“BM’nin İslamofobi ile Mücadele Günü kararı Küresel barış için önemli bir adım”
Birleşmiş Milletler’in (BM) 15 Mart’ı “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” olarak kabul etmesini küresel barış için atılmış önemli bir adım olarak değerlendiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye’nin girişimiyle gerçekleştirilmesinin de ayrıca sevinç yaşattığını söyledi. İslam’ın nesnesi olduğu bir fobi oluşturulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, İslamofobinin otomatik bir ön yargı olduğunu kaydetti. Tam da bu kararın konuşulduğu günlerde Üsküdar Üniversitesi olarak bir süredir hazırlıklarını sürdürdüklerini söylediği 26 Mart’ta gerçekleştirilecek “İslamofobi ve İslam Karşıtı Söylemler Paneli”nin güzel bir rastlantı olduğunu belirten Tarhan, ilgi duyan herkesi programa davet etti. Günümüzde insanın en büyük ihtiyacının diyalog, en büyük düşmanın da ön yargı olduğunu hatırlatan Tarhan, şiddetin İslam’ın değil Mezopotamya kültürünün bir ürünü olduğunu da sözlerine ekledi.
İslamofobi alanında kaleme aldığı yazıları ve demeçleriyle tanınan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Birleşmiş Milletler’in 15 Mart’ı “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” olarak kabul etmesini değerlendirdi.
Kararı çok yerinde ve anlamlı bulan Tarhan, Türkiye ve Pakistan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı adına sunduğu bir tasarı ile kabul edilmesinin de ayrıca sevindirici bir durum olduğunu sözlerine ekledi.
“BM’nin adımı dünyadaki küresel barış için çok önemli bir adımdır” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çünkü küresel barışı en çok engelleyen şeyler otomatik ön yargılardır. İslamofobi de bir otomatik ön yargıdır. Örneğin kişi fiziksel görünümü sakallı, cüppeli biri ile karşılaştığı zaman otomatik islamofobi yönünde bir algı yaşıyor. Bunu ABD’de bir örnekle açıklamak isterim. Örneğin ülkede el ele birlikte yürüyen anne ve çocuk, Afrikalı bir Amerikalı’yı gördüğü zaman anne hemen çocuğun elini tutup kendine çekiyor. Bu bir fobidir.” dedi.
Hollywood filmlerinde İslamofobi konusunun işlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, “Aynı şekilde dünyada küresel olarak Eylül 2001’deki ABD ikiz kule trajedisiyle ilgili dünyada oluşan süreç içerisinde yani filmlerde Hollywood filmlerinde bile işlenen bir İslamofobi var şuanda… Hollywood filmlerine bakıyorsun yeni filmlerde daha önce soğuk savaş filmlerinde ana teması neydi? Rusya ve soğuk savaş, demir perde ülkeleriyle ajans savaşlarıydı. Şimdi de bakıyorsunuz filmlerin muhakkak bir yerinde bir Ortadoğulu bir örgütle şiddetle ajan savaşları var. Filmlerde konu İslamofobi konusu farkında olmadan subliminal algı şeklinde işleniyor. Bu bir şekilde İslam nedir bilmeyen kişilerde fobi oluşturdu.” ifadelerini kullandı.