ÇİĞ BESLENME: SAĞLIĞA FAYDALARI VE RİSKLERİ
Sağlık deposu olarak bilinen birçok sebze ve meyve, çiğ bir şekilde tüketildiği zaman sağlığa olumsuz etkilerini de beraberinde getirebiliyor!
Uzman Dr. Ali Coşkun, çiğ bir meyvenin ve sebzenin tüketilmesi dahilinde insan vücuduna bıraktığı etkiler hakkında açıklamalarda bulundu.
Çiğ gıda tüketiminin batı dünyasında (RAW FOODİSM) başlanılan bir yöneliş olduğunun altını çizen Coşkun, bu yaklaşımın faydaları olduğu kadar zararlarının da olduğunu ifade etti.
Uzun Süre Tüketimi Sağlığı Bozabilir!
Çiğ meyve tüketiminde az da olsa fayda olduğunu fakat uzun süre uygulanması dahilinde sağlığı bozabileceğini belirten Uzm. Dr. Ali Coşkun, “Örneğin: çok et yiyor fazla protein - NİTRAT - Azot alıyorsak ; vücudumuzun detoksifikasyonuna (zehirlerden arınma - detoks) az da olsa yararı olabilir. Fakat bunun yanında; Çiğ gıdaların yenmesiyle birçok olumsuz durum da ortaya çıkabilir. Bunlar karın şişkinliği, hazımsızlık, baş ağrısı, ishal vs. gibi durumlardır. Alerjiler de çiğ sebze ve meyvelerde daha çok ortaya çıkma eğilimindedirler” dedi.
“Çiğ beslenmenin belki de tek önemli faydası, lifli yiyecekleri bolca tüketmemizi sağlamasıdır.” Diyen Coşkun, “çünkü Lifli yiyecekler (bolca prebiyotik içerir) de, bağırsak sistemimizde bizimle birlikte dostça yaşayan ve sağlıklı bir yaşam sürmemize önemli katkıları olan dost mikropların (probiyotikler) olmazsa olmaz besinleridir. Kalorisi de düşüktür. Ama yine de mahsurları yönünden, çiğ yemek adet haline getirilmemelidir” diye konuştu.
Olgunlaşmasını Bekleyin!
Uzm. Dr. Ali Coşkun, özellikle bölgemizde önemli bir tarım ürünü olan fındık hasadının gelmesiyle birlikte bu esnada tüketilen ve yaş fındık olarak tabir edilen ürünün tüketilmesiyle ilgili şu açıklamalarda bulundu;
“Bölgemizde de özellikle fındık gibi kuruyemişler, zaman zaman toplanma esnasında, olgunlaşmadan yaş ve çiğ olarak da yenebilmektedir. Aslında Yaş fındık, besin değeri bakımından oldukça zengin bir gıdadır. İçerdiği temel bileşenler başlıca şunlardır: “Protein, Sağlıklı yağlar, Vitamin E, Folik asit, Potasyum, Kalsiyum, Demir’dir.”
Bu besin maddeleri, yaş fındığı hem besleyici hem de sağlık açısından faydalı kılar. Fakat henüz olgunlaşmadıkları için, bu gıdalar da yetersiz olabilir. Fakat, yaş fındık bir tarafa çiğ yeşil haldeki fındığın yenmesiyle ilgili olarak da bir saptamayı ortaya çıkarmak gerekir: İnsan anne karnında yaklaşık 9 aylık bir süre geçirdikten sonra dış ortama hazır bir şekilde doğmaktadır. Bitki ve meyvelerin de genetik yazılımlarında olgunlaşmaları için ve en güzel sunum yapılabilmeleri için geçmesi gereken bir süre vardır. Tüm kainatı Yaratan, her olgunlaşma için böyle bir süre tayin etmiştir ve bu her canlının genetiğinde yazılıdır. Fındık da en değerli haliyle olgunlaşmış halindedir. Onu öncesinde çiğ ve yeşil olarak yemek; yıllardır pişmiş ve olgunlaşmış gıdalar tüketen mide- barsak sistemimizin rutinine ters gelecektir. En azından midede daha iyi sindirilebilmesi için daha çok asit salınımına neden olunacaktır. Bu da mide- barsak sistemi hassas ve rahatsız bireylerde, gastrit hatta ülserlerin aktive olmasına bile neden olabilecektir. Bu konuda dikkat etmeliyiz. Ayrıca hassas bireylerde allerjik durumların, karın ağrısı ve ishal gibi durumların ortaya çıkması da mümkün olabilmektedir.”
