Kahverengi kokarca böceği (Halyomorpha halys) Pentatomidae familyasından, Çin, Japonya, Kore Yarımadası ve Tayvan'a özgü bir böcek türüdür. Tür, Kuzey Amerika'da ilk kez Eylül 1998'de Allentown, Pensilvanya'da görülmüştür. Kahverengi kokarcaların larva ve yetişkinleri, birçok tarımsal ürün de dahil olmak üzere 100'den fazla bitki türünden beslenmektedir. Tür, 2010-11'e kadar Doğu Amerika Birleşik Devletleri'ndeki meyve bahçelerinde görülen bir haşereydi. Türün etkisiyle, Amerika Birleşik Devletleri'nin Orta Atlantik bölgesindeki elma yetiştiricileri 2010'da 37 milyon dolar zarar etmiştir. Bazı meyve yetiştiricileri mahsullerinin %90'ından fazlasını kaybetmiştir. Günümüzde Kuzey Amerika'nın birçok yerinde görülen tür, son zamanlarda Avrupa ve Güney Amerika'da da çoğalmaya başlamıştır.
Larva aşamasındaki kokarca, siyah veya çok koyu kahverengidir. Kokarcanın skleritleri arasında kırmızı kabuk vardır. Larvalar ilk dönemlerinde beyaz işarete sahip değildir, ancak zamanla siyah antenlerinde beyaz çizgiler oluşur. Larvaların bacakları siyahtır ve zamanla bacaklarda da beyaz çizgiler oluşmaya başlar. Larvalar deri değiştirirken kırmızı işaretli soluk beyaz renktedir. Dişi, bir yaprağın üzerine tek seferde 28 yeşil yumurta yumurtlar. Yumurtaların rengi zamanla beyaza dönüşür. Dişi bir sezonda 3.000 yumurta yumurtlayabilir. Fındık bitkisinin kökünü 20 günde kurutabilen kahverengi kokarca, günde 30 kilometre uçabilir.
Tüm kötü kokulu böcekler gibi, salgı bezleri göğsün alt kısmında, birinci ve ikinci bacak çifti arasındadır.
Kahverengi kokarca böceğinin kokusu trans-2-dekenal ve trans-2-oktenaldan kaynaklanmaktadır. Böceğin kokusu "kişniş gibi kokan keskin koku" şeklinde karakterize edilmiştir. Karnındaki deliklerden koku yayabilen böcek, bu yeteneğini kuş ve kertenkelelere karşı bir savunma mekanizması olarak gelişmiştir. Bununla birlikte, böceği yaralamak, böceği hareket ettirmeye çalışmak veya sadece böceğe dokunmak bile koku salınımını tetikleyebilir.
İnsan vakalarına ilişkin raporlar nadirdir, ancak kokarca böceğinin vücut sıvıları toksiktir ve insan derisi ve gözleri için tahriş edicidir. Kokarca böceği kaynaklı kornea iltihabı vakası bildirilmiştir.
Kur sırasında erkek, tüm kötü kokulu böceklerde olduğu gibi kendi titreşim sinyallerine cevap veren dişi ile iletişim kurmak için feromon ve titreşim sinyalleri yayar. Böcekler sinyalleri birbirlerini tanımak ve bulmak için kullanırlar. Bu türün titreşim sinyalleri düşük frekanslı olmasıyla bilinir. Diğer kötü kokulu böceklere kıyasla bu tür daha uzun süreli sinyaller yayar. Titreşim sinyalinin uzunluğunun önemi henüz belli değildir.
Kahverengi kokarca böceği, diğer yarım kanatlılar gibi bitkileri emmek için hortumunu kullanır. Kahverengi kokarcanın beslendiği meyvelerin dış yüzeyinde nekroz alanları veya çukurlu bölgeler oluşabileceği gibi, yapraklarda benekler ortaya çıkabilir. Ayrıca tohum kaybı ve bitki patojenlerinin bulaşmasına da sebep olabilen bu tür, meyve ve sebzelere zarar veren bir haşeredir. Tür, Japonya'da soya fasulyesi ve meyve veren bitkilere de zarar vermektedir. Türün ABD'de Mayıs ayının sonları ve Haziran ayının başlarında şeftali, elma, yeşil fasulye, soya fasulyesi, kiraz, ahududu ve armut gibi birçok bitkiye zarar verdiği rapor edilmiştir.
