GENEL

YOL VERME KAVGASINDA İKİ KARDEŞİN ÖLÜMÜNE MÜEBBET İSTEMİ!

Ankara'nın Mamak ilçesinde yol verme kavgasında iki kardeşi silahla öldürdüğü iddia edilen Süleyman Karaarslan ve torunu Tevfik Karaarslan hakkında, "kasten öldürme" suçundan ikişer kez müebbet hapis talebiyle dava açıldı.

Abone Ol

Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 13 Kasım 2022'de Mamak Bayındır Mahallesi Hamurcuk mevkiinde şüpheliler Süleyman Karaarslan ve Tevfik Karaarslan ile Hacı Sırakaya ve ağabeyi Ahmet Sırakaya arasında trafikte yol verme nedeniyle tartışma çıktığı belirtildi.

Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine Süleyman Karaarslan'ın, tabancayla iki kardeşi vurarak ağır yaraladığı anlatılan iddianamede, kurşunlardan birinin de torunu Tevfik Karaarslan'ın bacağına isabet ettiğı kaydedildi.

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin, iki kardeşin hayatını kaybettiğini belirlediği bildirilen iddianamede, zanlıların ise olaydan kısa bir süre sonra yakalandığı aktarıldı.

İddianamede ifadesine yer verilen şüpheli Süleyman Karaarslan, olay günü torunuyla tarladan dönerken, Hamurcuk bölgesine geldiklerini, yol kenarına park eden otomobil nedeniyle torunu Tevfik Karaarslan'ın kullandığı traktörün geçemediğini söyledi.

Bunun üzerine korna çaldıklarını, bulundukları yere gelen kişinin kendilerine el, kol hareketi yaparak, "Sığmadınız mı koca yola?" dediğini, bunun üzerine karşılık veren traktör üzerindeki torununa Hacı Sırakaya'nın yumruk attığını iddia etti.

Daha sonra maktul Ahmet Sırakaya'nın da olay yerine gelerek torununa vurmaya başladığını, onlara müdahale etmek istediği esnasında iki kardeşin küfrederek kendisini de darp ettiğini öne süren Karaarslan, bunun üzerine belindeki ruhsatsız tabancayla iki kardeşe rastgele ateş ettiğini söyledi.

Şüpheli Tevfik Karaaslan ise yol verme nedeniyle dedesinin karşı tarafla tartıştığını, daha sonra maktul kardeşlerin dedesini araçtan indirerek vurmaya başladıklarını ileri sürerek, "Koşarak yanlarına gittim, zayıf olan kişinin elinde taş vardı ve dedeme vurmaya devam etti. O şahsı itekledim, şahıslar bana vurmadı. Şahıslar ile dedem arasında kaldım. Bu sırada tabanca doldur boşalt sesi duydum, bacağımda bir acı hissettim ve vurulduğumu anladım. 1-2 el daha ateş sesi geldi, gözümü açtığında iki şahıs da yerde yatıyordu." beyanında bulundu.

Müdahale edilmesini engelledi

İddianamede tanık olarak beyanına yer verilen Ü.B, kavga esnasında tarafların yumrukla birbirlerine vurduklarını, daha sonra Süleyman Karaaraslan'ın belindeki silahı çekerek iki kardeşi vurduğunu söyledi.

Vurulanlara müdahale etmek istedikleri sırada Süleyman Karaarslan'ın küfrederek, kendilerini engellediğini aktaran Ü.B, "Daha sonra silahını silerek beline taktı ve olay yerinden uzaklaştı." dedi.

Tanık E.A. da kavgaya tutuşan tarafları ayırdıklarını, bu esnada Süleyman Karaarslan'ın belinden silah çıkardığını, maktullerden birinin, "Silahtan korkacak değiliz, erkeksen sık." dediğini bildirdi.

Bunun üzerine şüpheli Karaarslan'ın peş peşe ateş ederek Sırakaya kardeşleri vurduğunu anlatan E.A, "Süleyman, vurduğu kişilere hitaben, 'Siz kimin yerinde kime ahkam kesiyorsunuz' dedi. Daha sonra torunuyla olay yerinden uzaklaştı." ifadelerini kullandı.

Tanık U.B. ise "Kardeşler yere düştükten sonra Tevfik Karaarslan, yerde hareketsiz yatan Hacı Sırakaya'ya tekme attı. Süleyman da vurduğu kişilere küfür ediyordu. Dede torun olay yerinden araçla uzaklaştı." şeklinde ifade verdi.

İkişer kez müebbet hapis cezası istendi

İddianamede, şüphelilerin kavganın yatışmasına rağmen silah kullanarak iki kişiyi müşterek olarak öldürdüklerine işaret edilerek, şu değerlendirmede bulunuldu.

"Kanıtlara göre şüpheli Süleyman Karaarslan'ın yola arabasını park etmesine sinirlendiği maktul Hacı Sırakaya ile aracını çekmesine rağmen tartışma başlattığı, tartışmaya torunu Tevfik Karaaslan'ın da girmesine neden olduğu, kendi başlattığı kavgada torunu ile gücünün yetmediği maktullere ruhsatsız silahla ateş ettiği, önce torunu Tevfik'i dizinden vurduğu, bunun üzerine daha da hiddetlenerek kendisine karşı güncel bir tehdit bulunmamasına ve kavga sona ermesine karşın maktuller Ahmet ve Hacı Sırakaya'ya ateş ederek ölümlerine yol açtığı, kendisine müdahale edilmesini önlemek adına o sırada olay yerindeki kişileri tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Şüpheli Tevfik Karaarslan'ın da Süleyman'ın icra ettiği öldürme eylemi öncesinde maktullere saldırıda bulunması, Süleyman'ı engellemek adına bir eyleminin bulunmaması, yerde cansız yatan maktul Hacı Sırakaya'ya 2 kez tekme atıp küfrederek öldürme olayına taraf olduğunu gösterir davranışlarının yanı sıra Süleyman Karaarslan ile eylem üzerinde ortak hakimiyet kurdukları ve olay yerinden birlikte kaçtıkları değerlendirildiğinde, öldürme suçunu birlikte işledikleri kanaati hasıl olmuştur."

Bu nedenle dede ve torunun, 2 kardeşe yönelik eyleminden dolayı "kasten öldürme" suçundan ikişer kez müebbet hapse çarptırılması talep edilen iddianame, Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.