Avcı, psikolojik iyi oluş halinin, beden, düşünce ve duygular arasındaki uyumla doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. Gündelik yaşamda sıkça karşılaşılan “içinin acıması”, “boğazı düğümlenmek” veya “tepesinin atması” gibi deyimlerin, öfke, korku, üzüntü gibi duyguların beden aracılığıyla yaşandığını vurguladı.
Zaman zaman kişilerin yaşadığı çözümlenmemiş içsel çatışmalar, bedensel yakınmalar olarak dışa vurabiliyor. Psikolog Avcı, bu tür durumların, fiziksel belirtiler ortaya koymasına rağmen tıbbi bir temele dayanmadığını belirtti. Yani, kişilerin bedensel rahatsızlıkları aslında içsel çatışmaların bir yansıması olabiliyor.
Avcı, bireylerin duygusal olarak başa çıkamadığı durumlarda, bu duyguların bedene yansıyarak, fiziksel hastalıklar gibi görünmesine neden olabileceğini ifade etti. Psikolojik bozuklukların bedende kendini göstermesi, tıbbi olarak herhangi bir kanıt olmaksızın, psikolojik sorunların fizyolojik belirtiler olarak ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu durum, kişinin duygusal durumunun bedensel semptomlarla şekillenmesinin bir örneğidir.