Son zamanlarda artan intihar vakaları, toplum için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Bu endişe verici durum, yalnızca bireyleri değil, aileleri ve sosyal çevreleri de derinden etkilemektedir. Psikolog Büşra Avcı, intihar eğilimleri konusunda ailelerin nasıl bir yaklaşım sergilemeleri gerektiği ve intihar riski taşıyan bireylerin nasıl anlaşılabileceği hakkında açıklamalarda bulundu.

İntihar, insan hayatına son verme olgusu, sağlıklı bir psikolojiyle gelişen bir durum değildir. Bu tür vakaların arkasında genellikle çözümlenmemiş psikolojik sorunlar, derin yalnızlıklar ve depresyon gibi karmaşık durumlar bulunur. Günümüzde intihar oranlarındaki artışın arkasında, kültürel, ekonomik ve siyasi birçok etken yer alıyor.

Kişilerin gelecekle ilgili beklentilerinin kalmaması, mevcut yaşamlarından tatmin olmamaları ve güzel hayaller kuramamaları, intihar düşüncesini artıran faktörler arasında. Ayrıca, sosyal medyada, haberlerde ve internette intihar konusunun sıkça yer alması, bu durumu normalleştiriyor ve kişilerin aklında yer etmesine neden oluyor.

İntihar eğilimini artıran bir diğer faktör ise, intihar temalı oyunlar, diziler, filmler ve sosyal medya içerikleridir. Ne yazık ki bazı sosyal medya içerik üreticileri, intiharı romantize eden paylaşımlarda bulunuyor. Çocuklar, çözüm bulamadıklarında intiharı tek çıkış yolu olarak görebiliyor. Bu bilinçle büyüyen bireyler, yetişkinlik dönemlerinde sorunlarla karşılaştıklarında intiharı bir çözüm olarak düşünme eğilimi gösterebiliyor.

Son yıllarda gençler arasında intihar eğilimi ciddi oranda artmakta. Gelecek kaygısı, ekonomik belirsizlikler, iş bulamama kaygısı ve akran zorbalığı gibi faktörler, gençleri yalnızlaştırmakta. Sosyal ortamlarda var olamayan veya bekledikleri hayatı bulamayan gençler, kendilerini çaresiz hissediyorlar.

Aileler, çocuklarını üniversiteye göndermeden önce, “Kendini ifade edebilen bir birey yetiştirdim mi?” sorusunu sormalı. Çünkü çocuklar, evde enerjik ve pozitifken, sosyal ortamda içine kapanık bir bireye dönüşebilirler. Sosyal fobi, iletişim kurmada zorluk ve içine kapanma, altında yatan psikolojik sorunların habercisi olabilir.

İntihar düşüncesi kişiden kişiye değişebilir; bazen ani bir karar, bazen de planlı bir eylem olarak gerçekleşebilir. Ancak günümüzde görülen intihar vakalarının çoğu, planlı ve kurgulu bir şekilde gelişmektedir. İntihar içerikli görüntü ve yazılara maruz kalmak, bireylerin kendi sonlarını düşünmelerine yol açıyor.

Unutulmamalıdır ki intihar bir çözüm değil, bir sondur ve sonlar hiçbir soruna çözüm getirmemektedir.