Güzelleştiren, gençleştiren, hatta bambaşka birine dönüştüren yapay zekâ filtreleri sosyal medyada adeta çağ atladı.
Özellikle son dönemde hızla yaygınlaşan bu teknoloji, dijital dünyada güzellik algısını yeniden şekillendirirken, kullanıcıların bu filtrelere yaklaşımı da oldukça farklılaşıyor. Peki, halk bu teknolojiyi nasıl değerlendiriyor? Ordu sokaklarında mikrofon uzattığımız vatandaşlara “Yapay zekâyla hiç fotoğrafınızı değiştirdiniz mi?” diye sorduk. Yanıtlar şaşırtıcıydı.
Kimi yapay zekâyla 20 yaş gençleştiğini söylerken, kimi bu teknolojiyi adeta bir illüzyon olarak tanımladı. Görüşler hem teknolojinin sunduğu imkânlara hem de getirdiği etik tartışmalara işaret ediyor.
“Ben bir uygulamayla kendimi 25 yaşında gibi yaptım. Eski fotoğraflarım gibi oldu, hoşuma gitti. Arada moral veriyor insana,” diyerek teknolojiyi olumlu karşılayan bir vatandaş, bu tarz uygulamaları eğlenceli bulduğunu söyledi.
Başka bir kişi ise, “Güzelleşeyim diye bir filtre kullandım ama sonra kendimi tanıyamadım. Gerçekle alakasız. İnsanları yanıltıyor bence,” diyerek yapay zekâ filtrelerinin sahiciliği ortadan kaldırdığını dile getirdi.
Bazı vatandaşlar ise daha sert eleştirilerde bulundu. “Bu işler dolandırıcılıktan farksız. Sosyal medyada gördüğün kimse gerçek değil artık. Güven sarsılıyor,” sözleriyle yapay zekâ destekli filtrelerin tehlikeli boyutlara ulaşabileceğini ifade etti.
Ancak tüm görüşler bu kadar olumsuz değildi. Teknolojiyi araç olarak gören bir diğer kişi, “Her şeyin ölçüsünde olanı güzel. Keyif için yapıyorsan bir sakıncası yok bence. Zaten gerçek olmadığını biliyoruz,” diyerek bu tür uygulamaların bireysel tercih olduğunu vurguladı.
Yapay zekâ ile değiştirilen fotoğraflar sosyal medya kültürünün yeni normallerinden biri hâline gelirken, bu teknolojilerin toplumdaki etkisi de tartışılmaya devam ediyor. Ordu sokaklarından yükselen bu farklı sesler, yapay zekânın sadece bir teknoloji olmadığını, aynı zamanda sosyal bir meseleye dönüştüğünü de gözler önüne seriyor.