Kahverengi kokarca böceği Avrupa'da ilk kez 1998 kışında İsviçre'nin Zürih kentindeki Çin bahçesinin onarım çalışmaları sırasında görülmüştür. Kokarca böceği, Çin'in Pekin kentinden ithal edilen çatı kiremitleriyle İsviçre'ye gelmiştir. Böcek o zamandan beri Avrupa'da kısa sürede yayılmıştır. Güney Almanya'daki ilk kokarca ise 2011'de Konstanz'da görülmüştür. İtalya'da ilk örnekler 2012'de Modena'da ve 2016'da Güney Tirol'de görülmüştür. Böcek, 2016'dan sonra artan raporlarla Avusturya'nın Viyana kentinde de görülmüştür.[16] İtalya'nın Friuli-Venezia Giulia bölgesi, 2017'den 2020 yılına kadar meyve çiftçilerinin kayıp mahsullerini telafi etmek için 3,5 milyon Euro dağıttığını açıklamıştır.
Rusya'dan Gürcistan'a yayılması
Kahverengi kokarcanın Rusya'nın Soçi kentindeki 2014 Kış Olimpiyatları'nın inşaat çalışmaları sırasında İtalya'dan getirilen dekoratif yapı elemanlarıyla Kafkasya bölgesine geldiği tahmin edilmektedir. Tür, o zamandan beriGürcistan'a yayılmıştır. Böceğin 2016'dan 2018'e kadarki dönemde Gürcistan'daki fındık hasatının üçte birini tahrip ettiği düşünülmektedir. Böcek kaynaklı yıllık zararlarının 60 milyon € 'ya ulaştığı tahmin edilmektedir. Gürcistan, 2016 yılında 179,5 milyon ABD Doları değerinde yıllık üretimiyle dünyanın en büyük beşinci fındık üreticisiydi. Gürcistan hükümeti, Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ile birlikte Gürcistan'da kahverengi kokarca böceğinin yayılmasını engellemek için 4.8 milyon dolar tahsis etmiştir. Buna karşın yardım miktarı yetersiz bulunduğu için eleştirilmiştir.
Balkanlar ve Gürcistan'dan Türkiye'ye yayılması
Tür Türkiye'de ilk defa Levent, İstanbul'dan Eylül 2017'de kaydedilmiştir. Daha sonra tür Artvin'de de Ekim 2017'de saptanmıştır. Zamanla Doğu Karadeniz illerine yayılan türe, 2018'de Sakarya'nın Hendek ilçesinde rastlanmıştır. Ocak 2020 verilerine göre böcek Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Samsun ve Yalova illeri başta olmak üzere 8 ildeki 46 ilçede görülmüştür. Türkiye'de özellikle fındık bitkisine zarar veren kahverengi kokarca, 2017'de 200 milyon, 2018'de 300 milyon, 2019'da ise yaklaşık 500 milyon dolarlık zarara neden olmuştur. 2019'da Karadeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü bu türü yakalamak için Artvin'de 450 feromon tuzak kurmuştur. Prof. Dr. Celal Tuncer'e göre, Artvin'deki fındıkların %20'sinin hasarlı olmasına neden olan bu türün fındıktaki kalite ve verimi yüzde 50 düşürmesi beklenmektedir.
Çin'e özgü bir parazitoid yaban arısı türü olan Trissolcus japonicus, bu türün doğal düşmanıdır.
Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Yeni Zelanda'da Trissolcus japonicus, kahverengi kokarca böceklerine karşı biyolojik silah olarak kullanılmaktadır. Bu yaban arısı, bölgenin biyogüvenliği için 2007'den beri Amerika tarafından araştırılmaktadır. Bununla beraber 2014'te Amerika'nın yerlisi olmayan ve biyolojik silah olarak kullanılabilecek iki parazitoid keşfedilmiştir. O zamandan beri, birkaç tarım otoritesi, laboratuvarda yetiştirilen eşekarısı salınımları ile parazitoid türün nüfusunu arttırmak için programlar başlatmıştır.2017 yılında İsviçre'de yapılan araştırmalarda bölgenin yerlisi olmayan ve kokarcaya karşı kullanılabilecek bir eşekarısı türü keşfedilmiştir.
Kuzey Amerika ve Avrupa'ya özgü çeşitli parazitoitlerin, kahverengi kokarcanın yumurtalarına, larvalarına ve yetişkinlere saldırdığı bildirilmiştir. Araştırmacılar ayrıca tekerlek böceği ve çeşitli örümcek türlerini de biyolojik silah olarak kullanmayı denemiştir. Birkaç örümcek türü hem yumurtalara hem de yetişkin kokarcalara saldırmıştır. Tespih böceklerinin de kokarcaların yumurtalarını yediği tespit edilmiştir. Buna karşın hem yumurta hem de yetişkinlere en istikrarlı saldıran türün tekerlek böceği olduğu tespit edilmiştir.