Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hayati Akbaş, çocukların geç evlenen ve çocuk sahibi olan ebeveynlerinin kendilerini okula bırakmasını istemediklerini, diğer anne-babalara göre ’yaşlı’ olan erkek ve kadınların bu nedenle yüz gençleştirme operasyonlarına yöneldiğini söyledi.
Yüz gençleştirme ameliyatlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan FBM Tıp Merkezi Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hayati Akbaş, hem erkeklerin hem de kadınların bu operasyonlara oldukça ilgi gösterdiğini ifade etti. Birçok farklı nedenle kadın ve erkeklerin yüzlerini gençleştirmeye ihtiyaç duyduğunu dile getiren Prof. Dr. Akbaş, zamanında yapılan gençleştirme operasyonlarının hem fiziksel hem de ruhsal açıdan bireylere iyi geldiğinin altını çizdi.
"Çocuklar geç evlenen anne-babaların okula gelmesini istemiyor"
Diğer arkadaşlarının ebeveynlerine göre kendi anne-babalarının yaşı sebebiyle okula gelmesini istemeyen çocukların olduğunu, bu nedenle de velilerin yüz gençleştirme operasyonuna yönlendiğini ifade eden Prof. Dr. Hayati Akbaş, "Geç evlenmiş, çocuk olmuş ve daha sonra çocuk babasına ve annesine, ‘Siz okula gelmeyin, çünkü siz yaşlısınız, arkadaşlarımızın anne babaları çok genç’ dediği için ameliyat ettiğimiz, yüz gençleştirme yaptığımız kadınlar ve erkekler var. Bir kadının veya erkeğin yüzünde meydana gelen yaşlanma emareleri sosyal hayatlarını, çocuklarıyla ilişkilerini, eşleriyle ilişkilerini, iş yerindeki ilişkilerini olumsuz etkiliyorsa yüz gençleştirme ameliyatlarının bir tedavi seçeneği olduğu üzerinde durulmalıdır. Yüz gençleştirme operasyonu; gereksiz ya da lüks bir uygulama gibi asla algılanmamalıdır. Çok genç ve güzel olduğu halde yüz gençleştirme talep edenler de var. Olmaması gereken zamanda olmaması gereken bir operasyonu yaptıranlar da var. Bu doğru değil. Bu konuda hem kişilere hem de biz doktorlara görev düşmekte. Mutlak endikasyon varsa, gerçekten yaş, görüntü olarak, duygusal olarak bir problem varsa o insana yüz gerdirme operasyonu yapılmalı. Aksi takdirde ertelenmeli ve biraz daha zamana bırakılmalıdır" dedi.
"Yüz gençleştirme operasyonuyla daha genç, orantılı ve güzel bir yüz görüntüsüne kavuşmak mümkün"
Operasyonun kişilerin hayatına kazandırdığı olumlu etkilere değinen Prof. Dr. Akbaş, "Günümüzde yüz gençleştirme amacıyla plastik cerrahlara oldukça fazla başvuru yapılmaktadır. Yaş, çevresel faktörler, yaşam tarzı ve yer çekimi gibi faktörlerle yüzümüzdeki dokular zamanla aşağı doğru sarkar. Bu hem kadınlar hem de erkekler için geçerli. Bazın insanların yaşlanma hızı diğerlerine göre daha hızlıdır. Bir kişinin 50-50 yaşında geldiği görünüme başka bir kişi 30-35 yaşında gelebilir. Yüzde ortaya çıkan değişiklikler insanların hayatlarını olumsuz, dramatik ve trajik durumlara düşürebilir. Yaşlandığı için iş yerinde geri plana itildiğini düşünerek bize başvuranlar var. Yüzde meydana gelen sarkmalar, gevşemeler evlilik, iş hayatında olumsuzluklara yol açıyorsa, bu olumsuzlukları diğer yöntemlerle aşma şansımız kalmamışsa bir yüz gençleştirme operasyonuyla daha genç daha orantılı daha güzel bir yüz görüntüsüne kavuşmak plastik cerrahi yöntemleri ile mümkün olabilmektedir. O nedenle günümüzde birçok insan yüz gençleştirme ameliyatı için müracaat ediyor. Yıllar önce ortalama yaşam süresi daha kısaydı. Günümüzde ortalama yaşam süresi 80 yaşa geldi. Süre uzadıkça dokuların sarkması artmakta. Bu da bazı insanların iş, evlilik ve sosyal hayatında olumsuzluklara yol açması, onun da psikolojiyi olumsuz etkilemesi ile sağlık sorunlarına yol açmasına neden olur. Evlilikte eşleriyle yaşadıkları diyaloglardan, olumsuz sözlerden etkilenen eşler de bizlere sıklıkla başvuruyor. Bunun kadın ayağı da erkek ayağı da var" diye konuştu.
"Gereksiz özgüven, ayrılık getirdi"
Çok nadir de olsa bazı gençleştirme operasyonlarının gereksiz özgüven oluşturduğuna da değinen Akbaş, "Yüz gençleştirme ameliyatları sonrası hastaların özgüvenlerinde artma, iş başarılarında ve evlilik hayatlarında olumlu yönde değişiklikler olduğunu görmekteyiz. Çok nadiren aşırı özgüvenden kaynaklanan problemler yaşanabiliyor. Örneğin bir beyefendi eşini getirerek yüz gençleştirme operasyonu yaptırdı. Bu operasyon hanımefendide gereksiz bir özgüvene yol açtı. Sonrasında da o çift arasında bir ayrılık yaşandı. Beyefendi sonrasında bize, ‘keşke eşime bu ameliyatı yaptırmasaydım’ diye pişmanlığını dile getiren bir diyalog yaşadı. Psikolojik olarak problemliydi, mutsuzdu, eşi ona bu yüz gençleştirme operasyonunu yaptırdı ama trafikteki yol kazaları gibi bu ameliyatlarda da zaman zaman böyle yol kazaları olabilmektedir. Bunlara da dikkat etmek lazım" şeklinde konuştu.