Arif Ateş, ATAK-2'nin ilk uçuşunda pilot koltuğuna oturduğunu ve helikopterin kabiliyetlerini gözlemleme fırsatı bulduğunu söyledi. Ateş, ATAK-2'nin tasarımında yapılan değişikliklerin, önceki model ATAK'a kıyasla çok daha ileri bir seviyeye taşıdığını belirtti. Ateş, ATAK-2'nin daha hızlı, daha manevra kabiliyeti yüksek ve daha geniş bir yelpazede kullanılabileceğini söyledi.
Ayrıca, ATAK-2'nin tamamen yerli ve milli bir ürün olduğunu ve Türk mühendisleri tarafından tasarlandığını vurgulayan Ateş, bu helikopterin üretiminde kullanılan teknolojilerin, Türkiye'nin savunma sanayiindeki yükselişinin bir göstergesi olduğunu ifade etti. Ateş, "TUSAŞ olarak ne kadar gurur duysak az. Bu helikopterimiz milletimize inanılmaz bir güç katacak" şeklinde konuştu.
Ateş, şöyle devam etti:
"Bunun birincisini Gökbey helikopterimizle yaşadık 2018'de. T-625, daha sonra Cumhurbaşkanı'mız tarafından ismi verildi, Gökbey oldu. Yakın zamanda yerli motorumuzu Gökbey helikopterimize entegre ettik, onun da ilk uçuşunu yapmak kısmet oldu. Son olarak yeni, büyük taarruz helikopterimiz. Yeni gündeme geliyor, pek bilinen bir platform değildi. Bunun da ilk uçuşunu yapmak kısmet oldu. Henüz ismi yok. Sanıyorum Sayın Cumhurbaşkanı'mız tarafından verilecektir. Biz helikopterlerimize numara veriyoruz başlangıçta. Bunun numarası T-925. "T" Turkish-TUSAŞ diyebilirsiniz. 9 kaç ton olduğunu, 2 motor sayısını, 5 de kaç palli olduğunu gösterir. Bu şekilde yola çıktık ama Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçları, istekleri doğrultusunda biraz daha büyüdü, 11,5 tona çıktı helikopterimiz ve dünyanın en büyük helikopteri oldu. Şu anda uzunluk açısından dünyanın en büyük taarruz helikopteri olduğunu söyleyebiliriz."