Geleneksel komşuluk ilişkileri modern yaşamın gölgesinde kalıyor. Eskiden "evde ne pişerse bir tabak komşuya" anlayışıyla kurulan sıcak bağlar, yerini apartman WhatsApp gruplarındaki sessizlik uyarılarına bırakmış durumda. Sokak röportajlarımıza konuşan vatandaşlar, değişen sosyal yapının komşuluk kültürünü nasıl etkilediğini anlattı.

“GENÇLERİN HALİ KALMIYOR”
Görüşüne başvurduğumuz bir vatandaş, yoğun iş temposunun özellikle gençler üzerinde büyük bir baskı yarattığını belirterek,

“Çalışma hayatı çok yorucu. Gençler sabah çıkıyor, akşam yorgun dönüyor. Ne komşuyla oturacak hâlleri kalıyor, ne de muhabbet edecek istekleri,”
ifadelerini kullandı.

“PANDEMİYLE KAPILAR KAPANDI”
Bir diğer vatandaş ise komşuluk ilişkilerinin kırılma noktasını pandemiye bağlıyor:

“Pandemiden sonra insanlar tamamen içine kapandı. Komşusuyla konuşmayan, selam bile vermeyen bir toplum olduk. O mesafe alışkanlığa dönüştü.”

“20 DAİRELİK APARTMANDA KİMSEYİ TANIMIYORUM”
Apartman yaşamının bireyselleşmeyi artırdığını ifade eden bir vatandaş yaşadığı durumu şöyle aktardı:

“20 hanelik bir apartmanda oturuyorum. İnanın kimse kimseyle görüşmüyor. Aynı binada yaşıyoruz ama birbirimizin yüzünü bile görmüyoruz.”

UZMANLAR “KOMŞULUK BİTMEDİ, HATIRLANMAYI BEKLİYOR”
Sosyologlar, komşuluk bağlarının tamamen kopmadığını ancak eski sıcaklığını yitirdiğini belirtiyor. Komşuluğun yalnızca fiziksel yakınlık değil, aynı zamanda duygusal bir bağ olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu kültürün küçük adımlarla yeniden canlandırılabileceğini savunuyor

Kaynak: Derya Kara - Yeşim Durkut