Ordu’da kendi motosiklet tamirhanesini işleten Burcu Yayla, erkek egemen bir meslekte kadın olarak var olmanın zorluklarını ve gururunu anlatıyor.

Yayla, İstanbul’da muhasebecilik yaparken eşi Aykut’la birlikte, 2017 yılında Ordu’ya taşınıp yeni bir hayat kurmak ve kendi işini açmak için yola çıkmış. Ailesinden tam destek aldığını belirten Yayla, meslekte kadın olmanın getirdiği çeşitli zorlukları ve toplumun önyargılarını dile getiriyor.

"Sorunlarını anlatıyorlar ama ben kadınım diye söylediklerimi dikkate almıyorlar. Erkek yetkili olup olmadığını soruyorlar," diyen Yayla, bu önyargıları kırmanın kolay olmadığını ifade ediyor.

Kadın olarak motor ustası olmanın kendisine gurur verdiğini ve özellikle kadın sürücülerin bir kadın ustayla karşılaşınca daha rahat ve güvende hissettiklerini belirtiyor. Sadece erkeklerin değil, kadınların da motosiklet dünyasında daha çok yer almasının gerektiğini düşünen Yayla, bu mesleği kadınlara öneriyor.

"Gayet keyifli ve eğlenceli bir sektör ama öncesinde iyi bir eğitim verilmeli," diye uyarıyor.

Yayla, Türkiye’de motosiklet sürüş eğitiminin yetersiz olduğunu ve çoğu sürücünün güvenlik önlemlerini ihmal ettiğini vurguluyor. Özellikle B sınıfı ehliyetle motosiklet kullanılmasına izin verilmesini eleştiriyor:

"Arabada kaza yaparsanız yaralanırsınız ama motosiklette kaportanız vücudunuz. Kask veya güvenlik önlemi almayan çok sürücü var ve bu, ciddi riskleri beraberinde getiriyor."

Yedi yıldır bu meslekte olan Burcu Yayla, motosiklet kazalarının çoğu zaman ölümle sonuçlanabileceği konusunda sürücüleri uyarıyor. Kadın motor ustası olarak toplumdaki önyargılara karşı verdiği mücadelede ise kararlı: "Saygı gösteren de var, kaale almayan da."

Motor ustası Burcu Yayla'nın hikayesi, toplumda kadınların bu sektörde daha görünür olmaları için bir örnek teşkil ediyor.