İslam senenin tek gününü değil belki hayatın tüm günlerini “Anneler günü ve babalar günü olarak ilan eder...Bununla beraber hiç olmazsa senenin bir günü olarak ilan edilen anneler günüde faydadan hali değildir. Bir farkındalık oluşmasına vesile olması da güzel.
Sene de bir kere anasını babasını hatırlamakla, bir kere yanına varmakla, bir telefonla, bir çiçek almakla, ana-baba hakkı ödenmiş olmaz.
Ana babaya saygı ve muhabbet bir ibadet vecdi içinde yapılmalıdır. Nitekim İsra sûresi 23 te buyrulduğu gibi,
“Allah’a itaat ve ibadetten sonra, hak sahibi olanlar ana-babalardır”.
Ana-Babası sağ olup ta onların rızasını kazanmaya çalışanlara ne mutlu.
Ana-Babası ölmüş olanlarda kabirlerine gitsinler, ana-babasının ayakucuna otursunlar, gözyaşları ile dua etsinler.
“Ana başta tâc imiş
Her derde ilaç imiş
Bir evlat pîr olsa da
Anaya muhtaç imiş...
ANNENİN RIZASI
Yıllarca çocukları olmadı. Çocuğu olsun diye hep Allah’a yalvardı. Yıllar sonra duaları kabul oldu. Tedavi sonuç verdi. Hem oğulları hem de kızları oldu. Bunun için Allah’a çok şükretti.
Bütün anneler gibi her çocuğun acısıyla acı çekti, sevinciyle sevindi. Yeri geldi; uyumadı onları uyuttu. Yeri geldi; kendisi aç kaldı onları doyurdu. Büyüttü, okuttu, yetiştirdi, evlendirdi. Her biri ayrı bir aile oldu.
Sonunda yaşlandı. Elden ayaktan düştü. Çocuklarından da yüz bulamadı. Onlara ağır yük oldu.
Çaresiz, güçsüzler yurdunu mesken edindi. Orada yapayalnız kaldı. Çocuklarını göremese de ayrı ayrı isimlerini anarak onların varlıklarıyla, hayalleriyle hep kendini avuttu.
“İşleri güçleri vardır. Her zaman gelemezler. Bari bayramlarda gelseler, onları bir görebilsem” diyerek her bayram gününde gözleri hep gelen ziyaretçilere takılı kaldı. Fakat nafile, çocuklarından kimse gelmiyordu.
Bir gün ona sordular: “Çocuklarından en çok hangisini seversin” diye.
Derinden iç çekerek cevap verdi:
- İyileşinceye kadar hasta olanı,
- Dönünceye kadar uzakta olanı,
- Büyüyünceye kadar küçük olanı,
- Ben ölünceye kadar da hepsini!
Annesi hayatta olan aziz dostlar!
Kim, nerede ve nasıl olursanız olunuz, sizin de sizi unutmayan bir anneniz vardır.
Sizin kusurlarınıza bakmadan ve aranızda ayırım yapmadan size hep dua eden bir anneniz vardır.
Ona karşı görevinizi sakın unutmayınız. Aksi halde, sonra çok pişman olabilirsiniz. Çünkü: “Cennet anaların ayakları altındadır.”
Bu hadis-i şerifi de yanlış anlayarak secdelere kapanıp annenizin ayağının altını öpmeye kalkışmayın lütfen. Çünkü hadis-i şerif, annenin ayaklarının altını öpmeyi değil, onu her yönden memnun etmeyi, rızasını kazanmayı ifade ediyor.
Çocuklarının kahramanları olan tüm fedakar annelerimizİn ANNELER gününe ithafen iki anektod’u dikkatlerinize sunuyorum;
Thomas Edison ;
İlk okulda okurken bir gün eve gelince annesine bir kağıt verdi ve
“Bu kağıdı öğretmenim verdi,
sadece sana vermemi tembihledi.”
dedi…
Annesi, kağıdı inceledikten sonra, gözyaşları içinde oğluna da, sesli olarak okudu:
“Bayan Edison oğlunuz bir dahi.
