Eğitim İş “Okullarda Dersi Öğretmeler Verir” diyerek TÜGVA’ya tepkisini koydu.
Konuyla ilgili konuşan Hikmet Pala; “Yüksek İstişare Kurulunda Bilal Erdoğan, Tevfik Göksu, Mustafa Şen, Osman Nuri Kabaktepe ve Burhanettin Duran gibi kamuoyunun yakından tanıdığı AK Partili isimlerin yer aldığı TÜGVA ile Millî Eğitim Bakanlığı 2020 yılında bir protokol imzalamış, okullarımız, okul binalarımız kullanılarak çocuklarımız yaz okulu adı altında sözde eğitim kamplarına alınmışlardır.
Son olarak da Ordu Altınordu İlkokulunda TÜGVA’nın devletin tüm olanaklarını kullanarak okullarımızı, sınıflarımızı, okulumuzun elektriğini, suyunu kullanarak hem dini hem de sportif eğitim çalışmaları yaptığı ortaya çıkmıştır.
TÜGVA ve benzeri yapılar, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Sizin tarikat, cemaat dediğiniz, bizim STK dediğimiz yapılarla protokol yapmaya devam edeceğiz” sözüyle meşrulaştırılmaya çalışılan bu protokollerle devlet okullarında yaz boyunca dini ve sportif eğitimler düzenleme hakkına kavuşmuşlardır.
Eğitim İş olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na ve Ordu’da bu işe izin veren yetkililere soruyoruz: Devletin okulunda, devletin imkânlarıyla yaz okulu açmak için Milli Eğitim Müdürlükleri, okullarımız ve pedagojik formasyonu olan öğretmenlerimiz yeterli değil midir?
Siyasi kişiliklerin kurucusu olduğu TÜGVA gibi yapıların yaz okulu adı altında açtığı etkinliklerde eğitici olarak görev alanların pedagojik yeterlilikleri var mıdır?
Eğitim İş olarak altını çiziyoruz ve uyarıyoruz!
Eğitim sadece öğretmenlerin yapabileceği bir uzmanlık işidir. Vakıf, cemaat ve dernek adı altında okullarımızda yürütülen çalışmalar kabul edilemez.
Okul yöneticilerimiz bu işte büyük bir sorumluluk altına sokulmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının protokolleri sonucunda okullarda TÜGVA gibi yapıların açtığı eğitim faaliyetlerinde oluşacak aksaklıklardan, çocuklarımızın başına gelebilecek her olumsuzluktan sizler sorumlu tutulacaksınız. Bunu unutmayınız.
Sevgili velilerimiz! Çocuklarınızı eğitimcilerden, okullarımızdaki öğretmenlerden başka kimselere emanet etmeyiniz. Dernek ve STK görünümü altındaki cemaat ve tarikat yapılarının çocuklarımıza eğitim vermek gibi bir dertleri yoktur. Yapılan bu faaliyetlere çocuklarınızı göndermeyiniz.
Ordu’nun en güzide okullarından biri olan Altınordu İlkokulumuzun kamuoyunda bu şekilde gündeme gelmesi bu okulumuzun idarecileri, öğretmenleri, velileri ve çocuklarımız adına üzüntü vericidir. Bu işin sorumlusu protokol imzalayarak kamuoyunda cemaat, tarikat ve siyasi görüntü veren sivil toplum örgütlerini okullarımıza sokan Milli Eğitim Bakanlığı ve illerimizde bu işlere izin veren yöneticilerdir. Bir okulda ders verilecek ise bunu ancak öğretmen verir. Okullarımızda TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti ve benzeri yapılara ihtiyaç yoktur” diyerek tepkisini gösterdi.