Tespih ustalarının maharetli ellerinden çıkan onlarca farklı renk ve desen barındıran tespihler, Osmanlı işçiliğinin kültüründen aldığı sorumluluk bilinci ve özeni ile birçok tespih tutkununun satışına sunuluyor.
Ordu’da, birçok tespihi vatandaşların hizmetine sunan Ercan Karakaya, bu işin göreceli bir iş olduğunu belirterek;
“Tespih yapımı için çok fazla taş çeşidi yer aldığından, bu taşlar yapım aşaması çeşitlendirmede kullanılıyor. Tespih için kullanılabilecek taşlar ise; kuvars, zümrüt, Oltu, akik, sedef, inci, mercan ve kehribar tespih gibidir. Değerli taşların kullanılması, tespihin daha güzel ve özel bir eşya olmasını sağlıyor” dedi.
Kehribar taşı ile ilgili bilinen yanmaz bilgisinin yanlış bir bilgi olduğunu ifade eden Karakaya, “kehribar taşı, Osmanlıdan günümüze işlenerek gelmiştir. Bunun damla dediğimiz modeli vardır ve çıra gibi dediğimiz tabirle yanma özelliğine sahiptir. Zaten damla kehribar, çam ağaçlarından dökülen maddenin toprakta katılaşması sonucu meydana gelen ve işlenerek günümüze bu şekilde gelmiş halidir” diye konuştu.
Tespih satış işi ile uğraşan Ercan Karakaya, Karadeniz bölgesinde en çok Kehribar taşına rağbet olduğunu ifade etti.
Karakaya, tespihe değer katanın ustası olduğunu belirterek, tespihin taşlarından oluşmadığını şu şekilde açıkladı;
“Tesbih, ipin üzerine dizili habbelerden (boncuklardan) ibaret değildir. “İmame”, “durak veya pul”, ''nişane veya müezzin'', ''hitame veya hatime'' adı verilen kısımları mevcuttur.”