Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kahverengi kokarca zararlısının fındık ve diğer tarımsal ürünlere verdiği zararları ve bu soruna karşı atılması gereken adımları gündeme getirdi.

Bayraktar, "Kahverengi kokarca, stratejik öneme sahip fındıkta son yılların en büyük tehditi haline geldi" dedi.

Türk Fındığı Dünya Pazarında Lider Konumda

Bayraktar, Türkiye'nin dünya fındık üretiminde hâlâ lider olduğunu ancak son yıllarda kahverengi kokarcadan dolayı büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Türkiye, dünya fındık üretiminin %64'ünü gerçekleştiriyor ve üretilen fındığın %85'ini ihraç ederek küresel fındık ihracatının %50'sini karşılıyor. Ancak bu başarı, kahverengi kokarca nedeniyle ciddi bir tehdit altına girmiş durumda. Kahverengi kokarca, 2017 yılında Gürcistan'dan başlayarak Karadeniz Bölgesi'ne yayıldı ve şu an bu zararlı, 300'ün üzerinde tarımsal ürünü tehdit ediyor.

Fındık Üreticisi Zor Durumda

Kahverengi kokarcadan dolayı geçen yıl fındık üretiminde %25 oranında verim kaybı yaşandı. Ayrıca zararlı, verim kaybı ile birlikte kaliteyi de düşürdü. Randımanda %30-35 arasında bir düşüş yaşanırken, fındıklarda küflü ve çürük oranlarında %40'a kadar bir artış görüldü. Bayraktar, "Kahverengi kokarcadan dolayı oluşan kayıplar nedeniyle birçok üretici fındığını satamadı. Bu zararlının devam etmesi durumunda, zarar oranının %50 ila %75 arasında artacağı tahmin ediliyor. Bu durum fındık sektörünü, 2 milyar dolarlık ihracat gelirini ve ülke ekonomisini büyük bir tehlikeye atmaktadır" dedi.

Ekonomik Tehdit Büyüyor

Bayraktar, kahverengi kokarcanın sadece tarımsal üretimi değil, Türk tarımının ekonomik istikrarını da tehdit ettiğini vurguladı. Zararlı, fındıkta iç çürüklük, tat bozulması, küflenme ve depolama sırasında kalite kaybına yol açarak ciddi ekonomik kayıplara neden oluyor. Bu tehdit, yalnızca fındığı değil, elma, armut, şeftali, ceviz gibi 300'den fazla ürünü etkileyerek tüm tarımsal üretimi tehdit ediyor.

Mücadelede Toplumsal İşbirliği ve Bilinçlendirme Önemli

Bayraktar, kahverengi kokarca ile mücadelede tüm kurumların ve yerel yönetimlerin işbirliği yapması gerektiğinin altını çizdi. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2023-2025 yılları arasında uygulamaya koyduğu Kahverengi Kokarca Eylem Planı kapsamında, bölgedeki Ziraat Odaları ve üniversitelerle işbirliği içinde, zararlının yayılımını kontrol altına almak için çeşitli önlemler alındığını belirtti. Bu kapsamda, feromon tuzakları ve biyolojik mücadele için faydalı böceklerin salınımı gibi çalışmalar yapılıyor.

Gerekli Destek Sağlanmalı

Bayraktar, kahverengi kokarca zararlısına karşı üreticilere gerekli desteklerin sağlanması gerektiğini belirtti. "Ziraat Bankaları ve Tarım Kredi Kooperatifleri, kokarcadan zarar gören üreticilerimize faizsiz ya da düşük faizli krediler sunmalıdır" dedi. Ayrıca, zararlı ile mücadelede kullanılan ilaçların temini konusunda belediyeler ve diğer ilgili kurumların maddi ve ekipman desteği sağlaması gerektiğini vurguladı.

Kahverengi Kokarca ile Mücadele Sürekli Devam Etmeli

Bayraktar, kahverengi kokarca ile mücadelede üreticilerin sürekli olarak bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Zararlı ile mücadelede kimyasal ilaçların yanı sıra biyolojik ve biyoteknik yöntemlerin de devreye sokulması gerektiğini belirten Bayraktar, "Kahverengi kokarca yok olana kadar mücadele kesintisiz devam etmelidir" diyerek, bu sorunun çözülmesi için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Son olarak, Bayraktar, tarımda karşılaşılan bu zorlukların, doğru politika ve işbirliği ile aşılabileceğini, ancak bunun için hem yerel hem de merkezi yönetimlerin ortak bir çaba göstermesinin şart olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: Haber Merkezi