İlkbaharı evlerimizde geçirdik. İzole yaşadık. Tedbirli mekan olan evlerimizi terk etmedik. Korona ile ilgili savaşımızda belli bir seviyeye ulaştık. Artık normalleşmeye başlıyoruz. Yeni normalde hayatımızda bir çok yeni kural, yeni nesneler ki bunların başında maske ve bunlarla birlikte hijyen konusunda daha özenli hususlar hayatımıza eklendi. İlkbaharda çiçeklerin ilk kokusunu, Nisan’ın yağmurunu, toprağın kokusunu ve birçok şeyi kaçırmış olsak da yaz artık bizimle. Dikkatli ve tedbirli bir şekilde geçirmemiz durumunda yazdan beklediklerimizi alabiliriz diye umuyorum.
Yaza girerken, yaza hazırlık dedik mi eskiden yaz temizliği gelirdi aklımıza. Suların ısınmasını beklerdik. Denize için gün sayardık. Okulların tatilini beklerdik. Ama şimdi Haziran’da ne kadar özgür olabileceğimizi merakla bekliyoruz. Özgürlük alanımızın ne kadar geniş olabileceğini, ne kadar daha eskiye yaklaşabileceğimizi merak ediyoruz. Alınan tedbirleri ve bulaşılma derecesine göre aslında biz onu kendimizde ayarlayabiliriz. Yeni normalleşme sürecinde günden güne beklentilerimize kavuşabileceğimiz bir yaz umuyorum.
Ordu bu aralar vakaların sayısını artırıyor. İl dışından gelenler sorumsuzca davranmaya devam ediyorlar ve başta en yakınları olmak üzere herkesi kendi çukurlarına çekiyorlar. Artık herkes kendini en sevdiklerinden bile korumak zorunda. Yanan ateşi harlamak yerine köreltmeliyiz. Bu anlamda Vali’mizde tedbirleri yakından takip etmeli. Olaylara daha sıcakken ya da olaylar ısınmadan müdahalede bulunmalı diye düşünüyorum. Zaten Sayın Valimiz bu konuda oldukça hassas da davranıyor orda tamamız ama biz peki ne kadar hassas davranıyoruz. Ne kadar sabrediyoruz. Verilen emeklere saygı için emeklerin boşa çıkmaması için bizde gerekli tedbirleri elden bırakmamak lazım diye düşünüyorum. Sağlıklı kalalım ve sağlıklı kalmak için tedbirleri önemseyelim Ordu’m…