Nasırların temel nedeninin ayak sağlığına uygun olmayan yanlış ayakkabıların giyilmesi olduğunu belirten Cildiye Uzmanı Dr. Enkhjargal Losol, “Ayakların sürekli basınca ve sürtünmeye maruz kalması nedeniyle cildin kalınlaşıp sertleşmesi sonucunda nasırlar oluşur. Yüksek topuklu ayakkabılar, dar ayakkabılar ve ayak yapısına uymayan ayakkabılar nasır oluşumuna zemin hazırlar” dedi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi Dermatoloji (Cildiye) Kliniği’nden Uzm. Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, nasır hastalığı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Günlük yaşantısında uzun süre ayakta duran veya çok yürüyen insanlarda, ellerini sık tekrarlayan işlerle uğraşanlarda, ayakkabı içinde uzun süre bekleyenlerde cilt rahatsızlıkları ortaya çıkabileceğini belirten Uzm. Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, “Bu rahatsızlıklardan biri de oldukça acı veren nasırlardır. Nasırlar, cildin olumsuz dış etkenlere karşı savunma mekanizması olarak ortaya çıkar ve genellikle ellerde ve ayaklarda görülür” diye konuştu.
“İlerledikçe daha fazla acı veriyor”
Nasırların temel nedeninin, ayak sağlığına uygun olmayan yanlış ayakkabıların giyilmesi olduğunu belirten Uzm. Dr. Losol, “Ayakların sürekli olarak basınca ve sürtünmeye maruz kalmasıyla, cildin kalınlaşıp sertleşmesi sonucunda nasırlar oluşur. Yüksek topuklu ayakkabılar, dar ayakkabılar ve ayak yapısına uymayan ayakkabılar nasır oluşumuna zemin hazırlar. Nasırlar genellikle ağrısız başlar, ancak ilerledikçe daha fazla acı vermeye başlar ve tedavi süreci zorlaşır” şeklinde konuştu.
Nasırların çeşitli türleri bulunduğuna değinen Uzm. Dr. Losol, şöyle devam etti:
“Temel olarak yumuşak nasır, sert nasır ve tohum nasırı olarak üç grupta incelenebilir. Yumuşak nasırlar genellikle ayak parmakları arasında, sert nasırlar ayağın kemikli kısımlarında, tohum nasırları ise küçük boyutlu ancak köklü nasırlardır.”
“Sürekli ayakta durmak nasır riskini artırabilir”
Nasır oluşumunda en yaygın nedenin, ayak sağlığına uygun olmayan ayakkabıların giyilmesi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Losol, “Ayrıca, ayakların aşırı terlemesi, sürekli ayakta durma ve ellerin sık kullanılması da nasır oluşumunu artırabilir. Ayak yapısına uygun olmayan ayakkabılar, sıkışan veya bol ayakkabılar nasır riskini artırır” ifadelerini kullandı.
“Nasır başlangıç döneminde belirgin belirtiler olmayabilir”
Nasırların başlangıç döneminde genellikle belirgin belirtiler görülmediğini ifade eden Uzm. Dr. Losol, şunları söyledi:
“Ancak ilerledikçe ağrı, kalınlaşma, sertleşme, renk değişikliği ve büyüme gibi belirtiler ortaya çıkar. Nasırın bulunduğu bölgede basmakla oluşan ağrı, kalınlaşma ve sertlik en sık karşılaşılan belirtiler arasında yer alır. Nasır belirtileri fark edildiğinde, bir cildiye uzmanına başvurmak önemlidir.”
“Tedavi yolları”
Nasırların tedavisinde birçok yöntemin kullanıldığını belirten Uzm. Dr. Losol, “En etkili tedavi yöntemi, etkilenen bölgede mekanik temizliğin yapılması ve ağrı oluşturan baskının ortadan kaldırılmasıdır. Nasırlı bölgeye uygun silikon aparatlar veya tabanlıklar kullanarak baskıyı azaltmak önemlidir. Tedavi sonrası ayak sağlığına uygun ayakkabı kullanımına özen gösterilmeli ve nasır oluşumunu teşvik eden faktörlerden kaçınılmalıdır” şeklinde konuştu.
“Ayakkabı seçiminin ergonomik olması gerekir”
Nasır tedavisi sürecinde doğru ayakkabı seçiminin önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Losol, şu bilgileri paylaştı:
“Ayakkabının ayak yapısına uygun olması, basıncı eşit dağıtabilmesi ve nasır bölgesine fazla baskı yapmaması tedavi sürecini olumlu etkiler. Ayrıca, nasırın boyutuna uygun nasır bantları, kremler ve evde uygulanabilecek önlemlerle tedavi desteklenebilir.”
“Nasır derinleşmişse cerrahi müdahale gerekebilir”
Nadir durumlarda, çok ilerlemiş ve derinleşmiş nasırlarda cerrahi müdahale gerekebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Losol, “Cerrahi tedavi sonrasında nasırın yeniden oluşmaması için düzenli bakımlar yapılmalı ve uygun ayakkabı kullanımına devam edilmelidir” dedi.
“Bir uzmandan yardım almak önemlidir”
Nasırların ağrılı bir cilt rahatsızlığı olabileceğini ve tedavi edilmezse ciddi sorunlara yol açabileceğini belirten Uzm. Dr. Losol, “Nasır belirtileri fark edildiğinde, bir uzmandan yardım almak ve uygun tedavi yöntemini belirlemek önemlidir” diye konuştu.