Travmatik olaylar kişinin yaşamsal bütünlüğünü tehdit ediyor!
Son zamanlarda sıkça yaşanan depremler, kişide deprem korkusunu tetikliyor. Özellikle geceleri gelmeyen uyku kişinin sosyal hayatını da olumsuz etkiliyor.
Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Muhammet Sevindik, deprem ve bunun gibi travmatik durumların insanlarda ne gibi olumsuz etki bırakabileceğini bu duruma karşı da alınacak önlemleri anlattı: Kişinin yaşamsal bütünlüğünü tehdit eden ya da bozan olaylara “travmatik olaylar” diyoruz. Trafik kazaları, cinsel taciz ve tecavüz, işkence görme ve deprem gibi doğal afetler travmatik olaylara verilebilecek örneklerdir. Travmatik olaylar ruhsal belirtilerin oluşmasına, var olan eski ruhsal şikayetlerin tetiklenmesine neden olabilir. İnsanlar travmatik olaylar sonrasında yoğun korku, çaresizlik, suçluluk duyguları hissedebilirler. Doğal afetleri yaşayanlar, kurtarma çalışmalarına katılanlar, yakınını kaybedenler daha çok etkilenmekle birlikte yaşananları televizyondan, sosyal medyadan takip edenlerde de bir takım ruhsal belirtiler gözlenebilir.
“Yatak Odanızda Sürekli Zaman Geçirmeyin”
Travma sonrası uykusuzluğun oldukça sık görülen bir durum olduğunu kaydeden Dr. Sevindik, uyku sorunu olanlara, uykunun düzenlenmesine yönelik bir takım önlemlerin anlatılmasının yararlı olabileceğini dile getirerek şunları söyledi: Geceleri uyuyamayan kişilere anlatılacak önlemlerin travmaya uğramış kişilerin ortam koşullarına göre düzenlemek gerekir. Örneğin; Uyku gelmeden yatağa girilmemeli, uyunamadığında yataktan çıkılmalı ve başka bir yerde zaman geçirilmeli, gündüz uyumamak oldukça önemli, yatak odasını sadece uyku ve cinsel ilişki için kullanmak, ne kadar uyunursa uyunsun, her sabah aynı saatte kalkmak, uyumadan önce çok aç ya da tok olmamak, kafeinli, alkollü içeceklerden kaçınmak ve Akşamları çok yorucu aktivitelerden kaçınmak gibi durumlar oldukça önem arz ediyor.
“Kişinin İşlevselliğini Bozmadığı Sürece İlaç Tedavisi Uygulanmaz”
Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Muhammet Sevindik, son olarak konuyla ilgili olarak stres belirtilerinin çok ciddi olmaması durumunda ilaç kullanımının yanlış olduğunu belirterek şunları vurguladı: Travma sonrası ilk dönem akut stres belirtileri içinde yer alan uykusuzluk için ciddi düzeyde olmadığı ve kişinin işlevselliğini bozmadığı sürece ilaç tedavisi uygulanmaz. Eğer uyku bozukluğu çok şiddetli ise kişilerin psikiyatri polikliniklerine ilaç tedavisi için başvurmaları gerekmektedir. Haber: Sibel YILMAZ