165 kişi kapasiteli Ordu Ahmet Cemal Mağden Huzurevinde 84 yaşlıya hizmet verilirken, aynı zamanda Ünye Tekkiraz’da bulunan 25 kapasiteli ek ünite de 22 yaşlıya hizmet sağlanıyor.
“Hepimiz vakti geldiğine yaşlanacağız ve hayatın bu dönemine er ya da geç geleceğiz” diyen Müdür Ümit Bayramiç, yaşlıları bir hafta değil, her gün hatırlamamız gerektiğini şu sözlerle anlattı; “Yaşlılara saygı hastası deyince aklımıza, yaşlıları sadece belirli günlerde ya da haftalarda anmak amacında olmamamız gerektiğini söylemek istiyorum. Yaşlılık hepimizin başına gelecek bir olaydır. Yaşlı, eski Türk kültüründe baş köşede oturur, kendisine akıl danışılır, kendisi bilge kişidir. Bizim Türk kültüründe yaşlı, çok önemli bir yere sahiptir. Biz yaşlıların anlattığı hikayeler ya da hayat tecrübelerini dinleyerek büyüdük, bu şekilde gördük” dedi.
“YAŞLILARIN BİLGİ VE TECRÜBELERİNDEN YARARLANMALIYIZ”
Yaşlılara sahip çıkılması konusunda uyarıda bulunan Ümit Bayramiç, “Söyleyeceğimiz tek şey bizim yaşlılarımıza sahip çıkmamız gerektiği, onlara ziyaretlerde bulunarak hal ve hatırlarını sormamız gerekiyor. Onların bilgisinde, tecrübesinden yararlanmamız gerektiği, bu ülkede bu şekle gelebildiysek, bunu geçmişteki büyüklerimize borçlu olduğumuzu hiç unutmamamız lazım. Bugün biz burada düzgün bir şekilde yaşayabiliyorsak ve her şeye sahipsek bunun temeli geçmişteki büyüklerimizin katkıları, onların emekleridir. Yaşlılık aynı zamanda geçmişten geleceğe bir köprüdür. Yaşlılar, bilgiyi, beceriyi, hayatı, tecrübeyi aktararak bizlere ve yolumuza ışık tutarlar” diye konuştu.
DEVLET YAŞLILARIN YANINDA
Devlet ve Bakanlık olarak gerekli tüm imkanların yaşlılar için seferber edildiğini söyleyen Müdür Bayramiç, “Ben yaşlıların unutulmasını değil, sahip çıkılması gerektiklerini düşünüyorum. Bu konuda da sağ olsun Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı ve devletimiz, güzel çalışmalar yapıyor. Günlük yaşanmışlıkların getirdiği olumsuzluklar nedeniyle zorda kalan büyüklerimize Bakanlığımız tüm imkanları ile sahip çıkıyor. Büyüklerimizi Huzurevinde misafir ederek, her türlü bakımlarını, sosyal ya da maddi işlerini en iyi şekilde onlara destek olarak halletmeye çalışıyoruz” ifadelerinde bulundu.
AKTİF YAŞLANMAYI DESTEKLİYOR
Ahmet Cemal Mağden Huzurevi Müdürü Ümit Bayramiç, aktif yaşlanmayı destekleme konusunda vurgularda bulundu; “Bunun dışında bizlerin aktif yaşlanmayı desteklememiz lazım. İnsanların tecrübelerinden yararlanarak, o insanların bir değer görüp üretime katkı sağlamaları lazım. Bakanlık ve bizler elimizden geldiğince yaşlılarımızın aktif yaşamalarını destekliyoruz. Onların üretime katkı sağlamaları, spor yapmaları, okuma ya da yazmalarını teşvik ederek, yaptıkları etkinlikleri toparlayarak onları değerlendirmek istiyoruz. Huzurevlerinde bulunan atölye çalışmalarında, özellikle el sanatları ile ilgili üretime dönük olarak bir şeyler yapıyoruz. Huzurevinde Bocce oynuyoruz. Bocce, Türkiye genelindeki bütün huzurevlerinde yaygın yapılan bir spor haline geldi. Bakanlık bununla ilgili turnuvalar düzenliyor, biz Ahmet Cemal Mağden Huzurevi olarak iki defa Türkiye Şampiyonasına gittik. Yaşlılarımızdan biri Antalya’da biri Fethiye’de iki kere Türkiye Şampiyonasına katıldı. Pandemi öncesinde folklor ekibimiz vardı, yaşlıların birlik ve beraberliğini sağlıyordu. Atölyemizi açmadan önce yapamazsınız diyenler oldu ama 10 senedir üretim yapan atölyemiz mevcut. Burada yapılan eserleri Allah izin verirse halkın satışına sunarak elde edilen geliri deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza göndermek istiyoruz.”
İNSAN SON NEFESİNE KADAR UMUT DOLU OLMALI!
Her insanın hayatında bir hedefi olmasını gerektiğini söyleyen Ümit Bayramiç, yaşlılara bu duyguyu aşılamaya çalıştıklarını ifade etti; “İnsan kendini bırakmamalı hayatta, ben çok yaşlandım düşüncesi ile kendisini salmamalı. Ben yapamam demenin dışında her şeyi yapabiliriz. Allah’ın verdiği nefesin son anına kadar, umudumuzu yitirmemeliyiz. İnsanın hayatında bir amaç ve hedef olması lazım, bizler de burada bunu aşılıyoruz. Yaşlının ve yaşlılığın, insanın ömrünün bir parçası olduğunu unutmadan, hepimizin bunu yaşayacağını bilerek yaşamalıyız. Yaşlının bilgisinden, tecrübesinden faydalanmak gerekir. Devletimiz ve Bakanlığımız, yaşlısına sahip çıkarak, onların toplumun değerli bir bireyleri olduğunu bilerek onları hayata daha sıkı bağlanmalarını sağlıyor, onların değerli olduğunu kendilerine hissettiriyor. Köylerde bulunan yaşlılarımız bahçe, hayvancılık işleri ile uğraşarak hayata daha sıkı bağlanabiliyorsa bizlerde buradaki yaşlılarımız için aynı umudu aşılayabiliriz.” Haber: Yeşim DURKUT