriği ve çeşitliliği sağlıklı bir yaşam, dengeli bir duygu durum için çok önemlidir. Bağırsaklar aynı zamanda en önemli immün sistem organıdır” açıklamasında bulundu.
SAĞLIKSIZ BAĞIRSAK MUTSUZ EDİYOR!
Dengeli mikrobiyolojik floranın sağlıklı bir yaşam ve immün sistem açısından önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu; “Sağlıksız bir bağırsak florasının oto immün ve sinir sistemi dejenerasyonu hastalıkları, depresyon, anksiyete, alerjik hastalıklar, diyabet gibi hastalıklarla daha sık bir arada olduğu görülüyor. Bazı durumlarda hastalıkların kendisi ya da kullanılan ilaçlar bağırsak florasını olumsuz etkileyebilmektedir. Aradaki ilişki çoğu zaman tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar benzeri karmaşık olabilmektedir. Bilim insanları sağlıklı bir bağırsak florasının kendimizi daha enerjik ve mutlu hissetmemiz, daha az hasta olmamız için önemli olduğunu düşünmektedir. Flora yapısı ve çeşitliliğinin yaşlı insanlarda sağlık durumuyla ilişkili olduğu, daha zengin bakteri çeşitliliğine sahip olmanın ruh sağlığıyla ilişkili olduğu belirlenmiştir” ifadelerini kullandı.
BAĞIRSAKLAR İKİNCİ BEYNİMİZ!
Bağırsaklarımızın bir özelliğinin de neredeyse beynimiz kadar yaygın bir sinir ağına sahip olması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu, şunları söyledi:
“Beynimiz vagus siniri yoluyla bağırsaklarla iletişim halindedir. Çoğu zaman bu iletişim hiç farkına varmadan işlevini sürdürmektedir. Korku, üzüntü, heyecan gibi duygusal değişimlerin mide bağırsak sistemimizi etkilediğini hepimiz biliriz. Son zamanlarda mide bağırsak sistemi ve florasının da benzer şekilde duygu, durum düşünce tarzımız üzerine etkilerinin olduğu daha net bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu sadece yediğimiz gıdalarla ilişkili olmayıp gıdalardan yararlanabilmemizle de yakından ilişkilidir. Besinlerden aldığımız triptofan, trozin gibi temel besin maddeleri bakterilerin de yardımıyla nörotransmitter denilen beyin fonksiyonlarında önemli rolü olan duygu ve davranışlarımıza etki eden mutluluk, enerji, motivasyon kaynağı seratonin, dopamin, adrenalin gibi maddelere dönüşür. Bunlardan en çok salınanı doğal bir anti depresan olan serotonin olup neredeyse yüzde 90'ı bağırsaklarımızdan salınır. Hayvan deneylerinde bazı özel bakteri türlerinin bağırsak florasında üremesinin stres altındaki davranışları ve stres hormonları seviyesini değiştirebildiği gözlemlenmiştir. Örneğin toxoplazma gondi denen bir mikropla kolonize olmuş farelerde kedi korkusunun dahi ortadan kalktığı gözlenmiştir. Bilim insanları bu deneyimler yoluyla mikropların adeta beynimizin düşünme tarzını değiştirdiğini ileri sürmektedir. Bu nedenle bağırsaklar adeta ikinci beyin ismini hak etmektedir” diye konuştu.
DAHA SAĞLIKLI BAĞIRSAKLAR İÇİN TURŞU TÜKETİN
Beslenme şeklimizin aynı zamanda kaçınılmaz olarak bağırsaklardaki bakteri çeşitliliğini değiştirdiğini ifade eden Prof. Dr. Ali Kutlu, “Bilinçsiz yaygın antibiyotik kullanımı, gereksiz sezaryen uygulamaları, Batı tipi (fast-food) sağlıksız beslenme tarzı, alkol tüketimi ve yaşlanma bağırsak flora yapısını bozarak kişinin sağlığı üzerine olumsuz etkiler göstermektedir. Beslenme şeklimiz kaçınılmaz olarak bağırsaklardaki bakteri çeşitliliğini değiştirmektedir. Yağ ve hızlı tüketilen karbonhidrat ağırlıklı sağlıksız tek yönlü beslenme sağlıksız bir flora oluşumuna yol açarken, lifli gıdalar, meyve, sebze, doğal probiyotikler (ev yapımı turşu-yoğurtlar, kefir, tarhana çorbası vs.) içeren zengin diyetler daha sağlıklı ve zengin bakteri çeşitli bir flora oluşumuna yardımcı olur. Özet olarak, sağlıklı bir bağırsak floranız varsa kendinizi daha enerjik ve iyi hisseder daha berrak bir zihin yapısına sahip olursunuz” dedi.
