Deniz sesi kuşkusuz herkesi dinlendirir. Dalgaların ard arda gelen sesleri her zaman bizler iç huzura getirmiştir. Denize kenar olan iller bu yüzden biraz ayrıcalıklıdır. Böyle kenar illerde yaşayanlar, iç kesimlerde kolay kolay kalamıyorlar. Kısaca o denizin uğultusu dalgaların sesi olmadan yaşayamıyorlar artık. Çünkü farkına varmadan denizin bağımlısı oluyorlar ve dalgaların sesiyle dinginleşiyorlar. Deniz en büyük tutku oluyor.
Ordu olarak biz de çok şanslıyız. Denize kıyısı olan tam beş ilçemiz var. Çok güzel sahillerimiz var. Farklı illerdeki insanları kıskandıracak kadar. Havaların ısınması ile birlikte dolu oluyor. Sahillerimiz en büyük buluşma kaynağımız, neşemiz ve yazın kavurucu sıcaklarında serinlememize yardımcı olan zenginliğimiz. Günün her vaktinde yazın veya kışın fark etmiyor sahilde mutlaka insanlar görürüz. Kimisi yürür, kimisi köpeğini gezdirir, kimisi bir yere gidecek olsa bile sahilden gitmeyi tercih eder. Yani her zaman ilk tercihimiz olmuştur sahillerimiz. Her yaştan insanın içinde kendini mutlu hissedebileceği bir aktivite mutlaka vardır. Bu yüzden de şanslıyız.
Birazda şehir magandalarından bahsetmek istiyorum. Bizler sahili bu kadar severken nasıl oluyor da keyif almak için gittiğimiz mekana zarar verebiliyoruz. Masaların üstleri isyankar gençlerimizin aşklarıyla kazılı. Oturduğumuz banklarda sürekli bir güç denemesi yapıldığını görüyoruz. Ne kadar uyarılar yapılsa da, ne kadar bunun için önlemler alınsa da yetersiz kalınıyor. Çünkü insan görünümlü magandalarla birlikte yaşıyoruz. Önümüzde bahar var ve baharın gelişiyle birlikte herkes kendini sahile atacak. Magandaların izleri bizleri mutsuz edecek. Bu konuda herkesi daha duyarlı olmaya davet ediyorum.