Bizans döneminde olduğu gibi Osmanlı döneminde de fındığın ekonomik bir değer kazandığı yapılan araştırmalardan anlaşılmıştır. Özellikle İstanbul'a, saraya bol miktarda fındık gönderildiği bilinmektedir.
Tibb-i Nebevî'ye göre fındık kalp çarpıntılarına, böbrek hastalıkarına karşı etkilidir. Cinsel gücü artırır, insanı güçlendirir, saçları gürleştirir, cildi yumuşatır. Fındıkla bal, tarçın, sakız karıştırılarak elde edilen macundan günde birer yemek kaşağı yenilirdi. Buna "findik macunu" denilirdi.
Ordu'da İlk Fındık Üretimi Ne Zaman Başladı?
Mahalli araştırmacılara göre fındık ziraatı için fidan dikimi Ordu merkezinde ve sahile yakın köylerde 1810-1815 yıllarında başlamıştır. Giresun'da kaymakamlık yapan dönemin Ordu kazası kaymakamı İbrahim Bey, Giresun'dan fındık fidanları getirterek Ebulhayır'da (Gülyarı) Mustafalı, Ayrılık ve Ambarcı köylerinde bahçeler kurdurmuştur. Daha sonra, 1858'li yıllardan itibaren Ordu'nun merkez köylerinde de fındık fidanları dikilmeye başlanmıştır.
1871 yılında Ordu kasabasında 309 tarla, 2 çayır, 2 çalılık, 12 koru, 43 ormana karşılık 1 fındıklık bulunmaktaydı.
1879 yılında Ordu kazasının ekonomik bir değer taşıyan başlıca ürünleri meyve, ceviz, hububat, soğan-sarımsak, kendir, üzüm, mısır, pirinç ve fındıktı.
Fındıktan Önce Ne Vardı?
Pirinç fındıktan daha fazla üretilmekte idi. Bu yılda Ordu kazasında 266 fındıklıktan 18.900 kıyye (24.230 kg) fındık, 156.400 kıyye (200.505 kg) pirinç; Perşembe nahiyesinde 571 kıyye (732 kg) fındık; 28.831 kıyye (36.961 kg) pirinç; Bolaman nahiyesinde 100 kıyye (128 kg) fındık, 4520 kıyye (5.794 kg) pirinç üretilmişti Habsamana (Gölköy), Ulubey, Ünye, Fatsa ve Karakuş'ta (Akkuş) findık üretildiğine dair bir kayıt bulunmamaktadır.
Ancak, 1899 tarihine kadar az da olsa yapılan fındık ziraatından elde edilen gelir üzerine halk büyük bir istekle bahçe tesis etmeğe başlamışlardır. Bu tarihte sahil üzerinde bulunan köylerde ve bilhassa Ebulhayır çevresinde önemli ölçüde fındık bahçeleri kurulmuş, bunu Fermude (Günören), Ulubey, Bolaman, Perşembe ile Oskara denilen yöredeki 7 köyde kurulan fındık bahçeleri takip etmiştir. Bu tarihe kadar kurulan fındık bahçelerinden 4.480.000 kg kadar bir ürün elde edilmiştir.
Pirinç Yerine Fındık
Ordu kazasında fındık ziraatını teşvik etmenin en önemli sebebi çeltik ekiminin çevreye verdiği rahatsızlık ve sebep olduğu sıtma hastalığı idi. Ordu kasabası civarında özellikle Akyazı, Eskipazar, Melet, Şahincili mevkilerinde pirinç ekimi yapılmaktaydı. Sıtma eski çağlardan bu yana Anadolu'da görülmekteydi. Sıtmaya yakalananlarda yüksek ateş, titreme, terleme görülürdü. İlk nöbetlerin sona ermesinden sonra vücut direnci düşerse, nöbetler yeniden ortaya çıkardı. Tedavide kinin kullanılırdı. Hastalıkla mücadelede en etkili yol sivrisineklerin yok edilmesi ve üremelerinin engellenmesiydi.
Bu olumsuz şartlar ve halkın fındık ziraatına ilgisi pirinç ekiminin Ordu kazasında yasaklanmasını gündeme getirdi. Günümüz deyimiyle fındık pirince alternatif ürün olmaya başladı.
Bugüne kadar yapılan çalışmalarda pirinç ekiminin yasaklanarak yerine fındık veya diğer ürünlerin yetiştirilmesinin teşviki konusunda 1891 ve 1897 gibi iki farklı tarih verilmektedir.
Ordu kazasında pirinç ekiminin yasaklanarak fındık ziraatı teşvikinin 1894 yılında olduğu belirtilmektedir. Bununla ilgili olarak (28 Mayıs 1894) tarihli bir yazıya cevaben Trabzon Valisi Tarafından Yaveri'ne gönderilen bir yazıda Ordu'da pirinç üretiminin yasaklanması ve yerine fındık üretiminin yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Trabzon Valisine göre pirinç ekimi yazları Ordu'da kötü kokular yaratmakta ve kasabanın havasını bozup çeşitli hastalıklara sebebiyet vermektedir. Bu sebepten dolayı halk yazları çambaşı yaylasına göç etmek zorunda kalmaktadır. Valiye göre bu sorunların hepsi Pirinç yerine Fındık yetiştirilerek çözüme kavuşacaktır.
Trabzon Valisinin bu arzı üzerine Ordu Kazası Kaymakamlığı'da Ordu'da 1894 yılında Pirinç üretimini yasaklayarak yerine Fındık ziraatı başladı.
Haber: Ahmet Yıldız