Değerli dostlar! Cennet vatanımız şu anda topyekûn- tek yürek, yaşanan depremin yaralarını sarmakla meşgul, deprem haberi alınır alınmaz; AFAD, KIZILAY, UMKE DİYANET işleri başkanlığı JANDARMA EMNİYET ve yüzlerce sivil toplum kuruluşları derhal alarma geçerek en kısa ve en seri şekilde deprem bölgesine hareket etmişlerdir. Saat 04 sıralarında Maraş merkezli deprem olmuş saat 08 civarında hükümet erkanı bakanlar olay mahalline ulaşmışlardır. Tabiki hemen arama kurtarma ekibi göreve başlamışlardır.
Evet değerli dostlar! Başımıza gelen böyle ani krizlerde Millet tek vücut tek yürek olurken, siyasi partilerin, İktidarın muhalefetin de tek vücut olması gerekmez mi! Ebetteki gerekir. Fakat bizde böyle midir? Heyhat nerede. Millet can derdinde herkes bir depremzedeyi canlı olarak kurtarmanın derdinde; bizim sayın muhalefet liderimiz çıkmış: "Ben buradayım, gelsinler beni tutuklasınlar. Hatay hava alanını bizim partinin belediyesi yapıyor, bizim partili belediyelerin iş makinalarını deprem bölgesine sokmuyorlar, AFAD genel müdürlüğünde randevu talep ettim hala dönmediler, benimle görüşmek istemiyorlar" şeklinde bas bağırıyor. Bizim Karadeniz’de bir söz vardır." Değirmeni sel almış sen takıldığını arıyorsun" İlahi başkan millet acı içinde bütün ekipler hükümet erkanı hasarı ezla atlatmanın daha fazla vatandaşın canlı kurtarılması için uğraş vermekte sen hala oy peşindesin. Allah Cc. aşkına acı üzerinden, felaket üzerinden, ölü üzerinden siyaset yapılır mı? Evet muhalefet liderisin tabiki noksan gördüklerini söyleyeceksin. Fakat herkesi kucaklamak ve önerilerini getirmek zorundasın öyle ulu orta konuşmalarla milletin sözcüsü olamazsın. Nitekim daha sonra yetkililer açıkladılar.
"Deprem bölgesinde çok büyük hasar var yollar tamamen kapalı bir taraftan iğne ile kuyu kazarcasına enkazdan yaralıları çıkarmaya çalışıyor, bir taraftansa ambulansların yolunu açmaya çalışıyoruz. Yardıma gelen iş makinalarını ve kamyonlar bir alanda izdihama meydan vermemeleri için alanda topluyoruz yollar açıldı lazım olan makineleri içeri alıyoruz. Nitekim Hatay havaalanının tamiratında da sayın başkanın partisine mensup belediyenin kamyonları da çıkan molozları taşıyarak tamirata katkıda bulunuyorlar." Evet sayın başkan başkan Türkiye'deki bütün belediyelerin deprem bölgesinde göreve koştuğu gibi senin partili belediyelerin de görev alacaklar, fakat bir plan dahilinde bu işler yapılır. Şayet senin SSK genel müdürü iken yaptığın plansız projesiz bu işler yapılırsa o zaman işle tıkanır yollar kapanır. Faydadan ziyade daha büyük felaketler yaşanır.
Evet değerli dostlar! Sayın başkanın "Bana randevu vermiyorlar" sözüne ise AFAD yetkilisi şöyle cevap vermiştir “sayın başkanının randevu isteğine cevap verilip Cumhurbaşkanlığına çağrılıp ilgili Cumhurbaşkanlığı yardımcısı ile görüştürüp kendisine bilgi verip görüşleri sorulmuş, fakat sayın başkan sadece dinlemekle yetinmiş ve hiç bir şey söylemeden ayrılıp gitmiştir" daha sonra sayın başkan yaptığı açıklamada görüştüğünü itiraf etmiş ve bütün dünyanın asrın depremi olarak kabul ettiği deprem hakkında " Bu depremi fazla abartıyorlar o kadar büyütülecek bir olay yok" şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Değerli dostlar! yine sayın başkan "Deprem vergilerini alıyorsunuz, deprem için bunca yardımlar geliyor, bu paraları ne yapıyorsunuz" diye feryat ediyor. Benim bildiğim tek şey var bu gelen para ve yardımlar Yalova Sakarya depreminde olduğu gibi memurların maaşını ödemek için kullanılmıyor. Bu paralar yine deprem için harcanıyor. Nitekim deprem bölgesinde temizlenip açılan sahalarda yeni sağlam depreme dayanıklı binalar yapılması için ilk kazma vuruldu bile. İnşallah sayın başkan inatlaşmayı bırakırda bu binaların temel atma törenlerine iştirak eder. Bu günlük bu kadar inşallah devam. Şimdi bazıları yine Süleyman Hoca siyaset yapıyor diyecekler. Bakınız isim vererek hiç kimseden bahsetmiyorum Sadece gördüğüm olayları anlatıyorum buda siyaset ise böyle siyaset varsın olsun, pek de umurumda değil. Selam ve dua ile hoşça kalınız.