Fakat bu okul onun seviyesi için çok küçük ve maalesef onu eğitecek yeterlilikte öğretmenimiz de yok.
Lütfen artık onu kendiniz eğitiniz.”
Aradan uzun yıllar geçtikten sonra, Edison’un annesi vefat ettiğinde, o artık yüzyılın en büyük bilim adamlarından biriydi ve bir gün eski aile eşyalarını karıştırırken, birden bir çekmecenin köşesinde katlı halde bir kağıt buldu ve alıp açtı…
Kağıtta ;
“Hanımefendi, oğlunuz ‘şaşkın’ (akıl hastası gibi) bir çocuktur.
Artık kendisinin okulumuza
gelmesine izin veremiyoruz…”
yazılıydı…
Edison saatlerce ağladıktan sonra, günlüğüne şu satırları yazdı:
"Thomas Alva Edison,
“KAHRAMAN BİR ANNE” tarafından eğitilip, yüzyılın dahisi haline getirilmiş, ‘şaşkın’ bir çocuktu.."
Bir gazeteci ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo'ya soruyor:
"Annen neden hala seninle yaşıyor?
Neden ona bir ev yapmıyorsun? "
Cristiano Ronaldo cevap veriyor:
"Beni annem büyüttü ve hayatını benim için adadı. Sadece yemek yememe izin vermek için aç yatardı. Hiç paramız yoktu.
İlk ayakkabılarımı almak için haftanın 7 günü ve geceleri hizmetçi olarak çalıştı, böylece oyuncu olabildim. Tüm başarım ona adanmış ve onun sayesinde ve bir ömrü olduğu sürece her zaman yanımda olacak, verebileceğim herşeye sahip.
O benim sığınağım ve en büyük hediyem.
MODERN FİTNELER
Müslüman anneler!
Modern fitne zamanındayız.
Sizler ahir zaman annesisiniz.
Evlatlarınızı;
Youtuber’ların şerrinden,
Bilgisayar oyunlarından
Sınırsız internet fitnesinden
Dizi ve çizgi filmlerden
Sosyal medyanın belasından
Koruyun çünkü bunlar;
Çocukları zombi yapıyor,
İntiharın eşiğine getiriyor.
Çocuğu başınızdan savmak
Rahat dizi izlemek için,
Ellerine telefonları ve
Tabletleri tutuşturup,
Bir köşeye terk etmeyin.
Youtube anneliğine,
Youtuber’ların bakıcılığına,
Sosyal medya fenomenlerini
Örnek almasına engel olun.
Unutmayalım, en büyük servet
Hayırlı evlat bırakmaktır.
Anneler günü değil
Anneler kutlansın...
Ellerinden öpülesi...
Cennetin anahtarı
Rızasında saklı...
Başta kıymetli annem olmak üzere tüm annelerin anneler gününü tebrik ederim. Anacığım ellerinden öperim.
Ağlarsa anam ağlar,
Gerisi yalan ağlar,
Sen ağlama anacığım,
Sesin yüreğim dağlar.
"Hiç unutulmayacak yüz, anne yüzüdür."
Hz. Muhammed (sav)
İnsan kalbinin yarısı, umudun ve şefkatin sığınağı, ayaklarının altına cennet serilmiş kadındır anne...
Bir gün değil, her gün kıymetlidir anne ve yeri doldurulamaz.
Yarabbi Kimin annesi vefat etmiş ise rahmet eyle.
Kimin annesi hasta ise şifa eyle.
Kimin annesi iyi ise bu afiyetini muhafaza eyle.
Yarabbi bunları annem içinde diliyorum, annemi muhafaza eyle.
Annelere muhabbet hürmet ve dualarımızla...
Annesinin rızasını kazananlara selâm olsun!